Yıllardır İzmir'in kültür yaşamında çığır açacak girişimlerin kapısı aralansın, yerel yönetimler bu alanda cesur yatırımlara imza atsın diye paralanıyoruz.
Sadece devletin sanat kurumlarına sırtımızı dayama tembelliğini bırakarak, rekabet yaratacak bir kültür zenginliğiyle kabuğumuzu kıralım diye yazıp çiziyoruz.
İşte geçtiğimiz günlerde, tiyatro alanında yeni bir 'umut yolculuğu' başlatan Mavi Sanat'ı ellerimiz kızarana dek alkışlamadık mı? Neden? Çünkü İzmir'i festivallerin odağı haline getirecek projelere doğru yelken açtılar. Sanatın her dalında bu tür sıçramalara ihtiyaç duyduğumuzu sürekli dile getiriyoruz.
***
Nitekim bu sıçramaların en keyiflisini yaşatan oluşumlardan biri de 'İzmir Gençlik Senfoni Orkestrası'dır. Konservatuvarlı Alp Özdemir ve Berkin Bilgihan'ın yeni mezun arkadaşlarıyla kurdukları orkestra, şimdiye dek 4 konserinde de Adnan Saygun'da izdiham yarattı.
Hatta 'film müzikleri konseri'ne akın eden izleyicilerin yüzlercesi kapıdan dönmek zorunda kalınca, yoğun istek üzerine konserin tekrarı yapıldı. İzmir'de örneğine rastlanmayacak bu başarı tesadüf olamazdı. Gençler, yıllar süren müzik eğitiminden sonra işsiz kalmanın isyanıyla sarılmışlardı enstrümanlarına... Tüylerimizi diken diken eden tınılarında, kendilerini sadece sanatla ifade etmenin tutkusu gizliydi. Bu işe ruhlarını kattıkları ve gece gündüz çalıştıkları belliydi.
***
O konserlerin sonrasında, Büyükşehir Belediyesi genç orkestrayı kendi bünyesine kazandıracak bir adım attı. Başkan Aziz Kocaoğlu, 'Adnan Saygun Senfoni Orkestrası' adıyla belediyeye bağlanacak orkestra üyelerinin, zamanla sözleşmeli birer sanatçı kimliği kazanacaklarını müjdeledi.
Konservatuvar mezunları için umut kapısı haline gelecek projede, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç ve yardımcısı Serpil Baran'ın da büyük rolü var.
Dün kendisiyle konuştuğum orkestranın kurucularından Alp Özdemir, kısa sürede Büyükşehir'e bağlanmayı umut ettiklerini söylerken, kendisini son derece tedirgin eden bazı gelişmeleri de üzüntüyle paylaştı. Hayretle dinlediğim Alp'in aktardıkları, insanı öfkelendirmeyecek gibi değil.
***
Alp, Opera Müdürü Aytül Büyüksaraç'ın, Devlet Senfoni Müdürü Akgün Çavuş'un ve Konservatuvar Müdürü Prof. Aykut Yafe'nin desteklerini hiçe sayamayacaklarını söyledikten sonra, bazı Senfoni Orkestrası sanatçıları ile konservatuvar hocalarının ise, Büyükşehir'in kendilerine el uzatmasından rahatsızlık duyduğunu belirtti. Özellikle kimi hocalar, orkestrada çalan öğrencilerin çalışmalarını engelleyecek yönde davranıyorlarmış.
Ben ağzım açık dinlerken, Alp konuşmasını sürdürdü: "Sanıyorum, Adnan Saygun Salon Orkestrası adıyla belediyeye bağlanacak olmamız birilerinin uykusunu kaçırıyor. O salonda sadece Devlet Senfoni'nin çalmasını istiyorlar."
Genç orkestranın 19 Şubat'ta ünlü piyanistimiz Gülsin Onay'ı ağırlamaya hazırlandığı sırada işittiklerime inanamadım. Ayıp yahu, çok ayıp...