Bana; Bosna Hersek ile ilgili ne bildiğimi sorarsanız vereceğim tek yanıt bayan voleybol takımıdır. Boşnak bir arkadaşımla sohbet ederken bu ülkeyi ne kadar az tanıdığımı fark ettim.
Mesela siz Branko Copic adını hiç duymuş muydunuz? Ben duymamıştım açıkcası. Bosna Hersek asıllı olan Copic kendi ülkesinde oldukça tanınmış bir yazar. Özellikle çocuk öyküleri, romanları ve şiirleri elden ele dolaşıyor.
Neyse, Copic 1984 yılının soğuk bir kış gününde bir arkadaşını telefonla arar ve ondan bir ricada bulunur, "Dostum bugün bana uğrasana, biraz sohbet ederiz". "Kusura bakma Branko" der arkadaşı "Bugün hiç vaktim yok, çok meşgulum." Bu cevabın ardından, birkaç saat sonra, Copic kendini bir köprüden aşağıya atar. Ağır bir depresyon geçirmekte olan ünlü yazar intihar etmiştir.
Acaba Branko'nun arkadaşı onun sohbet isteğine olumlu yanıt verseydi durum daha mı farklı olurdu?
Kim bilir?..
KÜÇÜK JESTLER
Zaman zaman eşimiz, dostumuz ve arkadaşlarımız için küçük iyilikler veya jestler yaparız. Bu küçük hareketlerimizin aslında ne kadar büyük anlamlar içerdiğini anlayamayız çoğu zaman.
Arkadaşımızı arabamızla sokağın başında değil de yüz metre daha gidip kapısının önünde bırakmak, sıkıntılı görünen bir tanıdığa "Hadi gel bir çay içelim" demek, başı ağrıyan bir arkadaşımız için eczaneye kadar gidip bir ağrı kesici almak küçük hareketler mi? Bence değil. Buda, "Yaptığınız iyilikleri küçümsemeyin, damlaya damlaya göl olur" diyor.
Bana sorarsanız bu küçük iyilikler toplum yaşamının "yağlayıcıları"dır. Düşünün bir kere dünya üzerinde 5 milyardan fazla insan yaşıyor. Ruhsal olarak sürekli bir sürtünme itişme hali içindeyiz. İşte bu küçük, minicik iyilikler daha hoşgörülü olmamızı ve kalbimizin biraz daha yumuşamasını sağlıyor. Özellikle de iş yaşamında.
ARAŞTIRMA YAPILDI
Günümüzün çok büyük bir bölümünü hep aynı insanlarla konuşarak, hep aynı türde işleri yaparak geçeriyoruz. Küçük iyilikler yapmayı ve nezaketi bir yaşam biçimi olarak kabul edersek hayat daha çekilir bir hale gelebilir. Herkesin aynı şekilde davrandığını bir düşünsenize... Mesela çay molasına giderken meşgul bir arkadaşınızın mektuplarını posta kutusuna bırakabilirsiniz. Fotokopi kuyruğunda sizden daha çok acelesi olan birisine yer verebilirsiniz. Yaptığınız bu küçük jestler mutlaka size geri dönecektir.
Amerika'nın Kolombiya Üniversitesi profesörlerinden Frank Flynn, işyerinde yapılan küçük iyilikler üzerine bir araştırma yapmış. Onun araştırmasına göre iyilik yaptığınız kişi sizin davranışınızın içten ve samimi olduğuna inanırsa, size bir şekilde mutlaka karşılık vermeye çalışıyormuş. Eğer karşınızdaki kişi sizin bir beklenti ile iyi davrandığınız fikrine kapılırsa size karşılık vermesi ihtimali büyük oranda azalıyormuş.
Flynn ve ekibinin ulaştığı en önemli sonuçlardan birisi ise küçük ama samimi ve düzenli olarak yapılan iyiliklerin büyük ve gösterişli iyiliklere oranla daha çok olumlu puan topladığı.
Son olarak bu yazıdan çıkarılacak anafikirleri şöyle özetleyebiliriz:
- Eğer intihar etmek üzereyken birisiyle konuşma ihtiyacı duyuyorsan en azından sana mutlaka zaman ayırabilecek birisini ara.
- Karşılık beklemeden yapılan iyilikler hoşgörü ortamının gelişmesine yol açar, işyerinde çalışan ilişkilerinin gelişmesi verimlilik üzerinde de olumlu etkiler yaratır.