Mahalli seçimlere doğru giderken adaylık yarışı giderek kızışıyor. Durumun böyle olması demokrasimiz açısından mutluluk vericidir. Halk temsiline dayalı yönetme iddiası nereden bakarsanız bakın demokrasinin gelişmişliği ve yerleşikliğiyle ilintilidir. Bu bakımdan küçük veya büyük bir birime aday olmak için canhıraş bir biçimde çalışan insanların sergiledikleri bu ihtirası ciddiye almalıyız. Onların hayatı için değil kendi hayatımız için ciddiye almalıyız en başta.
***
Bir yerin yönetimine aday olmak ve bunun için halktan oy istemek demokrasi açısından önemlidir dedik. Önemli olan bir husus daha var: Siyasi partileri temsil edecek adayların seçimi, doğru adayın bulunması da bu sürecin en önemli kısımlarından biridir. Demokrasinin gelişmesine paralel olarak artık liderin adamı aday devri de kapanmış görünüyor ki bu gerçekten demokrasimiz bakımından önemli bir aşamadır. Oy değerli bir şeydir ve halktan oy almak eskiden olduğu gibi parti aidiyetiyle kotarılan bir şey değildir.
Aday dediğimiz kişi halkı sevecek, halka kendisini sevdirecek, dürüstlüğü ve çalışkanlığı konusunda halkı ikna edecek.
Kimse tüm bunların kolay şeyler olduğunu sanmasın. Bunları hakkıyla yapamayan adayın zamanımızda seçim kazanması çok zor hale gelmiştir.
***
Benim dikkatle izlediğim bir süreç de siyasi partilerin doğru adayı bulmak için istatistik biliminden en üst düzeyde yararlanıyor olmalarıdır.
Defalarca anket ve sorgulama teknikleri kullanılarak farklı isimlerin içinden en fazla oyu kimin alacağı tespit edilmeye çalışılıyor.
Bunlar yapılırken teşkilatlar da ihmal edilmiyor, orada da bir temayül yoklaması yapılıyor. Bütün bulgular üst üste konuluyor ve öne çıkan adaya şans tanınıyor.
Diyebilirim ki dünyada bu kadar titiz bir aday tespiti uygulaması yok. Bundan dolayı başta söylemeye çalıştığım hususu bir kez daha hatırlatayım: Seçime sokacağı adayları bu kadar özenle seçen bir ülkenin demokrasisi hiç şüphe yok ki gelecekte daha da kaliteli olacaktır.