• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Giriş Tarihi: 05 Eylül 2009, 16:37
1970'lerin başıydı. Bir günlüğüne bir iş için Eskişehir'e gitmiştim. İçimi karartan, gri renkli bir kasaba olarak iz bırakmıştı bende.
Son yıllarda Eskişehir pek sık gündeme geliyordu. Gidenler övgüyle söz ediyor, medyada Yılmaz Büyükerşen'in yarattığı mucize bir şehir anlatılıyordu.
İstanbul, Ankara ve İzmir'den hafta sonu gezileri düzenlenmeye başlamıştı Eskişehir'e. Hatta üyesi olduğum Göksu Rotary Kulübü de geçtiğimiz yıl iki günlük bir Eskişehir turu düzenledi. O günlerde işlerimiz olduğu için katılamamıştık Aysun'la. Ama arkadaşlarımızın anlattıkları da içimize oturmuştu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in sanat danışmanlığını yapan kardeşi Yener Bey ve eşi Nurhan Hanım'ı 15 yıldır tanırım. O günlerde Mecidiyeköy'de müzik yaptığımız kulüpte gelip dinlemişti bizi. Eti'nin genel müdürlüğünü yapıyordu. Sonra ahbap olduk. Son yerel seçimler öncesi Eskişehir'e davet etti. Senfoni orkestrası eşliğinde konser verecektik. Ertelendi. Ve nihayet 30 Ağustos Zafer Bayramı konseri için Eskişehir'e gittik. Gözlemlerim orada geçirdiğimiz iki harika günden...
Eskişehir 10 yıllık Büyükerşen döneminde gerçekten bir mucize şehir olmuş. Porsuk Çayı temizlenmiş, köprüler yenilenmiş, çevreci bir peyzaj yapılmış. Tramvay ve Porsuk Çayı'ndan ulaşım şehri rahatlatmış. Trafiğe kapalı, insanların rahat rahat yürüdüğü caddeler var. Porsuk Çayı'nda Venedik tipi gondollara, Amsterdam tipi teknelere rastlıyorsunuz. Bu tekne ve gondolları kendileri üretiyor, bir de ihraç ediyorlar.
Yemyeşil parklar, göletler ve şehrin her yanını saran heykeller hemen dikkati çekiyor. Sazova'da 400 bin metre karelik bir alan bataklıktan kurtarılıp bir cennet yaratılmış. Konserimizi "Sazova Bilim Sanat Kültür Parkında"ki harika bir anfi tiyatroda verdik. Bin iki yüz kişilik amfinin benzerine hiç bir şehrimizde rastlamadım.
25 metrelik muhteşem korsan gemisi parkın ortasında ki gölette sergileniyor. Orada inşa edilmiş...
İzmir, Antalya, Mersin'e yazdığım şarkılar var ya. "Hadi" dediler "Bir de Eskişehir için yaz." Yazmaz olur muyum. Sözlerini dönüş yolunda bitirdim bile. Ben en iyisi Eskişehir'i bu sözlerle anlatayım size:
Gelenekten geleceğe üreten şehir/ Çocuklara hayalleri yaşatan şehir/ Bozkırın ortasındaki bir vaha gibi/ Her göreni şaşırtıyor Eskişehir.
Porsuk çayında geziyor nazlı gondollar/ Köprüler alır rengini gökkuşağından/ Hızla değişiyor şehir, güzelleşiyor/ Keyif veren güzellikler sizi bekliyor.
Hoşgeldiniz, hoşgeldiniz Eskişehir'e/ Gururumuz model şehir Eskişehir'e/ Yunus Emre, Seyyit Battal, Şeyh Edebali/ Nasrettin Hoca'nın kenti Eskişehir'e.
Eskişehir'de artık deniz keyfi de var/ Kentpark'ta kumsalda coşar insanlar/ Sazova'da bilim sanat kültür parkında/ Koca bir korsan gemisi sizi selamlar.
Adım başında heykeller Yılmaz Hoca'dan/ Yemyeşil parklarda gezer mutlu insanlar/ Odunpazarı evleri, lüle taşları/ Nostalji yaşatır size eski faytonlar.
Üniversite kentiyiz, kültür şehriyiz/ Operası, senfonisi, tiyatrosuyla./ Futbolda biz Anadolu devrimcisiyiz/ Unutulmaz Eskişehirspor'umuzla...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.