Teknoloji doğru kullanıldığında insan hayatını kolaylaştıran bir şey. Bu herkesin kabul edebileceği bir görüş. Ancak ilave ederek tekrarlıyorum yerinde, zamanında ve doğru kullanıldığında... Teknolojinin doğru kullanımı derken bu elbette göreceli de bir şey. Çünkü günümüzde savaşlar dahil birçok alanda teknolojinin nimetlerinden yararlanılarak üstünlük elde edilebildiği gibi sivil asker gözetmeksizin büyük katliamlar da yapılabiliyor. Bunun en güncel örneği İsrail'in Ortadoğu'da yaptığı soykırım...
TEKNOLOJİ HERKESE LAZIM
Bu yazının konusu olan teknolojiye geri dönecek olursak... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay, Vizyon 100 Heyeti tarafından düzenlenen 6. Dijital CEO ve Liderler Zirvesi açılışında yaptığı açıklamada belediyenin yapay zeka ve teknoloji alanında yaptığı çalışmaları anlatırken şöyle iddialı bir cümleler kurmuş, "İzmir'in Türkiye'de ve dünyada önde gelen yapay zekayı ve akıllı şehir teknolojilerini kullanması için bir birim oluşturduk. Dünyanın her yerinde akıllı şehir teknolojisi alanındaki çalışmaları araştırıyoruz. Fiziksel ve mental altyapımızı güçlendiriyoruz. Birkaç sene içinde, akıllı şehir yönetimleri ile ilgili bazı yeni fikirleri sunma şansımız olacak."
NE OLACAK BU KENTİN HALİ?
Bu cümleleri okurken insanın aklına ister istemez İzmir'in mevcut hali geliyor. Çünkü bugünlerde güzel şehrimiz büyük bir çevresel felaket yaşıyor. İzmir Körfezi'ndeki kirlilik öyle kötü bir boyuta ki kentin kıyılarına bir ayı aşkın süredir ölü balıklar vuruyor. Ege Denizi'nin güzelim balıkları sudaki kirlilik ve oksijensizlik nedeniyle sürüler halinde ölüyor. Üstelik bu kirlilik ve toplu ölümler nedeniyle açığa çıkan koku ve havaya karışan maddeler de insan sağlığını tehdit ediyor. Dolayısıyla İzmir'in en öncelikli sorunu da ihtiyacı da bu çevre felaketi... Tam da bu noktada İzmir'in öncelikli sorununa çare bulacak çözümler üretmek, belediye bütçesini de buna göre kullanmak gerektiğini düşünüyorum. Bu kentin ciddi bir altyapı sorunu var herkesin malumu. Zaten bu alandaki eksiklik bugünkü çevre felaketinin de başlıca nedenlerinden biri. Yine çevre yatırımları konusunda yapılması gerekenleri mümkün olan en kısa zamanda hayata geçirmeye odaklanmak lazım. Yani aynı bireysel bütçelerimizi planlarken olduğu gibi şehirlerin bütçelerini de öncelikli ihtiyaçlara göre değerlendirmek en doğrusu. Hepimiz kişisel olarak paramızı harcarken ihtiyaçlarımızın önceliklerine bakmıyor muyuz? Neden şehirlerin bütçeleri de o şehrin en hayati, en öncelikli ihtiyaçlarına göre değerlendirilmesin ki! Aynı şekilde enerjimizi her zaman öncelikli yapmamız gereken işlere ayırmıyor muyuz? Neden İzmir Büyükşehir Belediyesi de enerjisini şehrin aciliyet gerektiren sorununa kalıcı çözümler üretmeye harcamasın, buna öncelik vermesin?
MİS GİBİ DENİZ HAVASI VARKEN
Evet ihtiyaçların sayısı fazla, yapılacaklar listesi uzun ancak öncelikler listesinin ilk maddesi Körfez kirliliği... Tabi ki teknolojiye de yatırım yapılacak, akıllı şehir uygulamaları konusunda da hazırlıklar yapılacak. Bunlar çağa ayak uydurabilmek için şart. Ancak İzmirliler şu anda sokağa çıktıklarında akıllı şehir teknolojileri görmekten çok Körfez'in pis kokusu yerine mis gibi deniz havası çekmek istiyor ciğerlerine... Ve bu istek şehirde yaşayanların en doğal hakkı. Önce bunu sağlamak için somut ve kalıcı çalışmalar yapılsın sonra akıllı şehir uygulamalarına sıra geldiğinde bakarız.
