"İş bulamıyorum, yardım eder misiniz?" cümlesiyle sıkca karşılaşıyorum. Üzülüyorum, çünkü biliyorum işsizliğin ne demek olduğunu. Beş parasız kalmak, faturaları ödeyememek ve geçim sıkıntısı bir yana psikolojisi de bozulur insanın ardından depresyon başlar. Hele bir de yaşınız ilerlemişse daha da zor. Başınız öne düşer, eşin dostun "napıyosun?" soruları canınızı sıkar. Evden çıkmak istemezsiniz.
Mesleğimi yapamadığı işsiz kaldığım dönemlerde evde çeviriler yapmış, firmalar için pazar araştırmaları yürütmüş yine de bir gelir temin etmiştim. Ancak günümüzde pek çok insan için işsizlik atlatılması çok zor bir dönem.
İş arayan üniversite mezunu bir arkadaşa soruyorum,
- Yabancı dilin var mı, varsa ne durumda?
- İngilizce ama eh işte...
- Bildiğin bilgisayar programları..
- Sadece word.
- İş deneyimin var mı?
- Yok.
- Aldığın sertifikalar, katıldığın kurslar?
- Yok.
- Peki okulda başarılı mıydın?
- Pek sayılmaz.
- Peki hangi şirkette çalışmak istiyorsun?
- (Sektörün en büyük firmasını söylüyor) A firmasında.
- Peki ne kadar bir ücret seni tatmin eder?
- Ee 1000 TL ile başlasam iyi olur.
- Peki şirket arabası, yılda dört ikramiye, lojman ve özel oda da ister misin? diye soruyorum, bozuluyor.
Değişen dünya, ağırlaşan rekabet koşulları, özellikle bilgi teknolojilerindeki devrim iş yapış biçimlerini de değiştiriyor. Artık insan kaynağı daha fonksiyonel kullanılmak zorunda. Sadece kendisine verilen işi yapan değil, üretim süreçlerine katkı koyabilen, inisiyatif alan ve karar süreçlerinde de kendini gösteren, yenilikçi düşünebilen ve kendini sürekli geliştiren çalışanlar aranıyor.
Yani günümüzde mezuniyetinizin olması iş bulabilmeniz için yeterli değil. Bir İsviçre çakısı gibi kendinizi farklı alanlarda da geliştirmiş olmanız gerekli. Bir fark yaratmak zorundasınız.
İş tanımlarının değiştiği, esnediği bir dönemde yaşıyoruz.
İş bulmak isteyenler bu değişimi çok iyi okumalı, işverene neler sunduğunu gözden geçirip empati yapabilmeli.
Benden daha genç arkadaşlarıma iş bulabilmeleri konusunda naciz tavsiyelerim şöyle:
- Ne olursa olsun mutlaka staj yapın. Eğer bulamıyorsanız kapı kapı dolaşın ve bundan yüksünmeyin. Staj döneminde kendinizi gösterin, çok çalışın ve sağlam ilişkiler kurun.
- Hedeflerinize uygun iyi bir network'ünüz olsun. Size referans olabilecek kaç kişi tanıyorsunuz?
- Sosyal aktivitelerde STK'larda görev alın. İnsanlarla sıcak ilişkiler kurun.
- Mesleğinizle ilgili gelişmeleri takip edin. Sürekli eğitimlerle bilgilerinizi taze tutun ve sürekli sektörün önünde olmaya gayret edin.
Günün sonunda patron size "Seni neden işe almalıyım?" diye sorduğunda onu ikna edebilecek bir iki özelliğiniz olsun.
Ne diyelim herkesin yolu açık olsun.
İyilikle kalın.