Ertuğrul Özkök, "Artık yüzü bambaşka bir yüz, bedeni başka bir beden, duruşu başka bir duruş" diyor ve yarışma programını seyreden pek çok kişinin "Ne yapmış?" diye sorduğunu söylüyor.
Hakikaten gençleşmek bir yana başkalaştı, daha seksi, daha güzel ve daha hoş bir kadın oldu. Biz de merak ettik. Rengarenk Kırmızı dergisi'nin moda-güzellik editörü İlkay Öztürk ve ekibi konuyu araştırdı.
Kısa bir arşiv turu yaptığımızda bazı estetik operasyonlar geçirdiği hemen fark ediliyor. Peki, ama nedir onlar? Ünlü bir plastik cerrah, eski ve yeni fotoğraflarına bakarak Sertab Erener'e neler yapılmış olabileceğini anlattı. Ve yerinde bir estetik müdahalenin insanı nasıl değiştirebileceğini görmüş olduk. Dudaklarına silikon taktıran, yüzlerini gerdirerek hep aynı suni görünüme bürünenlerin yanında Sertab Erener, sanki hiçbir şey yaptırmamış gibi duruyor. Önemli olan da bunu başarmak.
OLUMLU DEĞİŞİM
Neler yaptırdığına gelince?
Göz kenarlarına botoks: Göz çevresinin daha gergin ve pürüzsüz görünmesi için en etkili ve sağlıklı yol botoks.
Çenede implant veya dolgu: İdeal çene profilden bakılınca burun hizasının biraz gerisinde olmalı.
Şakaklarda implant ya da dolgu: Eski fotoğraflarına nazaran elmacık kemikleri daha çıkık görünüyor. Bu da hemen akla bu bölgelere uygulanan implant ya da hylorik asit içeren dolgu uygulamalarını getiriyor.
Dudaklarda dolgu: Sadece dudakların üst kısmına çok az miktarda uygulanmış. Bu da doğal bir görünüm sağlamış.
Ağız çizgisine dolgu: Yaş ilerledikçe ağız çevresindeki gülme çizgileri derinleşir.
Vitamin kokteylleri: Cildin en az 20 yaşındaki gibi sağlıklı görünmesinin tek bir açıklaması olabilir, cilt altına uygulanan vitamin kokteylleri.
Devamı ve detaylar Rengarenk Kırmızı'nın Ağustos sayısında...
Somalili çocuklar
Somali'ye yardım etmek çok güzel. Bu konuda öncü olmak da öyle. Desteğin sadece yardımla sınırlı kalmayıp iç savaşın durdurulması için arabulucu olmak ise çok önemli.
Somali'nin gerçeğine gelince... İç savaşta erkekler birbirlerini öldürüyor, kadınlar ve çocuklar açlık ve yoklukla savaşıyor. Ortada hiçbir şey yok ama bir sürü çocuk var. Her taraf çocuk kaynıyor ve o çocukların çoğu doğduktan kısa bir süre sonra, büyük bir kısmı 10 yaşına gelmeden ölüp gidiyor. Yerine yenileri doğuyor. Çadırlara baktığımızda her kadının etrafında en az 4 çocuk görüyoruz. Doğuracak yaşa gelen her kadın her yıl çocuk doğuruyor demek ki?
Ölmesi için çocuk doğurmak ne kadar doğru? Hamileyken yeterli beslenemeyen, kucaktaki çocuğunu emziremeyen kadının yeni bir çocuğa hamile kalması ne kadar mantıklı? Önce var olan çocuklara ve kendine bakabilmek, sonra çocuk doğurmak varken niye açlık ve sefalet içindeki ortama habire çocuk yapılır. Esas önlem bu konuda alınmalı..
