"Bir musibet, bin nasihatten iyidir" sözünü çok severim. Bazen hoşa gitmeyecek bir davranış, teoriyle uzun sürede ulaşamayacağınız sonuçların yolunu kısaltıverir. Biliyorsunuz, geçen haftaki İl Genel Meclisi toplantısı, kimi üyelerin opera ve baleye yönelik hazmedilmeyecek çıkışlarına sahne olmuştu. Ardından basın ve sanatçıların da aynı sertlikte refleks göstermesi, yetkili kesimlerin konuyu daha uzlaşmacı bir zemine oturtmasını sağladı.
***
Özellikle olayın düğümlendiği noktada sesini yükselten Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Rengim Gökmen, elindeki anahtarı çok güzel kullandı.
"İzmirliler sahip çıkmıyorsa, operayı kapatalım gitsin" ironisiyle, hem kent yöneticilerinin kendilerini baskı altında hissetmesini sağladı, hem de çağdaşlığın öncüsü İzmir'de tüm kesimlerin 'sorumluluk alması gerektiği' vurgusunun altını çizdi. Çok da iyi etti.
***
Nitekim Sayın Gökmen'in açıklamasından sonra, arkadaşımız İlker Çoban'ın konuştuğu Kültür Bakanı Ertuğrul Günay da Rengim Bey'i destekleyerek, "İzmirliler sahiplenmiyorsa, balenin temsillerini askıya alalım" yaklaşımı sergiledi.
Elbette Bakan Günay bu tavrıyla temsilleri kaldırmanın ışığını yakmayı değil, yetkililerin üzerine düşeni yapması gerektiği fikrini güçlendirmek istedi.
Haliyle 'mesajı' üzerine alınan Vali Cahit Kıraç'ın, "Temsilleri ne diye kaldıralım, operanın sorununu giderecek bir yol bulacağız" demesiyle, Gökmen ve Günay'ın 'haklı sitemlerinin' hedefi on ikiden vurduğu kanıtlandı.
***
Öğrendiğim kadarıyla önümüzdeki günlerde İzmir'e gelecek Rengim Gökmen, Valimizle operanın yer sorununu çözüme kavuşturacak bir toplantı düzenleyecek. Belki de buluşmanın tarafları arasında, balenin provalarını yaptığı tütün depolarının sahibi İl Genel Meclisi ile siyasi parti temsilcileri de yer alır.
Çünkü kulağıma geldiği kadarıyla, İzmir'de CHP yönetiminin de çözüme katkıda bulunmaya ilişkin uğraşları oluşmaya başlamış.
Meclisi bu kez alkışlıyorum
Güzel gelişmeler, yukarıda anlattıklarımla sınırlı değil. Geçen hafta sanata yaklaşımını eleştirdiğim İzmir İl Genel Meclisi, gazetemizin dünkü haberinde de okuduğunuz gibi örnek bir duyarlılığa imza attı.
Şöyle ki, tüm notaları doğru seslendirme yeteneği anlamına gelen 'Absolut Kulak' özelliğine sahip görme engelli Batuhan Kil'in, İngiltere'de gireceği sınava hazırlanması için piyano ve solfej eğitimi desteğine ihtiyacı olduğunu duyurmuştuk. Yeni Asır'da bu yöndeki çağrımız, İl Genel Meclisi'nin CHP'li üyesi İsmet Tutar'ı harekete geçirmiş... Tutar, konuyu Meclis gündemine getirmiş ve Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi'nde öğrenim gören Batuhan'ın desteklenmesi yolunda karar alınmasını sağlamış.
Müzik dahisi Batuhan, İngiliz Kraliyet Müzik Okulları Birleşik Kurulu sınavına hazırlandığı 5 ay boyunca hiç ücret ödemeden Maria Rita Epik Müzik Merkezi'nde piyano ve solfej kursu alacak. Solfej dersleri kurs merkezinin ikramı, piyano seanslarının masrafını ise İl Özel İdaresi karşılayacak. Kutluyoruz...