Tarım arazilerinin kiralanması kararı
Tarım Bakanlığı, 22 Ağustos 2024 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren kararla tarım arazilerine yönelik yeni bir uygulamayı hayata geçirecek. 'İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik'le birlikte 2 yıl boyunca içerisinde hiçbir tarımsal faaliyet yürütülmediği tespit edilen tarım arazileri devlet tarafından üreticilere kiralanabilecek. Elbette kira bedeli arazi sahibine verilmek üzere...
ÇOK BOYUTLU SÜREÇ
Daha önce Türkiye'de tarımsal faaliyetlerin yıllar içinde neden giderek azaldığına dair birkaç yazı yazdım. Bu yazılarda üreticilerin ekip biçtikleri ürünleri yollara dökecek seviyeye gelmelerinin nedenlerinin özellikle muhalif kesimde gösterildiği gibi sadece son dönemin ekonomik koşulları olmadığını da anlatmaya çalıştım. Çünkü bu öyle 3-5 yıllık bir sorun değildi. Yıllar içinde yanlış tarım politikaları sonucu köylerin boşalmasıyla, genç nüfusun çok önemli bir kısmının şehirlere göç etmesiyle başlayan bir süreçti. Çiftçinin ürettiği domatesi vahşi kapitalizmin eline bırakan sistemin başı belki de yarım asır öncesine dayanıyor. Başlangıçta kimsenin fark etmediği ya da fark ettiyse de 'bir tek ben mi düşüneceğim?' diye sorgulamaktan kaçtığı bu sürecin sonu bizi ülkecek ekilebilecek arazilerimizi boş bırakma kolaycılığına itti. İnsanlar ya tarımı kendi kişisel ekonomileri açısından doyurucu bir iş kolu olarak görmekten vazgeçti ya da yine tarımsal girdi maliyetlerinin giderek ağırlaşan yükünden kaçmak zorunda kaldı. Buna bir de devlet eliyle 'arazisi olan herkese dönüm başına bilmem kaç lira destek' diye lanse edilerek nereye harcanacağı konusunda hiçbir sorgulama süreci gerektirmeyen destekler eklenince ekip biçmemek ekip biçmekten karlı hale geldi. Acı ama gerçek...
YERİNDE BİR UYGULAMA
En sonunda maalesef bugün devlet, bu devasa soruna en çarpıcı, hatta birçok kesimi ayağa kaldırabilecek bir yöntemle el attı! Artık öyle tarım arazisi vasfında olan araziler keyfe keder boş bırakılamayacak. Çok yerinde bir karar. Bugün tezgahlardaki fiyatlar bu kadar yüksekken üreten az sayıda çiftçinin emeğinin karşılığını alamaması bu düzenin artık değişmesi gerektiğini herkesin gözüne soktu. Ancak bu uygulamanın da birçok sorunu beraberinde getireceği açık. Çünkü bu düzenleme, başta kişinin mülkiyet hakkı olmak üzere bir ton yeni sorun yaratacak. Muhakkak düzenleme ile ilgili hukuksal süreçler de doğacaktır. Doğrusu ben de uygulamanın nasıl olacağını merak ediyorum, yaşayıp göreceğiz.
EN STRATEJİK ALAN TARIM
Tarım bir ülkenin geleceği için son derece stratejik bir alan ve bu alan bizde üreten kesim açısından da tüketen kesim açısından da siyaseten de çok uzun yıllar ihmal edildi. Bu ihmaller zincirinin sonucu olarak ortaya çıkan vahim tablonun giderilmesi için konunun çok daha bütüncül ele alınması gerekiyor. Yeni uygulama ile ülkemiz tarımının geleceği için sağlam bir adım atılmış olmasını ümit ediyorum.
ÇOK BOYUTLU SÜREÇ
Daha önce Türkiye'de tarımsal faaliyetlerin yıllar içinde neden giderek azaldığına dair birkaç yazı yazdım. Bu yazılarda üreticilerin ekip biçtikleri ürünleri yollara dökecek seviyeye gelmelerinin nedenlerinin özellikle muhalif kesimde gösterildiği gibi sadece son dönemin ekonomik koşulları olmadığını da anlatmaya çalıştım. Çünkü bu öyle 3-5 yıllık bir sorun değildi. Yıllar içinde yanlış tarım politikaları sonucu köylerin boşalmasıyla, genç nüfusun çok önemli bir kısmının şehirlere göç etmesiyle başlayan bir süreçti. Çiftçinin ürettiği domatesi vahşi kapitalizmin eline bırakan sistemin başı belki de yarım asır öncesine dayanıyor. Başlangıçta kimsenin fark etmediği ya da fark ettiyse de 'bir tek ben mi düşüneceğim?' diye sorgulamaktan kaçtığı bu sürecin sonu bizi ülkecek ekilebilecek arazilerimizi boş bırakma kolaycılığına itti. İnsanlar ya tarımı kendi kişisel ekonomileri açısından doyurucu bir iş kolu olarak görmekten vazgeçti ya da yine tarımsal girdi maliyetlerinin giderek ağırlaşan yükünden kaçmak zorunda kaldı. Buna bir de devlet eliyle 'arazisi olan herkese dönüm başına bilmem kaç lira destek' diye lanse edilerek nereye harcanacağı konusunda hiçbir sorgulama süreci gerektirmeyen destekler eklenince ekip biçmemek ekip biçmekten karlı hale geldi. Acı ama gerçek...
YERİNDE BİR UYGULAMA
En sonunda maalesef bugün devlet, bu devasa soruna en çarpıcı, hatta birçok kesimi ayağa kaldırabilecek bir yöntemle el attı! Artık öyle tarım arazisi vasfında olan araziler keyfe keder boş bırakılamayacak. Çok yerinde bir karar. Bugün tezgahlardaki fiyatlar bu kadar yüksekken üreten az sayıda çiftçinin emeğinin karşılığını alamaması bu düzenin artık değişmesi gerektiğini herkesin gözüne soktu. Ancak bu uygulamanın da birçok sorunu beraberinde getireceği açık. Çünkü bu düzenleme, başta kişinin mülkiyet hakkı olmak üzere bir ton yeni sorun yaratacak. Muhakkak düzenleme ile ilgili hukuksal süreçler de doğacaktır. Doğrusu ben de uygulamanın nasıl olacağını merak ediyorum, yaşayıp göreceğiz.
EN STRATEJİK ALAN TARIM
Tarım bir ülkenin geleceği için son derece stratejik bir alan ve bu alan bizde üreten kesim açısından da tüketen kesim açısından da siyaseten de çok uzun yıllar ihmal edildi. Bu ihmaller zincirinin sonucu olarak ortaya çıkan vahim tablonun giderilmesi için konunun çok daha bütüncül ele alınması gerekiyor. Yeni uygulama ile ülkemiz tarımının geleceği için sağlam bir adım atılmış olmasını ümit ediyorum.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.