• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

Tek başına seyahat!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28 Haziran 2011, 19:51
Bugün sizi genç bir kadınla tanıştırmak istiyorum. Sabun ve zeytinyağı deyince akla gelen ilk isimlerden biri olan Dalan şirketinin yönetim kurulu üyesi. Altı yıl önce işine ara veriyor ve sırtına çantasını alıp aylarca güney Amerika'yı dolaşıyor. Hem de tek başına.
Çoğumuzun cesaret edemediği bir olay bu. Özellikle Türk insanı maceradan çekinir. Gençler istese de aileler, anne ve babalar onu engeller. Hele ki bir kızın tek başına, hem de Güney Amerika gibi uzak bir yerlere gitmesine kimse sıcak bakmaz.
Zeynep Dalan'ın da bunu gerçekleştirmesi kolay olmamış. Ama o karar vermiş bir kere ve sırtına çantasını alıp düşmüş yollara.
Bu seyahat ona ne sağlamış?
Farklı kültürleri tanımasını sağlamış. Ama daha önemlisi hayata, dünyaya bakışı değişmiş, eskisinden daha farklı, daha duyarlı olmuş.

LATİN AMERİKA

"Küçük yaştan beri eğitimime odaklandığım için, seyahat etmeyi sevmekle beraber bu kadar uzun bir seyahate zaman bulamamıştım. Birden geldi bu fikir aklıma. Eğitimimi tamamlayıp Türkiye'ye dönmeden önce altı ay boyunca sırt çantamla Latin Amerika'yı dolaşmaya karar verdim." diyerek başlıyor anlatmaya...
- Güney Amerika, coğrafyası ve insanlarıyla çok renkli. Her ülkenin kendine has bir büyüsü, güzelliği var. Sığ turkuvaz sularıyla ünlü Los Roques Adalar Topluluğu'ndaki iki arkadaşımın düğünüyle başlayan yolculuğum, Venezuela'da beş hafta sürdü. Doğal güzellikleri inanılmaz bir ülke. Masa şeklindeki Tepui Dağları'na 7 gün süren tırmanışta, her yükseklikte farklı bir iklimden geçtim.
- Gördüklerim benim için çok değişik deneyimlerdi. Bir buçuk ay kaldığım Brezilya'da, dört gün süren Rio karnavalını izledim. Halkın kendi yaptığı maske ve diktiği kostümlerle katıldığı Olinda'da ve ünlü müzisyenlerin eşliğinde dans ettiği Salvador'da bulundum. Atlantik'in ortasındaki Fernando do Noronha, dünyanın en güzel tropik adalarından biri. Aynı anda dev dalgalarıyla ünlü bir sörf cenneti.
timsahlarla yüzmek...
- Beni en çok etkileyen ise Amazonlar'da yerlilerle kalmaktı. Yerlilerden doğal yaşamda var olmanın sırlarını öğrendim. Nehirde yüzerken 10 metre ötemde gördüğüm bir timsah ve bir sabah hamağımın içindeki tarantulaya benzer bir örümcek, yağmur ormanlarıyla ilgili unutamadıklarım arasında.
- Arjantin, Brezilya ve Paraguay sınırının birleştiği yerde, dünyanın en yüksek ikinci debisine sahip Iguazu Şelalesi'ni gördüğünüzde anında büyüleniyorsunuz. Şelalenin gücünü anlayabilmek için hem Arjantin, hem Brezilya tarafından görmeniz lazım. Bu inanılmaz manzara, insanoğlunun doğa karşısında ne kadar küçük olduğunu hissettiriyor.
- Arjantin'de iki ayı aşkın bir süre bulundum. Bu arada dil öğrenmek için bir okula kaydoldum. Bir aile yanında pansiyoner olarak kaldım. Kuzeyde İnkaların soyundan gelen yerlilerin yaşadığı çöller büyüleyiciydi. Arjantin'in her karışımında başka bir kültür var. Güneyde Galler dili konuşan köylerin yanı sıra Bariloche'de İsviçre kültürünü görebiliyorsunuz. Burada konuk olduğum kalabalık ailenin paskalya tatilinde beni at ve sığır çiftliğine davet etmeleri büyük bir onurdu. 24 saat boyunca dağ ve nehirleri at sırtında geçerek vardığımız çiftlikte ne elektrik ne de akan su olması özgürlük hissi veriyordu. Peru'da İnkaların son önemli şehri, Macchu Picchu'yu dört kişilik pır pır uçaklarıyla yukarıdan gördük.
Zeynep Dalan'ın serüveni Küba'da noktalanmış. Daha sonra Türkiye'ye işinin başına dönmüş. Şimdi soruyorum size, böyle bir seyahete çıkmaya var mısınız?



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.