• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Külliyen yalan külliyen yanlış! ZÜMRÜT YILMAZ

Külliyen yalan külliyen yanlış!

zumrut.yilmaz@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06 Mayıs 2024, 23:05

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel'in 2 Mayıs'ta AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleşen görüşmesi Türk siyasetinin son 20 yılı için kritik önemdeydi. Kamuoyunun tüm detaylarını yakından takip ettiği görüşmeyle birlikte siyaset tarihimizde diyalog yolları daha açık bir süreç başladı. Uzun zamandır siyasi aktörlerden ülkenin geneline yayılan bir gerilim hakimdi.
Siyasetteki kutuplaşma topluma da sirayet etmiş durumdaydı. 31 Mart Yerel Seçimleri bu kutuplaşma ortamına rağmen son derece siyasi nezaket ve toplumsal olgunlukla gerçekleşti. Tam da bu sürecin böylesine olumlu bir görüşmeyle taçlanması elbette ülkemizin bundan sonraki ruh haline de dalga dalga yayılan yapıcı katkılar sağlayacak.

PEŞİNEN REDDETMEK
Hepimiz yıllardır şahit oluyoruz.
AK Parti'nin 22 yıllık iktidarında ülkemize sağladığı birçok katkı en başta muhalefet adı altında ne kadar olumlu adımlar atılırsa atılsın karalanıyor.
Muhalefetin birçok aktörü, yapılan işin, yatırımın, düzenlemenin peşinen karşısında durmayı deyim yerindeyse 'varlık sebebi' olarak görüyor. Oysa atılan her adımın olumsuz tarafları olabileceği gibi olumlu tarafları da olabilir. Ya da bir kesim için hayırlı olan bir iş bir başka kesim için büyük hata olabilir.
Yani bu konuda tam olarak net çizilmiş sınırlar yok. Salt iyi, salt kötü diyebilmek için çok başka gerekçeler lazım. İşte tam da bu yüzden peşinen 'hayır' demeye, peşinen 'yanlış' demeye odaklanmış bir muhalefet anlayış hiçbir kazanım sağlamıyor.
Bunun yıllardır belki de bin türlü örneğini yaşadık. Hiçbirinde ne iktidarın ne de muhalefetin geri adım attığını şahit olmadık.
Oysa muhalefet etmek böyle bir şey değil. Muhalefet etmenin bin türlü versiyonundan sadece biri kullanılıyor bizim ülkemizde. O da 'hayır' diye bağırmak. Bir işin yapılma nedenlerini doğru şekilde ve çok yönlü olarak tahlil etmeden sadece ve hemen 'hayır' demek. Mesela iktidarın kamuoyuna duyurduğu yol, köprü, havaalanı gibi projelerin tamamına önce bağıra bağıra itiraz ediyor muhalefet partilerinin temsilcileri.
Önce projeyi tüm detayları ile inceleyelim, bize göre eksiklerini net şekilde tespit edelim, sağlayacağı kar/zarar hesabını kabaca da olsa çıkaralım sonra ise tüm bu yaptığımız hazırlığı iktidarın da kamuoyunun da önüne koyalım. Yani iktidarı da yaptığı iş üzerinde daha detaylı düşünmeye, eksik yönleri tespit etmeye sevk edelim. Böyle bir tavır asla yok bizdeki muhalefette.

HEP BERABER GÖRECEĞİZ
Bu 'külliyen yalan, külliyen yanlış' bakış açısı, iktidarda da yeni bir adım atarken kendi gibi düşünmeyenlere, bir nevi toplumsal muhalefete kulaklarını tıkamaya neden oluyor. Tabi ki hiçbir yanlışın tek sebebi bu olamaz ama en önemli nedenlerinden biri arasında muhakkak bu var.
Yine her yanlış olduğu düşünülen adıma eylemle karşılık vermek de bir gelenek halini aldı. İktidarın bir adımına karşı eylem yapmıyorsa o muhalefet değildir! Yok böyle bir şey.
CHP'nin eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi 'müzakere edilmez mücadele edilir' anlayışının ülkeye bir şey kazandırmadığı gibi toplumu da siyaseti de gerdiğini biliyoruz. İşte gördük. İktidarla muhalefet karşılıklı oturup konuşarak da yol alabiliyorlar.
Evet Türk siyaseti sorunları diyalogla çözmeyi unuttu ama bu hatırlamayacağı anlamına da gelmiyor. O nedenle Erdoğan - Özel görüşmesini bu diyalog yollarının yeniden hatırlanması için çok önemli bir kilometre taşı olacağını yaşayıp hep beraber göreceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.