• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Demokrasi deyince anlaşılanlar ZÜMRÜT YILMAZ

Demokrasi deyince anlaşılanlar

zumrut.yilmaz@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09 Temmuz 2024, 21:43

CHP ve CHP kökenli siyasetçilerde çok ilginç bir özellik daha doğrusu huy var. Ne zaman partide bir kıpırdanma, partililer içinde bir kenetlenme veya iktidar umudu ortaya çıksa çok garip bir şekilde hemen bir bölünme, bir ayrışma konusu bulunup o kenetlenme duygusu dağıtılıyor. Ve bu konular genellikle ülke gündeminden tamamen uzak konular oluyor. Bu hamlelerin çoğu ise CHP'den ayrılanların o suni gündemler aracılığıyla mevcut CHP yapısına zarar verme operasyonlarına dönüştürülüyor.

HİZİPÇİLİK DEYİNCE CHP
Yıllardır CHP içinden çoğu kişinin 'bu demokrasiden başka bir şey değil' diyerek savundukları bu enteresan huy partiye çok şey kaybettiriyor esasında. CHP'nin bu ülkede yıllardır iktidar yüzü görmemesinde en önemli nedenlerin başında bana göre bu müzminleşmiş, deyim yerindeyse partinin ruhuna işlemiş hizipçilik geliyor.
Türk Dil Kurumu'na göre, "Örgütlenmiş bir topluluğun içinde bütünlüğü bozacak biçimde yeni bir topluluk oluşturmak" anlamına gelen bu garip tabir, sanki CHP'de vücut bulmuş gibi.
CHP, Genel Başkan değişimiyle 31 Mart Yerel Seçimleri'nde elde ettiği başarının hemen ardından yine benzer bir suni gündemle çalkalanıyor. Konu, 1995 yılında düzenlenen ortak kurultayla CHP'ye katılma kararı alan Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nin yeniden kurulması. Kamuoyuna 'partinin yeniden kurulması' şeklinde lanse edilen açıklamanın detaylarına bakıldığında ise mevzunun tam olarak öyle olmadığı daha çok hafızalardaki eski SHP'nin isminden faydalanılması gibi bir durum söz konusu.
Tabi yeniden kurulduğu iddia edilen yeni SHP'nin neye kime hizmet ettiği, gerçek kuruluş amacının ne olduğu ile ilgili bir sürü açıklama ve yorum var.

TAMAMEN KURGUSAL!
İlk başta CHP'nin ağabeyi konumundaki eski SHP'nin de son Genel Başkanı olan Murat Karayalçın'ın bu işle alakasının ne boyutta olduğu merak edildi haliyle. Karayalçın, her zamanki sağduyulu tavrıyla bu 'yeniden kurulma' olayının tamamen kurgu daha doğrusu eski SHP'nin isminin kullanılmak istenmesi olarak yorumladı. Hatta bir CHP'li olarak partisinin ruhuna işleyen o hizipçilik duygusunu da çok iyi bildiğinden hemen CHP'nin seçim başarısının ve iktidar umudunun bu tarz girişimlerle zedelenmemesi gerektiğinin altını çizen bir açıklama yapmış.

MÜZMİN MUHALEFETLİK
Tabi bir de konunun CHP içindeki yansımaları ve parti içi muhalefete hizmet etmesi beklenen tarafı var. İşte tam da bu noktada yeniden koltuğunu geri kazanma yarışına girmek isteyen Kemal Kılıçdaroğlu akıllara geliyor. Her ne kadar bu yeniden kurulduğu iddia edilen partiyle bir ilişkisi ortaya çıkmasa, hatta bu yönde ortaya atılan iddialar kendisine yakın kurmaylar tarafından külliyen yalanlansa da Kılıçdaroğlu'nun adının böylesi bir oluşumla birlikte anılmış olmasından bile memnuniyet duyabileceğine inanıyor önemli bir kesim. Siyasette aktif bir oyuncu olarak kalmak için elinden geleni yaptığı bilindiği için kimse Kemal Bey'in bu işte parmağı olma ihtimaline şaşırmıyor. Son yaptığı açıklamalarda 'CHP içinde kendisine sadık 50 vekil' olduğunu özellikle belirtme ihtiyacı hissetmiş olması bile bu hevesinin ne boyutta olduğunu ve bunun için neler yapabileceğine dair net fikir veriyor.
Velhasıl 'demokrasi' diye savunulan şey aslında CHP'nin bir türlü kurtulamadığı hizipçiliğin ta kendisi. Ve belli ki CHP'nin başına daha çok dert açacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.