Gişede iki seksen yatan "Hürmüz"ün şaşkınlığı, "Neşeli Hayat"ın yarattığı sinema sevinci derken "Bornova Bornova" sessiz sedasız aynı dönemde gösterime girdi. Sıradan hayatlara mahkum gibi duran umutsuz karakterleri ile yönetmen İnan Temelkuran bellek tazelerken, 12 Eylül sonrasındaki toplumsal yozlaşmanın da etkileyici bir portresini çiziyor.
"Ah bize de bir şans verilse" diye diye mahalle bakkalının önünde günlerini geçiren Salih ve Hakan ağabey kardeş gibidirler. Askerden yeni dönen ve sakatlık yüzünden futbolculuk kariyeri başlamadan bitmiş olan Hakan vasıfsız ve işsizdir. Taksici olmayı bekler. Mahallenin psikopatı Salih abisi onu dinleyen, ona kendince öğütler veren tek kişidir. İyi ve eğitimli bir aileden gelen Salih mahalledeki her türlü yasadışı işe bulaşır. Çevredeki herkes ondan korkar. Hakan'ın "hasta olduğu" ama konuşmaya cesaret edemediği liseli Özlem de buna dahildir.
SADE BİR DİL
Erotik fantaziler yazarak geçimini sağlayan felsefe doktora öğrencisi Murat, Salih'in çocukluk arkadaşıdır. Hakan'a, Salih ve Özlem arasında geçen ve erotik fantazi olarak kullandığı bir olayı anlatır. Hakan, hayal kırıklığına uğramış ve kafası karışık olarak anlatılanların tamamını öğrenmek için Özlem'in evine doğru yola çıkar. Özlem Hakan'ı görünce korkar. Ancak hiçbir şey anlatıldığı gibi değildir.
"Bornova Bornova" son yıllarda çekilen filmler arasında hemen öne geçen çalışmalardan bir tanesi. Derinlikli karakterleri ve sade sinema dili ile son derece etkileyici bir film. Dört ana karakter etrafında şekillenen film ayrıca bir gün içinde geçen hikayesi ile de dikkat çekiyor. Son derece doğal yazılmış olan diyaloglar ise filmin gerçeklik hissini yaratmada büyük katkı sağlıyor. Mahalle kültürü içinde sıkça gördüğümüz, sokak ağzıyla yapılan yaşamın içinden konuşmalar karakterlere boyut katıyor.
POLİTİK SİNEMA
Yönetmen İnan Temelkuran "Made in Europa" adını taşıyan ilk filmi ile sinemaya taze bir nefes getireceğinin sinyalini vermişti. ABD'nin Afganistan'ı işgal ettiği tarihte Madrid, Berlin ve Paris'te yaşayan göçmenlerin eş zamanlı öyküsünü anlatan Temelkuran, toplumsal konulara olan duyarlılığını bu filmde göstermişti. Hemen ardından kendi imkanlarıyla yaptığı "Bornova Bornova" filmi ile daha olgun bir sinema dili ortaya koyan Temelkuran, sinemayı bir eğlence aracı olarak değil, yine topluma mesaj vermek amacıyla kullanıyor. Hatta bunu daha film başlar başlamaz yapıyor. Önce 12 Eylül darbecisi Kenan Evren'den, sonra da Demet Akalın'dan bir alıntıyla filmine başlayan Temelkuran daha ilk karede seyircinin yüzüne ilk tokadı atmış oluyor. Uzun yıllarını geçirdiği Bornova'yı merkez alan yönetmen buradaki değişimden yola çıkarak toplumdaki yozlaşmayı bir kez daha göz önüne getiriyor.
İnan Temekuran içeriği olduğu kadar biçimi ile de yeni bir filme imza atıyor. Türk Sineması'nda yükselen değer olan yeni gerçekçi akımı daha da ileriye taşıyor. Kenan Evren'le filmini açan Temelkuran politik sinemanın da farklı bir şekilde var olabileceğini gösteriyor.
ÖDÜLLÜ OYUNCULUK
Daha önce "Made in Europa" filminde çalıştığı Kadir Çermik ve Öner Erkan ile oyuncu olarak yeniden bir araya geliyor. Hakan rolünde Öner Erkan son yılların en etkili oyunculuklarından birisine imza atıyor. Geçen haftalarda vizyona giren "Yedi Kocalı Hürmüz" filmindeki "Hallaç" rolünde kendinden çok söz ettiren Öner Erkan "Bornova Bornova"da seyirciyi oyunuyla şaşırtıyor. Art arda iki ayrı filmde bambaşka karakterler yaratan Öner Erkan sinemamız adına büyük bir kazanç. Egeli olarak herkes yönetmen İnan Temelkuran'ın "Bornova Bornova" filmindeki başarısına tanık olmalı.
İyi seyirler.
Abimmm
"Abimm...", İstanbul'dan Marmaris'e uzanan, Türkiye'nin güzel yollarında yeşeren bir kardeşlik hikayesi. Çetin, yıllar sonra bulunan kardeşi, aklı eksik de olsa, sahiplenir ve bağrına basar. Aklı fikri para olmuş Çetin, insan ilişkilerini, aile değerlerini yeniden keşfetmeye ve kendini sorgulamaya başlar... "Abimm...", filmin başrol oyuncuları Mustafa Üstündağ'a göre komedi, Levent Üzümcü'ye göre dram, Selen Seyven'e göre aşk, Haldun Boysan'a göre aksiyon, Rüçhan Çalışkura göre ise sıcacık bir aile filmi...
Adını Sen Koy
Can delice sevdiği Aybige ile bir hafta sonra evlenecektir. Ama hayatının kadınını çocukluk arkadaşı Ilgaz ile tanıştırdığında, garip bir şey olur: Ilgaz'ın Aybige'ye karşı tutumu, şaşılacak kadar soğuktur. En güvendiği arkadaşının bu tavrı, Can'ın nişanlısından kuşku duymaya başlamasına, Aybige'nin de huzursuz olmasına yol açar. Ama Ilgaz'ın intihar saplantılı ağabeyi Harun çıkagelince, olayların seyri birdenbire değişir. Beklenmedik sırların açığa çıkmasıyla nikAhtan önceki son hafta Aybige, Can ve Ilgaz için hayatlarının sınavına dönüşecektir. Yazar Tuna Kiremetçi'nin ilk film denemesi.
