Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi boyunca başardığı en önemli iş serbest, kansız, entrikasız seçim yapmayı başarabilmesidir. 12 Haziran seçimleri istikrar ve huzur düşmanı onca faktöre rağmen daha öncekiler gibi barış içinde yapılmıştır. 50 milyona yakın seçmenin oy kullandığı bir seçimin sonucuna, yerel ve kişisel itirazları saymazsak, itiraz eden bir tane aklı başında insan yok. Bu yıl konulan şeffaf sandıklar seçimlerin güvenilirlik algısını güçlendiren bir sembolik işlev görmüştür. Diğer yandan çeşitli uluslararası kuruluşlardan yüzlerce gözlemci 12 Haziran seçimlerini izledi. Hepsinin verdiği raporlar seçimlerin şeffaf, dürüst ve güvenilir olduğu yönündeydi. Bu gözlemler Türkiye'nin sahip olduğu demokratik olgunluğun ifadesidir.
***
12 Haziran seçimlerine gelene kadar böylesine yüksek standartlı bir demokrasi olayını gerçekleştiren Türk halkına çok ağır hakaretler yapıldı. İşin ilginç tarafı, bu hakaretleri yapanlar bu ülkenin güya aydınları, yazarlarıydılar. Çalışan bir partiye oy verdiği için "bidon kafa" dediler bu halka. Darbeleri istemediği için, siyasete başkalarının karışmasına rıza göstermediği için tavrını oyuyla belli eden bu ülkenin namuslu insanlarını "göbeğini kaşıyan adam" diye aşağıladı aynı kalemli eşkıyalar. Üstelik de, bütün bunları sureti haktan görünerek yaptılar. İşte iki gün önce bir seçim oldu ve o aşağıladıkları insanlar, olgunluk içerisinde, en gelişmiş bilgisayardan daha ince bir hesaplamayla, ortaya bir seçim sonucu çıkardılar ve bir kez daha demokrasinin yolunu açtılar. Üstelik bunu yaparken, herkese adil ve eşit düzeyde, hak ettikleri ölçüde mesaj verdi millet. Aşağıda 12 Haziran seçiminin 50 milyonluk bir akılla belirlenmiş sonucunun okumasını bulacaksınız.
***
Türk halkı 12 Haziran'da AK Parti'ye bir açık mesaj verdi. İşte mesaj: "AK Parti'nin 9 yıllık yönetiminden memnunuz. İşine devam etmesini istiyoruz, onun için bir şans daha veriyoruz. Tayyip Erdoğan'a güveniyoruz. Ancak, anayasa yapma işi bu ülke insanlarının tamamının geleceğini ilgilendiren bir iş. Anayasayı sadece senin yapmanı istemiyoruz. Git ve diğer partilerle uzlaşarak bir anayasa yap ülkeye. O nedenle, sana yüzde 50 oy verdim ama yeterli milletvekilliği vermiyorum."
CHP'ye mesajı: "Çalışkanlığını taktir ediyorum. Eski yönetimden daha iyisin. Ama seni hazırlıklı bulmuyoruz. Dersine biraz daha çalışman gerekiyor. Değişim konusunda ikircikli hareket ediyorsun. Siyasetin çok kişisel ve çok yalan söylüyorsun. CHP Kılıçdaroğlu'yla devam etmeli ama değişim konusunda daha somut adımlar atmalı. Bu ilerlemelere bakarak gelecek dönem CHP'ye rol verebiliriz."
MHP'ye mesajı: "Aldığın sonuçta kendinizin payı sıfır. Benim merhametim ile bugün barajı geçebildiniz. Çünkü size kıyamadık, çünkü bu millete MHP lazım. Onun için derlenin toparlanın, liderinizi değiştirin, oynayacağınız çok büyük roller var."
BDP'ye mesajı: "Terör örgütüyle bağınızı kesin. Bölücülüğü bırakın. Alın size büyük bir temsil gücü veriyorum, silahla değil siyasetle çözün sorunlarınızı. Ayrıca, siz Kürtlerin sadece üçte birini temsil ediyorsunuz, bunu da unutmayın."
***
İşte Türk halkı budur. 12 Haziran'da kendisine "bidon kafa" diyenin kuyruğuna teneke bağlamış, kafasına da bir huni geçirmiştir.