Günümüzde sosyalleşme ve haber izleme davranışları, internet mecralarında ekran marifeti ile yapılıyor olsa da, kitapların dolayısı ile de kağıdın hegemonyası henüz geride bırakılmış sayılmaz!
Papirüs, parşömen ve kağıt peşpeşe yazıldığında kültür tarihi olarak yaklaşık 5000 yıllık bir kesitten bahsedilmiş olur. Kağıdın kim tarafından bulunduğu tam olarak bilinmiyor, ancak milattan önce ikinci yüzyılda, Çinli Tsai Lun'un adı zikrediliyor. Tsai Lun'un dut kabuğu, kenevir ve eski balık ağlarından sulu bir çözelti oluşturarak lifli ve yapışkan bir tabaka elde ettiği, bunu güneşte kurutarak kağıdın ilkel şeklini icat ettiği sanılıyor. Buna benzer materyaller milattan sonra altıncı yüzyılda, Kore ve Japonya'da da kullanıldığı arkeik bulgular olarak gün yüzüne çıkarılmış.
Sekizinci yüzyılda, Semerkant'ta ilk kağıt değirmenleri inşa edilmiş.
İLKEL TEKNİKLER
Bugün Tibet'te, bazı tarihi manastırlarda, ortaçağdaki ilkel kağıt yapım teknikleri halen birebir kullanımdadır. Keşişler, defne (daphne papyrecea) dallarının kabuklarını sıyırarak temizlemekte, suda yumuşatarak içine bir tür tuz (sodyum karbonat) katarak kaynatmakta, sonrasında da oluşan karışımı tokmaklarla döverek hamurlaştırıp bir eleğin üzerinde incelterek temiz suda yıkadıktan sonra güneşte kurutup kağıdı elde etmekteler.
Günümüzde bu işlemler endüstriel olarak ve keresteden yapılmaktadır. Kağıt hamuru, odun liflerinden elde edilen selülozdur. Bir ton selüloz için 2.5 metreküp kadar kabuğu soyulmuş odun kullanılır. Ayrıca 15 metreküp temiz su ve 1500 kwh enerji de kullanılır. Okuyucularımız, bir yandan da digital çağa geçmekle kaç bin hektar ormanın korunmuş olduğunu hesaplayabilir!
Ortaçağda olduğu gibi, tamamen insan gücüne dayalı olarak bir kağıt değirmeninde, 10 kadar işçi yılda en fazla 15 ton kağıt üretebilirken bugün orta ölçekli bir fabrika günlük bin ton üretimi yapabilmektedir. Dünyada yıllık total üretim 500 milyon tonun üzerinde.
PAPİRÜS VE PARŞÖMEN
13. yüzyıldan itibaren tüm Avrupa'da giderek artan kağıt üretiminin, ülkemizde ilk kez 1744 yılında gerçekleştirildiğini biliyoruz. İlk kağıt makinesi patentini alan kişinin de 1799 yılında Fransız Nicolas Louis Robert olduğunu ekleyelim.
Kağıt öncesi bu amaçla kullanılan papirüs ve parşömenden de bahsetmeden makalemize son noktayı koymayalım. Yazı malzemesi olarak tahta, taş, yaprak ve mum gibi materyaller kullanılmışsa da hiç birisi kağıt bulunana kadar papirüs ve parşömen kadar işlevsel ve uzun dönemli kullanımda olamadı. Milattan önce 3500'lü yıllarda antik Mısır uygarlığında Nil deltasında yetişen papirüs (cyperus papyrus) bitkisinin gövdesindeki şeritler halindeki lif, dövülerek bazı işlemlerden geçirilip papirüs elde edilmiş. Milattan sonra dördüncü yüzyılda da hayvan derileri kıllarından arındırılıp kireçli çözeltide bırakılarak zımparalanıp parşömen kullanıma sunulmuş. Çift taraflı kullanılması, dayanıklı olması ve kitap haline gelecek şekilde ciltlenmeye müsaitliği nedeni ile yüzyıllarca insanlığın hizmetinde olmuş.
Efimere (tarihi ya da koleksiyon değeri olan her türlü kağıttan yapılmış materyal) ve kağıdın serüvenine ilgi duyan okuyucular için İzmir'de harika bir müze var: Ege Üniversitesi Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi. (Gençlik Caddesi No:
4, Bornova) Mutlaka görün...