Sanatçılar ve sporcuların toplumlarda kanaat önderi olmak gibi bir misyonları vardır. Siyasetçiler için ise zaten bulundukları görevin doğal gereği gibidir bu misyon.
Gerçekten de öyledir...
GÖNÜLLÜ BİR MİSYON
İşte bu gönüllü misyon gereği toplum önünde olan kişilerin eylem ve söylemleri örnek teşkil eder. Mesela çok ünlü sanatçılarımızın kamuya açık ortamlarda alkollü görüntülenmesi, seviyesiz bir tartışmanın taraflarından biri olması, herhangi bir yüz kızartıcı suça karışması o kişinin hayranları tarafından işlenen suçun ya da yapılan davranışın normalleşmesine katkı sağlayabilir. Aklı başında insanlar sevdikleri bir ünlünün yanlış bir davranışını benimsemezler elbette ama özellikle gençlerimiz için durum böyle değil... Şimdi gelelim bu girizgahı yapma nedenime...
Biliyorsunuz son günlerde ünlü komedyen Şahan Gökbakar'ın Marmaris'te 1. Derece Sit Alanı'nda bulunan villası gündemde.
Yeni Asır olarak bizim kamuoyu gündemine taşıdığımız bu villa ile ilgili skandallar yumağı söz konusu. Zaten tespit edilen usulsüz işlemler nedeniyle bu villanın yapı kayıt belgesi bizzat en yetkili kurum olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca iptal edildi.
Gökbakar, haberlerimizi de gösterdiği upuzun bir video yayınlayarak aklınca konuya açıklık getirdi geçen gün. Bunu yaparken de bir sürü laf kalabalığı yapıp kamuoyunun merak ettiği asıl sorulara cevap vermedi. Sözü dönüp dolaşıp hep aynı yerlere getirdiği uzun videonun özünde villasıyla ilgili gerçekleri açıklamaktan çok konuyu villadan uzaklaştırmak vardı.
BİR TÜR SORUMLULUK
Konuşmasının tek açıklayıcı kısmı 'var olan bir iskele ve evi satın aldığı ve aldığı tarihte bölgenin SİT alanı olmadığı, bölge ile ilgili SİT kararının da Marmaris'teki yangınların ardından alındığı'nı belirttiği kısımdı.
Bunun dışında hiçbir şey yoktu net olan... Hatta kaçak villanın haberini Türkiye'ye duyurduk diye bizi suçlaması yetmiyormuş gibi bir de bizden sonra yapılan bazı haberlerde yanlış evin görseli kullanıldı diye komşularını ifşa etti. Halbuki bizim yaptığımız ilk haberde kullandığımız iki ev görselinden birinin Gökbakar'a ait olduğu özellikle belirtilirken haberde ek olarak kullandığımız 'komşu evler de kaçakmış' detayında da komşu evlerin görseli kullanılmıştı. Yani tüm detaylar yerli yerindeydi.
Sadece saldırıya geçmeden önce okuyup anlamak gerekiyordu.
Bu açıklamanın bir tür savunma olduğu düşünülmesin.
Yazdıklarım sadece doğru bilgileri aktarma sorumluluğundan ibaret. Çünkü Şahan Gökbakar'ı yakından takip eden birçok kişi onun anlattıkları ile yetinebilir.
Sonuçta herkes bu olayla ilgili hangi yayın organları nasıl haber yapmış diye internet taraması yapacak değil! Öncelikle Gökbakar'ın o bahsettiği yangınlar sırasında yana yakıla 'Bu yanan alanlar imara açılmasın' diye haykırdıklarını hatırlatmak isterim. Yani savunduğu şeye taban tabana zıt bir tutum sergilemektir bu yaptığı. Evet o evi yaptıran kişi kendisi olmayabilir.
Ama öyle imara açık olmadığı gibi karayolu bile olmayan bir orman arazisinin içine yapılan bir evi satın alırken 'acaba burası nasıl imara açık olabilir' diye sorgulamamış olması gerçekten hiç inandırıcı değil! Madem bu ülkenin bir ferdi olarak büyük otel zincirlerinin koylara otel yapmasına karşısınız ve bunu açıkça dile getiriyorsunuz o zaman siz de bakir bir koya yapılmış o evi satın almayacaksınız!
Demagojiye gerek yok bu işin sağlaması bu kadar net!
