Yaptığınız iş başvuruları için sanal alemde hakkınızda araştırma yapıldığını unutmayın. Elinizde rakı bardağı yarı çıplak fotoğraflarınız, hoyratça yaptığınız yorumlar size sıkıntı yaratabilir
Bugün Facebook için 50 milyar dolar, Twitter içinse 10 milyar dolar değer biçiliyor. Daha başka birçok site ve internet tabanlı sosyal ağ mevcut ve bunların piyasa karşılığı inanılmaz rakamlar.
24 saat içinde Facebook'a 700 bin kişi üye oluyor. Tüm bu insanlar yazılar paylaşacak, yorum yapacak ve arkadaşlarının paylaşımlarını takip edecekler. Bu da 1 günde yaklaşık 1 milyar bilgi demektir.
Twitter'a bir günde 300 bin kişi üye oluyor ve dakikada 44 bin, günde ise yaklaşık 64 milyondan fazla tweet gönderiliyor.
Twitter'da en çok takipçisi olan Lady Gaga, The New York Times'dan fazla kişiye ulaşabiliyor.
YouTube ise dünyada en çok ziyaret edilen 4. web sayfası, 2. arama motoru. Her dakika YouTube'a 24 saatlik video yükleniyor.
Öte yandan gençler, bütün bir hafta 50 saatini sosyal medyada geçiriyor. (25 saat hafta içi, 25 saat hafta sonu) Bu süre 25 adet film izleme ile eşdeğer.
Üniversitelilerin yüzde 71'i en çok akşam 20.00-02:00 arası Facebook'a giriyor. Liselilerin ise yüzde 67'si 16:00-00.00 arası Facebook'ta daha çok vakit geçiriyor. Dolayısıyla, markaların gençleri en hızlı yakalayabilmeleri için bu saatlerin dikkate alınması gerekiyor.
Dünyanın geldiği hal böyleyken acaba sosyal medyayı iş bulmak ve kariyerimizi geliştirmek adına da kullanamaz mıyız? Bundan böyle masamızın başından kalkmadan binlerce insanla kayanaşak ve sosyalleşeceksek ne yapmalı, nasıl davranmalıyız?
İnternetin ülkemizde ilk yaygınlaşmaya başladığı dönemi hatırlarsanız insanlar sürekli bir takma ad nick'ler kullanırdı. Kızdığınız birisine birşeyler söylemek isterseniz bu nick altında istediğiniz gibi kalayı basardınız. Günümüzün gelişen takip sistemleri sayesinde internet üzerinde gizlenecek yerimiz kalmadı artık. Sanal alemde söylediğimiz her söz attığımız her yorum baki kalıyor, başkaları ulaşabiliyor ve hesabı sorulabiliyor.
Sanal alemi artık bir oyun alanı gibi değil gerçek hayatın ta kendisi gibi görmekten başka çaremiz yok. Gerçek hayatta nasıl davranmanız gerekiyorsa sanal alemde de aynı ciddiyet ve özeni göstermeliyiz.
Gençlerin "google'lamak" diye kullandıkları bir terim var. Birisi veya birşey hakkında bir araştırma yapmak istediğiniz zaman hemen google'a soruyoruz. Bir iki saniye içinde binlerce sayfa önümüze dökülüyor. İşe alım uzmanları da bu toplumun bir parçası ve onlar da kritik pozisyonlar için araştırma yaparken Google'a soruyor. Elinizde rakı bardağı yarı çıplak fotoğraflarınız, hoyratça yaptığınız yorumlar, ulu orta saçtığınız politik görüşleriniz sıkıntı yaratabilir.
Gerçek hayattaki misyonunuz, vizyonunuz, hedefleriniz ne ise, insanların sizi nasıl tanımasını istiyorsanız sanal alemde de bu duruşunuza uygun bir pozisyon almanız gerekecektir. Binlerce insanın gözünde nasıl bir imaj yaratmak istiyorsunuz?
İnternet editörü bir arkadaşımın en büyük sıkıntılarından birisi sık sık gelen şikayet telefonları. "Benim üç yıl önce sevgilimle çektirdiğim bir fotoğraf sizin internet sitenizin arşivinde gözüküyor. Oysa ben şu an evliyim ve eşim internette bu resimleri görünce çıldırıyor. O resmi hemen kaldırmanızı istiyorum." Bir internet gazetesinin arşivinden bir bilgiyi kaldırmanız çok zordur. Bunun için mahkeme kararı gerekir. Yani siz istiyorsunuz diye bu işlem yapılmaz. Editör insaflı biri çıktı diyelim, o kaldırsa bile merkezi Amerika'da olan servis sağlayıcılar veya Google'dan bunu çıkarmanız çok daha zor olacaktır.
Gerçek yaşamda özel bilgilerinizi nasıl sokağa saçmıyorsanız sanal alemde de bunu yapmamalısınız.
Sanal alemde hangi bilgiyi ne miktarda, nasıl ve kimlerle paylaşacağınıza lütfen karar verin.
Sanal alemde network oluşturmak tıpkı gerçek yaşamdaki gibidir. Nasıl sokakta gördüğünüz herekesi çevirip kartvizitinizi vermiyorsanız aynı sosyal ağı paylaşıyorsunuz diye insanları ekleyip durmayın. Bu çok itici. Özellikle Linkedin profesyonel ağları kullanırken. Kontak kurmayı isteğiniz kişiler varsa birisi tarafından takdim edilmeyi bekleyin veya bunu siz ayarlayın. Hedefinizdeki kişiyi tanıyan bir arkaşınızdan yardım isteyebilir sizi önermesini sağlayabilirsiniz.
Araştırmaların insanların ancak 5 görüşmeden sonra birileri için harekete geçtiğini söylüyor. Yani birisi sizi ekledi veya kontak kurdunuz diyelim hemen ardından taleplerinizi sıralamayın. Aranızda bir bağ oluşması için bir zaman geçmeli. Bu süre içinde bir ilişki geliştirmelisiniz. Özel günlerde, bayramlar yılbaşları gibi, tebrikler göndererek arada sırada hal hatır sorarak işe başlayabilirsiniz.
Sosyal ağ kullanıcılarının yaptıkları en büyük hatalardan biri kendi ağlarında bulunan kontaklarıyla ilişkilerini dondurucuya koymalarıdır. Kontakları canlı tutun.
Adayların eli güçlendi
İşgücü piyasasında işverenin dominant pozisyonu biraz geriliyor gibi. Artık şirketler ser verir sır vermeyiz tutumunu terk etmek zorunda kalıyor. Bir iş görüşmesine gitmeden önce sosyal ağlarda o şirkette çalışanlarla arkadaşlık kurabilir kurum içinde işler nasıl dönüyor, maaşlar zamanında ödeniyor mu, hangi yöneticiler gıcık gibi pek çok bilgiye ulaşmanız mümkün ve kolay. Şirketlerin devlet sırrı gibi sakladığı gerçekler ayen beyan oluyor artık.
Dolayısıyla şirketlerin mutlak surette sosyal medya yönecileriyle çalışması ve sanal alemde itibar yönetimi konularına ağırlık vermeleri gerikiyor. Çalışanlarınızı da takip etmelisiniz. Bu konuda Gamze Er'in "Sanal Alemda İtibar Yönetimi" konulu ciddi bir master tezi var mesela. Okumanızı öneririm.
Sanal alemde şirketinize yönelik her türlü eleştiriyi ve yorumu mutlaka ve hem de hemen yanıtlamasılısın. Eğer küfür veya hakaret içermiyorsa tabi. Peki neden? Tüketicilerin sadece yüzde 14ük bir kısmı reklamlara güvenirken, yüzde 91bir kesim sosyal medyada yapılan yorum ve önerilere güveniyor. Şirketiniz hakkında yapılabilecek olumsuz bir eleştiri makul ve hızla cevaplanmıyorsa çok hızlı bir şekilde yayılıyor. basit bir tweet bir andan onbinlerce insana ulaşıyor. Tıpkı kar topu gibi artarak daha çok insana ulaşıyor ve insanlar bunu ciddiye alıyor.
"A restoranının hizmete çok kötü, hemde kazıkçılar" diye birisi bir tweet attığında siz bunu farkedemiyorsanız kötü hem de çok kötü.
Günümüzde hem bireyler hem da kurumlar sosyal medyayı hak ettiği kadar önemsemiyorlar. Eğer adam bir strateji belirleyemezsek kıyılarımıza şiddetle vurmaya başlayan dalgalar çok yakında bizleri yutacak gibi görünüyor.
Hesapları ayrı tutun
İş yaşamı için oluşturacağınız profesyonel profiliniz dışında özel yaşamınız, arkadaşlarınız ve diğer sosyal ilişkileriniz için ayrı bir hesap tutabilir ve bu hesabı sıkıca kontrol edebilirsiniz.
Mesela Facebook'ta aynı profil üzerinde profesyonel ağınızla şahsi ilişkilerinizi ayrı tutabileceğiniz BeKnown adlı bir uygulama var. Bundan yararlanabilirsiniz.