PKK destekli 7'li koalisyonun vekil adayları, listelerin açıklandığı günden bu yana büyük tartışmalara neden oluyor. CHP ve İYİ Parti listelerine giren şaibeli isimler iki partinin seçmenini de irite edecek cinsten çünkü.
FETÖ'cü oldukları ayan beyan ortada olanlar mı dersiniz, PKK destekçileri mi dersiniz, Atatürk düşmanları mı dersiniz...
Ne ararsanız var aralarında.
İÇE SİNMEYEN İSİMLER
Haklı olarak seçmen de kabullenemiyor bu isimleri. Bir de tüm defolarını geçin, listelere ithal olarak girenler var ki onları da parti örgütleri içine sindiremiyor.
Bugüne kadar emek verdikleri partinin listelerine kendi illerinden kişilerin girmesini beklerken, kol kola siyaset yapmayı bırakın belki de hiç tanımadıkları kişiler için vatandaştan oy istemeleri bekleniyor. Haliyle bunu hakkıyla yapamıyorlar.
Gerçekten menfaat siyaseti yapmasalar bile samimi olamıyorlar. İşin CHP ve İYİ Parti tarafının tepki çeken, içe sinmeyen daha birçok yönü var.
KİMSE KUSURA BAKMASIN
Tabii savundukları değerler açısından taban tabana zıt olan partilerin temsilcilerinin CHP ve İYİ Parti listelerinden milletvekili adayı yapılması kısmı ise işin apayrı bir boyutu... Şimdi yıllarca eleştirdikleri, tam karşısında durdukları bir siyasi anlayışın listelerinden seçime girip seçmeninden oy bekliyorsunuz. Siyasette yıllardır birlikte yürüdüğünüz anlayışa karşı savaş açıyorsunuz. Siyasi anlayışınıza inanıp güvenerek size bugüne kadar oy vermiş insanlardan yıllardır ölesiye eleştirdiğiniz partiye oy vermelerini bekliyorsunuz.
Kimse kusura bakmasın ama bu gerçekle örtüşebilecek bir durum değil. Siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın bu duruma ne seçime girdiğiniz partinin seçmenini ne de kendi seçmeninizi ikna edemezsiniz.
EN SOMUT ÖRNEKLERİ
İşte bakın Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu bunun en somut örneğini anlatmış katıldığı yayında. Aslında bir bakıma 6'lı masanın içinde bulunduğu durumun acziyetini özetleyecek cinsten bir örnek olmuş anlattıkları. Önceki gün katıldığı bir televizyon programında kendisine siyasi yaşamı boyunca destek ve oy veren 90'lı yaşlardaki halasının bile CHP'ye oy atmayacağını itiraf etmiş.
Davutoğlu, aynen şu cümleleri kullanmış:
"Biraz önce 90 yaşında halam var, onun oğlunu ziyaret ettim. Halam, 'Bizim Ahmet'e nasıl oy vereceğiz?' demiş.
Samimi bir soru. Hayatı boyunca CHP karşısında pozisyon almış. Bana oy vermek istiyor. Onlar da halama durumu anlatmışlar. Bazılarının bu tepkiyi verdiğini görüyorum." Sunucunun, "Sonunda altı oka oy vermem dedi mi halanız?" sorusuna ise Davutoğlu, "Tabii tabii" şeklinde yanıt vermiş. Şimdi bu durum öz halasından bile oy alamayacağı bir siyasi acziyet içine düşmenin itirafı değil de nedir Allah aşkına? En yakın akrabalarından bile oy isteyemeyecek duruma düşenlere siyasi çizgisinin tam karşısında duran seçmen nasıl oy verecek bir bilen anlatsın lütfen...