• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
Bölgesel birlikten kuvvet doğar ZÜMRÜT YILMAZ

Bölgesel birlikten kuvvet doğar

zumrut.yilmaz@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.08.2024, 00:00
Türkiye ile Suriye arasında son dönemde Rusya'nın da arabuluculuk çabalarıyla hız kazanan normalleşme süreci Suriye lideri Beşar Esad'dan gelen açıklamayla yeni bir boyut kazandı.
Başta Başkan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere üst düzey Türk yetkililerden gelen açıklamalarla oluşturulmaya çalışılan normalleşme iklimine önemli katkılar sağlayabilecek şeyler söyledi Esad. Bizde muhalif kesimin Ankara-Şam ilişkilerinin eski seviyesine dönmesi için kendilerince şart koştukları 'Türk askerinin Suriye topraklarından çekilmesini' görüşmeler için ön koşul olarak görmediğini açıkladı.
Çünkü kendisi de biliyor ki Türk askerinin oradaki varlığı en başta Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlayabilmesi için gerekliydi.
Ülkemizin komşularıyla ilişkilerini bozan en temel konu sınır güvenliği ve komşu topraklardan gelen terör tehdidi. Oysa içimizdeki muhalifler için durum pek de öyle değil...

NORMALLEŞMEYE YEŞİL IŞIK
Başkan Erdoğan, ilk olarak 28 Haziran'da "Diplomatik ilişkilerin kurulmaması için hiçbir sebep yok" derken, 7 Temmuz'da yaptığı açıklamada ise Suriye lideri Esad ile olası bir görüşme için her an davette bulunabileceklerini söylemişti.
Olumlu bir adıma karşılık göstereceklerini belirten Erdoğan, "Beşar Esad ilişkileri düzeltme noktasında bir adım attığı anda biz de ona karşı yaklaşım gösteririz.
Çünkü biz dün Suriye ile düşman değildik ki biz Esad ile ailece görüşüyorduk. Biz, davetimizi yapacağız. Bu davetle birlikte de Türkiye-Suriye ilişkilerini geçmişte olduğu gibi aynı noktaya getirelim istiyoruz" ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan'ın bu açıklamalarla açtığı yolun Suriye tarafından da karşılık bulması, iki ülkenin bundan sonraki dönemde bölgesel güvenlik noktasında da aynı tarafta yer almasına katkı sağlayacak.

DÜNYANIN GİDİŞATI FARKLI
Çünkü dünya çok başka bir noktaya gidiyor. Özellikle ABD'nin güdümünde hareket eden İsrail'in yeni dünya planlarında Ortadoğu'da asla huzura yer yok. O nedenle bölge ülkelerinin kendi aralarında barış iklimini sağlamaları gelecekleri için kritik önem taşıyor. Türkiye bunun bilincinde hareket ederek önce Mısır sonra da Irak ile ilişkilerini normalleştirmek için son derece yapıcı adımlar attı. Yine Ermenistan ile ilişkilerde de son derece olumlu gelişmeler yaşandı.
Özellikle Irak ile sınır güvenliği ve ticaret alanlarında yapılan anlaşmalar ülkemizin uzun vadede bu koldan gelebilecek olası tehditlere karşı daha sağlam durmasını sağlayacak. İstikrar ve barışın her zamankinden çok daha önemli olduğu günlerden geçiyoruz. ABD ve İsrail'in büyük planlarıyla sağımızda solumuzda düşmanlarla mücadele edemeyiz. Çünkü yakınımızdaki düşmanlar bizi asıl tehlikelere karşı daha savunmasız hale getirir.

BÖLGE GÜVENLİĞİ İÇİN ŞART
Rusya ve Çin'in dünyanın farklı uçlarından gelecekleri için nasıl ortak yürüdüğünü görüyoruz. Eğer biz de geleceğimizi tehdit edenlere karşı kapı komşularımızla işbirliği yapmazsak bu kadar tehdidin, terörün kol gezdiği Ortadoğu'da ayakta kalmak için daha çetin mücadelelere atılmak zorunda kalırız. Bu mücadeleyi bugüne kadar çok kez verdik yine verecek güçte bir ülkeyiz ama biliyorsunuz ki birlikten güç doğar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.