• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Büyükşehirler vitrin olmalıydı ZÜMRÜT YILMAZ

Büyükşehirler vitrin olmalıydı

zumrut.yilmaz@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25 Şubat 2024, 22:38
Türkiye'de sahil kesimlerinin oy tercihleri genellikle muhafazakar partilerden yana olmaz. Üstelik bu sadece AK Parti iktidarları ile sınırlandırılacak bir tespit değil. Merkez sağ partilere eğilim de mevcuttur ancak bu aday olarak vatandaşın karşısına çıkarılacak isimlere bağlıdır. 2019 yerel seçimlerinde de AK Parti belediyelerinin başarısı daha çok iç bölgelerle sınırlı kalmıştı. CHP için ise tahmin edilen manzaraya ilave olarak 3 büyükşehirde iktidarı ele geçirmiş olması dikkat çeken bir sonuçtu. Aradan geçen 5 yıllık dönemde CHP'nin özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde uzun bir zaman diliminden sonra kazandıkları iktidar gücünü nasıl değerlendirdikleri kısmına gelince...

GENEL SİYASETLE GEÇEN 5 YIL
İşte o kısım derin bir hayal kırıklığı...
Ana muhalafet ve onunla ortak hareket eden dönemin Millet İttifakı ortakları, belediyecilik faaliyetlerinde adeta birer vitrin gibi gösterilebilecek şehirlerdeki büyük fırsatları değerlendiremediler. Halkı bir sonraki seçimde yönettikleri şehirlerde geliştirdikleri hizmetlerle ülkeyi de pekala yönetebileceklerine ikna edecek çalışmalar yapmadılar. Bunun yerine günlük siyasetin ihtirasına kapıldılar. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, asıl hedefinin İstanbul'u yönetmek olmadığını insanların gözüne öyle bir soktu ki şimdi sokağa çıkıp sadece birkaç kişiye sorsanız size İmamoğlu'nun asıl amacının cumhurbaşkanlığı olduğunu söyleyiverir. Elbette her insan gibi siyasetçinin de bir hedefi olmalı. Ama bu vatandaşın dolayısıyla seçmenin gözüne bu kadar sokulursa seçmen sandığın başına bir kez daha geldiğinde kullanıldığını düşünür.

NÜFUSU BİRÇOK ÜLKEDEN FAZLA
İstanbul, şu an nüfusu birçok ülkeden fazla olan dev bir dünya metropolü. Burayı yönetmek Avrupa'daki birçok ülkeyi yönetmekle eşdeğer konumda. Yani İstanbul gibi bir şehir ülkeyi yönetme iddiası olan bir partinin elindeyken bu kadar kötü yönetilir bu kadar kaderine terk edilirse burada ciddi bir sorun var demektir. Böyle bir şehrin başındaki kişinin temel önceliği, şehri hem partisi hem de kendisi açısından yatırımlarla vitrin haline getirmek olmalıydı. Ancak İmamoğlu açısından İstanbul'da geçen 5 yılı hiç de böyle değildi. İstanbul bu sürede İmamoğlu'nun genel siyasetteki malzemesi haline geldi. İstanbul'un üzerine basarak yükselme gayreti içinde olan bir liderle yönetildi İstanbullular. Ve emin olun Türkiye'nin diğer şehirlerinden nasıl gözükürse gözüksün kentin sorunlarına her gün maruz kalan İstanbullular bu gerçeği çok iyi görüyorlar.

YANLIŞ SEÇİMLERİN SONUCU
Bence bu yerel seçimde oradan çıkacak sonuç, CHP'nin İstanbul seçimini aldığı 2019'da ne kadar yanlış bir adayla yola çıktığının da ispatı olabilir. Yani bugün sürekli CHP'nin ne kadar yanlış adaylar tercih ettiğinden bahsediyoruz ya aslında asıl yanlışlar bir önceki yerel seçimden başlamıştı. CHP'nin ülke yönetme konusunda ele geçen büyük bir fırsatı nasıl harcadığına tanık olduk geçen sürede.
Zaten 14 Mayıs'ta da seçmenin tercihini AK Parti'den yana kullanmasının temel nedenlerinden biri bu. İşte 31 Mart seçimi de bunun sağlaması niteliğinde olacak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.