Yıllar önce Sir Peter Benson'la yaptığım ilk görüşmeden çok etkilenmiştim. Yaşlı başlı, güleryüzlü bir kimseydi. İngiltere'de özelleştirmenin mimarlarından olan Benson dünyaca ünlü danışmanlık firması PriceWaterhouse Coopers için çalışıyordu o zamanlar.
Büyük özelleştirme projelerinin bizzat başında bulunmuş, dünyayı köşe bucak dolaşmış birisiydi. Sanıyorum 70'li yaşlarındaydı.
Hangi soruyu sorsam o kadar net ve kendinden emin yanıtlar veriyordu ki "Vay anasına!" dedim içimden bir kaç kez.
"Peki bu söylediğinizin doğruluğundan nasıl emin olabiliyorsunuz?" diyecek oluyorum "Çünkü sevgili dostum, ben buna benzer bir sorunla filanca tarihte karşılaştım ve o zamanlar bu şekilde bir çözüm geliştirmiştik ve işe yaramıştı...."
Benson'ın 50 yıllık deneyimi, bilgi birikimi, kırlaşmış saçları, ağır ve okkalı duruşu hemencecik ikna ediyordu insanı.
Şimdilerde nereye baksam bir danışmana, bir eğitmene rastlıyorum. Üniversiteden mezun olalı üç beş yıl olmuş ama danışman! Bir diplomanız varsa bir kaç kitap karıştırıp bir iki de kursa gittiyseniz, ağzınız da laf yapıyorsa tamam, titriniz hazır.
SUYU ÇIKTI ARTIK
Elbette bilginin önemini yadsımıyorum. Elbette akıl yaşta değil baştadır ancak deneyimsiz yeni yetmelerin dişiyle tırnağıyla kurduğu şirketi kurtarmaya çalışan insanlara ukalalık etmesini sinir bozucu buluyorum. Sen hiç hayatında fatura, çek kestin mi? Maaş ödedin mi? Siftahsız dükkan kapatmanın ne demek olduğunu biliyor musun? veya hayatta aldığın en büyük risk nedir? diye sormak geliyor içimden.
Mesela bir danışmanlık firmasının internet sitesine bakıyorum, tek bir adam birbirinden çok farklı bir düzine alanda eğitim verebiliyor. Saçlarımı yolasım geliyor. Deniz biyologları bu ülkede aile şirketlerine kurumsallaşma dersi veriyor. İş o derece yani.
Bence iş dünyasına yönelik danışmanlık ve eğitim faaliyetlerine mutlaka bir çeki düzen verilmeli.
Mesela neden sanayi ve ticaret odalarımız veya derneklerimiz deneyimli işadamlarını genç girişimcilerle bir araya getirip bilgi ve deneyim akışı sağlamaya çalışmazlar, bir türlü anlamam. Eğer böyle bir köprü kurmayacaklarsa ne iş yapacaklar?
SOSYAL MEDYA
Bu arada bir süredir ara verdiğimiz İnsan Etkinlikleri'ne bu ekim ayı itibarıyla başlıyoruz. İlk konumuz "Sosyal Medya" İnternetin hayatımızı adeta istila ettiği böyle bir ortamda faceboock, twitter, linkedin gibi pek çok mecrayı daha yakından tanımak gerektiğini düşündük. Bu konuda bir eğitim semineri verme davetimizi kabul eden İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sn. Taylan Demirkaya ve sosyal medya uzmanı Sn. Işıl Yılmaz'a teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Her zamanki gibi ücretsiz olan bu etkinliğimize davetlisiniz.
İyilikle kalın...