Demek istediğim Türk kadınlarının siyasete 1908'den beri ilgi duymaları ve Anayasa'nın daha demokratikleşmesi ve hürriyetlerin daha genişletilmesi için çalışmaları. II. Meşrutiyet'in ilan edildiği günlerde İttihat ve Terakki'nin Rumeli'deki kadın kollarında 40 kadın üyenin çalıştığını, çoğu kadının gizlice cemiyet için çalıştığını söylüyor tarihi kaynaklar.
Yani kadınlara seçme ve seçilme hakkı onlar istemeden, çaba göstermeden, Atatürk tarafından altın tepside sunulmadı. Atatürk'ün silah arkadaşları da dahil, diğer erkeklerin görmediği, görmek istemediği eşitsizliği ve kadınların bunu gidermek için verdiği mücadeleyi Atatürk gördü ve kadınların önünü açtı.
OLYMPE DE GOUGES
Türk kadınları seçme ve seçilme hakkını hiç mücadele etmeden mi elde etti? |
O tarihte dünyada kadınların yasal olarak milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olduğu ülke sayısı 28, bu hakkın kullanıldığı ülke sayısı 17 idi.
Atatürk dünyada neler olup bittiğinin farkındaydı. Kadın hareketini de yakından takip ediyordu. Kadınların isyanı 18. yüzyılda başlamıştı.
Kadınların seçme hakkına sahip olması gerektiğini dile getiren kadınlardan biri Fransız Olympe de Gouges idi. Fransız devrimi sırasında çok aktif olan ve makaleler yazan Olympe, Meclis'in çıkardığı "Erkek ve Yurttaş Hakları Bildirgesi"ne cevaben "Kadın ve Yurttaş hakları Bildirgesi" yayınlamış bir kadın. Devrimi sevinçle ve umutla karşılamasına rağmen kısa süre sonra eşit hakların sadece erkeklere verildiğini, kadınların erkeklerle eşit statüye getirilmediğini söyleyerek mücadele başlattı. "Kadına darağacına çıkma hakkı tanınıyor; öyleyse kürsüye çıkma hakkı da olmalıdır" diyen Olympe, kralın idam edilmesine karşı çıktığı ve devrimi eleştirmeye başladığı için tutuklandı ve giyotinle idam edildi.
KADINLARIN HAKKINI TANIYAN İLK ÜLKE
Bu çabaların sonucu, kadınlar ilk olarak 1776 yılında Amerika'nın New Jersey eyaletinde seçme hakkını elde ettiler. Ancak bu hak 1807 yılında geri alındı. Seçme ve seçilme hakkı ilk kez, 1838 yılında Güney Pasifik'te bir adada bulunan İngiliz kolonisi Pitcairn'da yaşayan kadınlara nasip oldu. ABD'nin Wyoming eyaleti 1869'da bu hakkı kadınlara tanıdı.
Fransa, 1871 yılında kadınların talebini kabul etti ama aynı yıl Fransız hükümet askerlerinin bastırması ile tekrar geri aldı.
Yeni Zelanda da 1893 yılında kadınlara seçme, 1919 yılında da seçilme hakkını tanıdı. 1894 yılında o zamanlar koloni olan Güney Avustralya da kadınların seçme ve seçilme hakkını kabul etti. Britanya'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan ettikten sonra da, kadın haklarını kabul eden ilk modern ve egemen devlet Avustralya oldu.
Kadın haklarını kabul eden ilk Avrupa ülkesi ise Finlandiya. Yıl 1906. 1915'te sıra Danimarka'ya geliyor ve anayasasının değişmesi ile de kadınlar seçme ve seçilme hakkına kavuşuyor. Almanya, 1918'de kabul ediyor. ABD, 1920 yılında yaptığı anayasa değişikliğinin ardından tüm ülkedeki kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyor. İngiliz kadınları 1919 yılında kısıtlı da olsa bazı özel durumlarda oy kullanırken, 1928'te tam oy hakkını kazanıyorlar.
Yerimiz olursa yarın da bu konuya devam edelim..