Küresel düzenin elverişli oyuncağı
Türkiye'nin dış politikasını, hedeflerini, insanlık adına benimsediği yol haritasını uluslararası arenada en iyi duyurabileceği kürsü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu... Zaten Başkan Recep Tayyip Erdoğan da Başbakan olduğu günden bu yana bunun gereğini layıkıyla yerine getiriyor. Yıllardır küresel sistemdeki tüm aksaklıkları en kapsamlı şekilde ve en kapsayıcı çözüm önerileriyle birlikte dillendiriyor o kürsüden. Ancak kabul etmek gerekiyor.
Birleşmiş Milletler kürsüsü eski saygınlığını korumuyor dünya halkları nazarında.
Çünkü küresel sistemin insanlığın geleceği konusundaki aymazlığı maalesef o kürsüye de sirayet etmiş durumda.
İNSANLIĞA HİZMET ETMİYOR
İşte tam da bu nedenle Başkan Erdoğan'ın BM'nin kalbinden bu çözümsüzlük silsilesine itiraz etmesi daha da önem kazanmış durumda. İsrail gibi yayılmacı devletlerin Ortadoğu gibi insanlığın merkezi konumundaki bir coğrafyada aylardır sürdürdüğü katliamlar ve soykırıma dur diyecek bir uluslararası mekanizmaya olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Oradan yansıyan acı tablo, bizlere her gün bu ihtiyacı tekrar tekrar hatırlatıyor. Ancak ne yazık ki, insanlığa yön vermesi gereken Birleşmiş Milletler çatısı artık insanlığa hizmet veren bir mekanizma olmaktan çıkmış durumda.
Yani ya bu mekanizmanın insanlığa hizmet edecek şekilde yeniden dizayn edilmesi ya da eğer bir şekilde dizayn edilemiyorsa yıkılması gerekiyor. Bana göre ikinci seçenek daha ağır basıyor. Çünkü küresel sistemin ana çarkları konumunda bulunan devletler ellerinde bu düzeni oyuncak etmiş durumdalar ve öyle kolay kolay da bu elverişli oyuncaktan vazgeçmek istemiyorlar.
ŞAHSİ MENFAATLER SİSTEMİ
Kendi menfaatleri uğruna değişmesine izin vermedikleri için de dünya üzerinde bir sürü insanlık suçu işlenmeye devam ediyor.
Gazze'de aylardır çoluk çocuk demeden uygulanan sistematik soykırıma dur diyebilecek yeni bir sistem kurulabilmesi için bu düzenin yıkılması şart... Aynen Türkiye'yi yıllardır kapısında bekleten Avrupa Birliği oluşumuna olan inancımız gibi BM kurumuna olan inancımız da giderek azalıyor.
Ve dikkat ederseniz ikisinin varlığı da gün geçtikçe önemsizleşiyor. Toplantılardan geriye ise sadece Başkan Erdoğan'ın küresel sisteme en ağır eleştirileri birinci ağızdan haykırdığı, "Dünya 5'ten büyüktür" gibi sloganlaşan sözleri kalıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.