Bugün Türkiye'de yaşanan önemli sorunların çoğu, kayıtdışı ekonominin doğurduğu sıkıntılardan kaynaklanmaktadır.
Ülkemizde yaşanan kayıtdışı ekonomi nedeniyle, kamu harcamalarının finansman kaynağı olan vergi hasılatları düşük seviyelerde kalmaktadır. Bugün Türkiye'de çalışan ve üreten kesimlerin ödediği vergiler, maalesef kamu hizmetlerinin finansmanını karşılayamamaktadır.
Kamu yönetimini olumsuz etkileyen kayıtdışı, aynı zamanda belirli bir kesimin haksız kazanç elde etmesine ve piyasalarda haksız rekabet ortamının doğmasına da neden olmaktadır.
Kayıtdışı ekonomi ile mücadele etmek, sadece devletin değil, dürüst ve duyarlı tüm vatandaşların, meslek kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin, kısaca toplumun her kesiminin görevidir.
DOLAYLI VERGİLER
Vergi ödeme konusunda esnaf sanatkarlarımız oldukça titiz davranmaktadırlar. Esnaf kesimi borcuna sadıktır ancak burada önemli olan, vergi vermeyen kesimlerin mükellef tabanına dahil edilmesi, kayıtdışının önlenmesi olacaktır.
Kayıtdışı önlenemediği için vergi oranları yüksek seyretmekte, devlet otomobil, petrol, iletişim, sigara gibi kontrolü kolay harcamalar üzerinde dolaylı vergi uygulamasına yönelmektedir.
Dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri üzerindeki payı AB ve OECD ülkelerinde ortalama % 30 civarında iken, Türkiye'de bu oran son yıllarda % 70'lere kadar yükselmiştir.
Oysa dolaylı vergiler halkın üzerine aşırı yük getirmekte, yüksek vergiler insanları vergi vermekten soğutmakta ve kayıtdışı faaliyetler genişlemektedir.
Kayıtdışı ekonomi pek çok olumsuzluğu da beraberinde getirmektedir. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilecektir:
1. Ekonomiye ilişkin istatistiki verilerin (istihdam, işsizlik, milli gelir gibi), doğru olarak hesaplanmasını engellemektedir. Yanlış bilgilerle hesaplanan bir çok veri de (vergi yükü, kişibaşına düşen gelir vb.) gerçekleri yansıtmamaktadır. Dolayısıyla bu verilere dayanılarak belirlenen para ve maliye politikalarının da başarılı olma şansı azalmaktadır.
2. Kayıtdışından doğan ve çok büyük miktarlara ulaşabilen vergi kaybı, kamunun yeterince mal ve hizmet üretebilmesini engellemektedir.
3. Kayıt altında çalışan firmalar, kayıtdışı faaliyetlere yönelen firmalara oranla daha yüksek maliyetlerle işlerini döndürmektedirler. Bu durum da kayıt altında çalışanların haksız rekabete uğramasına neden olmaktadır.
4. Kayıtdışılık doğurgan yapıya sahiptir. Yani kayıt altına alınmayan her faaliyet ilişkili olduğu alanlarda da kayıtdışılığa yol açmaktadır.
5. Kayıtdışı istihdam ise sosyal güvenlik kuruluşlarının dengelerini bozmaktadır. Bu şekilde prim ödeyen sayısı ile emekli maaşı alan sayısı arasında orantısızlıklar oluşmaktadır. Yaşanan orantısızlıklar da sosyal güvenlik kurumlarında açığa neden olarak bütçeye ilave yük getirmektedir.
Çözüm önerileri raporu
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin kayıtdışı ekonomiyi önlemek adına geliştirdiği çözüm önerileri bir rapor altında toplanmıştır.
Öncelikle, ilk öğretimden başlayarak vatandaşlarımızın vergi bilinci geliştirilmelidir.
-Kayıtdışı ile mücadele için denetimler artırılmalı, üretim sürecinde girdi ve çıktılar iyi kontrol edilmelidir. Mal ve hizmet hareketleri üretim-tüketim zinciri boyunca denetlenmelidir. Ayrıca hamiline çek kullanımının olabildiğince sınırlandırılmasına önem verilmelidir.
-Kayıtdışı faaliyetlere yönelik ciddi cezai müeyyideler içeren caydırıcı yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
-Vergi sistemi üretim ve istihdamı teşvik edecek şekilde dizayn edilmeli, istihdam vergileri azaltılmalıdır.
-Vergi ödemelerinde meslek ve gelir grubu bazında asgari eşikler belirlenmeli, bu eşiğin altında gelir elde edenlerden vergi alınmamalıdır.
-Kayıtdışı ile Mücadele Eylem Planı çerçevesinde başta esnaf sanatkar teşkilatları olmak üzere sivil toplum örgütleri ile daha sıkı işbirliği yapılmalıdır.
Maliye-belediye-meslek kuruluşları arasında yapılacak etkin işbirlikleri, bu kurumlardan herhangi birine kayıt olan mükellefi diğer kurumların da dijital ortamda görebilmelerini sağlayacaktır. Kurumların veri tabanlarının birbirlerine açık olması hem kayıtdışını önleyecek hem de vergi ve harç tahsilatını artıracaktır.
HERKESİN GÖREVİ
Bununla ilgili somut bir örnek vermek gerekirse, İESOB denetim elemanları tarafından 2011 yılında 1779 işyerinde denetim yapılmış, bunlardan % 67'sinin esnaf sicil kaydı, % 7'sinin ise vergi kaydının olmadığı görülmüştür. 2006-2011 yıllarını kapsayan dönemde ise 677 işyerinin vergi kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Vergi Dairesi Başkanlığı'nın veya belediyelerin de yaptıkları denetimlerin sonuçlarını meslek kuruluşlarıyla paylaşması, kayıtdışı işyerlerinin daha rahat belirlenmesini sağlayacaktır.
Netice itibarıyla; kayıtdışı ile mücadele devlet politikası haline getirilmeli, sanayicisiyle, tüccarıyla, esnaf sanatkarıyla, tüketicisiyle, köylüsüyle ekonominin her katmanı kayıtdışının önlenmesi için devletine destek olmalıdır. Bu noktada ülke yöneticileri de toplumun tüm kesimleriyle fikir birliği sağlamaya özen göstermelidir.