Yavuz Erkmen, Denizli'den önce Zonguldak'ta görevliydi, Safranbolu Kaymakamlığı'ndan Bartın ve Zonguldak valiliğine uzanan mülki idare amirliği görevi boyunca bölgenin sosyo-ekonomik ve kültürel kalkınmasına yönelik girişimleri ile göze çarpmıştı.Ve, kuruluşundan bugüne kadar üniversiteyi bölge kalkınmasının temel dinamiklerinden biri olarak kabul etmişti.
İşte üniversitenin gelişmesine yaptığı katkılar ve verdiği desteklerden dolayı, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Senatosu'nun 11.6.2008 tarih 2008/10-1 sayılı Kararı ile Vali Yavuz Erkmen'e, "Onursal Doktora" payesi verildi.
Yavuz Erkmen, Ankara Hukuk Fakültesi'nden mezun olarak 1978 yılında İçişleri Bakanlığı'nda Ordu Maiyet Memuru (kaymakam adayı) olarak göreve başladı.
Bu uzun meslek tırmanışı içinde Erkmen'in şimdiki durağı Denizli Valiliği....
***
Vali Erkmen'in hedefinde Teşvik Yasası kapsamına alınmamış Denizli'nin kayıplarını telafi etmek var.
Erkmen, Çardak'taki Özdemir Sabancı Organize Sanayi Bölgesi gibi altyapısı tamamen bitmiş alanların yatırıma açılması için Başbakanlık ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na teklif sunduklarını söylüyor.
Hemen belirteyim, Çardak Sanayi Bölgesi 1996'da tamamlanmıştı.
Yavuz Erkmen, Denizli'de yaşayanların gözünde ve gönlünde bir "Vali Baba..."
Denizli'deki kıpırdanışların temelinde, Yavuz Erkmen'in izlerini görmek ve yaşamak mümkün.
Erkmen, günlerini koltukta oturup ahkam kesmekle geçiren valilerden değil...
O her gün ve her saat halkının içinde ve yanında.
Kent sorunlarının çözümünde de en büyük görevleri üstlenen bir yönetici.
***
Kamil Kömürcüoğlu, Denizli'de yaşayan bir vatandaş.
Yani sokaktaki adam. Ama görmüş geçirmiş adam cinsinden.
Kemil Kömürcüoğlu'ndan bir değerlendirme...
"Şu ekonomik kriz Denizli'den teğet geçmişse, bunda valimizin emeği büyüktür. Yatıp kalkıp böyle bir valimiz olduğu için dua edelim."
***
Şimdi söz Yavuz Erkmen'in...
Vali Bey, "Önümüzde bir fırsat var, 'Torba Yasası' geliyor. O kanuna tek madde olarak ilave edildiği zaman yatırımcı bu bölgelerde sigorta, enerji ve vergide bir takım muafiyetlere kavuşacak."
hayattan
Yazık oldu dayak yiyen gençlere
Galatasaray'lı bazı gözüdönmüş fanatiklerin hiçbir sebep yokken Galatasaray-Fenerbahçe U-17 maçında sahaya girerek, Fenerli genç futbolcuları tekme tokat dövmeleri, birinin burnunu kırmalarını ve 13'ünün hastaneye kaldırılması olayını tüm Türkiye, televizyon ekranlarından dehşet içinde izlemişti.
Olayın Sporda Şiddet Yasası'nın TBMM'ye sevk edilmesi sırasında gerçekleştirilmesinin, herkese örnek olacak caydırıcı bir ceza ile değerlendirileceği umudumuzu artırmıştı. Polis, olayın failleri oldukları saptanan 5 zanlıyı mahkemeye sevk etti. Karar: Serbest bırakılma. Ya darpa uğrayan, burnu kırılan, yüzü gözü kanlar içinde kalanların yaşadığı travmanın bedelini kim ödeyecek? Holiganları daha da cesaretlendirdiniz. Diyecekler ki, "Vurayım, kırayım, nasıl olsa yanıma kar kalacak." Olmadı... Sporda Şiddet Yasası çıksa da, uygulamazsanız neye yarayacak ki?
küpe
Bir babanın çocuklarına yapacağı en büyük yardım, annelerini sevmektir.
T. Hesburgh
fıkra
Haydi başlayalım...
Anormal ölçüde içki alıyor, sonra da sapıtıyordu.
Bir gece yine aşırı derecede alkol almıştı.
Bir olay nedeniyle nöbetçi mahkemeye getirdiler.
Hakim: "İçki içtiğiniz için buraya getirildiğinizi biliyor musunuz?" dedi.
"Oooo. Sağolun efendim" dedi ve ekledi:
"Haydi başlayalım..."
