CHP, ilçe kongrelerinin tamamlanmasının ardından önceki gün İzmir İl Kogresi'ni gerçekleştirdi.
Ama ne kongre! İzmir, malumunuz yerel yönetimi CHP'nin elinde olan bir şehir.
CHP'ye oy verenlerin ağırlıkta olduğu bu şehirde partinin kongre süreçleri de yakından takip ediliyor haliyle.
CHP'deki değişim tartışmalarının gölgesinde geçen il kongresinde ipi mevcut İl Başkanı Şenol Aslanoğlu göğüsledi.
Ama bu sonuç alınana kadar öyle kavga, gürültü, öyle anti-demokratik uygulamalar ortaya çıktı ki eleştirilmeyecek gibi değil.
SEÇİM DEĞİL MEYDAN SAVAŞI
Lafa gelince demokrasi ve özgürlüklerden bahseden başta Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve destek verdiği Aslanoğlu ekibinin delegelere blok liste dayatması salonda adeta meydan savaşı çıkmasına neden oldu. İkili sonunda güvenlik personeli ve polis eşliğinde alandan çıkmak zorunda kaldı. Aslanoğlu açısından durum daha da vahim. Saatler sonra İl Başkanı seçileceğiniz salonu polis eşliğinde terk etmek zorunda kalmak hem partiniz adına üzücü hem de umudunu parti içi değişime bağlayan seçmen için hayal kırıklığı demek.
Düşünün, Genel Başkan tarafından atandığınız göreve seçimle geri gelmişsiniz ama herkesin aklında seçim sonucundan çok kongrede yuhalandığınız kalmış.
ÜLKEYE FAYDASI OLUR MU?
Çok değil daha birkaç ay önce partiniz geniş bir uzlaşı masasının patronu olarak ülkeyi yönetmeye adaydı. İnsan ister istemez düşünüyor. Daha kendi ile küs, eleştiriye bu kadar kapalı, ele geçirdiği ilk fırsatta yanındakine ihanet edebilecek potansiyeldeki bir parti ve onun mensuplarının ülkeye nasıl faydası dokunacağının izahı sanırım yok.
İzahı olmayan şeyin mizahı olur...
Ülkenin geleceğine katkı sağlamak adına çıktığınız siyaset sahnesinde geldiğiniz noktaya bir bakın Allah aşkına. Bırakın demokratik bir şekilde ülke yönetme iddiasını, istediği sonucu kaba kuvvetle almaya çalışanların partisi haline gelmiş durumda CHP.
Sanki yönetimde yokmuş gibi!
Cuma günü CHP Genel Başkanlığı'na adaylığını açıklayan Grup Başkanı Özgür Özel, cumartesi de İzmir kongresinde boy gösterdi. Konuşması sürekli sloganlarla kesilse de Özel, CHP liderinin en ciddi rakibi aynı zamanda da partideki değişim tayfasının resmi öncüsü durumunda.
Kendisinin adaylık açıklamasını baştan sona dinledim. Ve inanın, sorun saydığı ve eleştirdiği gelişmeler yaşanırken kendisi CHP'de değilmiş gibi geldi bana. Sanki adaylık açıkladığı güne kadar partinin bir yetkilisi olmayı bırakın üyesi bile değildi.
Onca eleştiri yapılırken, istifa çağrıları ortalığı inletirken gereken tepkiyi ortaya koymayan, özeleştirinin yanından bile geçmeyen Özel, bir anda en azılı Kılıçdaroğlu karşıtı oluvermiş gibiydi. Eminim konuşmasını dinleyen birçok insan benimle aynı düşünceye kapılmıştır.
Zamanında sessiz kaldığı her şeyi sanki seçim önceki gün yapılmış gibi madde madde eleştirmesi hem ilginç hem de komikti gerçekten.
