• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
ALİ KOCATEPE

Ati de öbür tarafta

ali.kocatepe@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Nisan 2016, 23:58
Ne orkestra kurarlar şimdi... Piyanoda Şerif Yüzbaşıoğlu, gitarda Selçuk Başar, basta Onno Tunç, vibrafon, flüt, trombon ve kemanda Attila Özdemiroğlu, davulda Cezmi Başeğmez, alto saksofonda Muhittin Paydaş, tenor saksofonlarda Süheyl Denizci ve İsmet Sıral, trompette İlhan Feyman...
Solistler Tanju Okan, Ayten Alpman, Ayla Dikmen, Ertan Anapa, Erol Büyükburç.
Caz çalacaklarsa geçsin davula Erol Pekcan, kontrbasa Alper Feyman, mikrofonu alsın Sevinç Tevs ve Nükhet Ruacan.
Daha kimler yok ki! Piyanoda Doruk Onatkut, Ergun Özer, Ertuğrul Çayıroğlu, Yaşar Güvenir ya da genç kuşaktan Uzay Heparı, gitarda Yurdaer Doğulu, davulda Salim Ağırbaş, Vasfi Uçaroğlu, tenor saksofonda Erol Erginer olsun. Tangoları Şecaattin Tanyerli, Esin Engin okusun. Romantik şarkılarda mikrofon Tayfun'un, Çetin İnöntepe'nin, Üstün Poyrazoğlu'nun, Çetin Alp'inDario Moreno inletsin ortalığı. Ajlan Büyükburç, Aylin Urgal, Kerim Tekin, Esmeray söylesinler Piyanoya bu kez Ferdi Özbeğen geçsin. Hem çalsın, hem söylesin.
Anadolu pop için gelsin Barış Manço, Cem Karaca, Fikret Kızıok bir araya. Yeni kuşaktan Barış Akarsu da katılsın onlara.
Karadeniz'i Kazım Koyuncu temsil etsinGitarıyla ve sesiyle Kayahan da yıkıp geçsin ortalığı.
Okan Dinçer'i klavyelerin başında, Mesut Aytunca'yı elektro gitarıyla sahnede düşünebiliyor musunuz. Davulda da Moğolların Engin Yörükoğlu'sunu.
Hepsini tanıdım, dinledim, çoğuyla yakın arkadaşlığım oldu. Şanslı adamım vesselam.


Diğer tarafta çoğalıyorlar. Müzisyenler, şarkıcılar. Son transferleri Ati oldu. Attila Özdemiroğlu iki yıldır kanserdi ama çok iyi direniyordu hastalığa. Daha 15 gün önce konuşmuştuk ve projelerini sıralamıştı bir çırpıda. Bizi bırakıp gitmeye niyeti olmadığını iyice anlamıştım. Önümüzdeki Salı akşamı Moda Deniz Kulübü'ne oğlu Sarp'la gelmeye söz vermişti. Göksu Rotary olarak onlara meslek başarı ödülü verecektik.
Ama çok kötü bir çalım yedi azrailden.
Düştü beli kırıldı. Ameliyat kaçınılmazdı ve uyanamadı.


60'ların sonlarında Durul Gence orkestrasında çalışırken tanımıştım Attila'yı. 45 yıldan fazla olmuş. 1973'te plak şirketimi kurduğumda o da Şanar Yurdatapan'la birlikte ŞAT yapımı kurmuştu. İlk prodüksiyonum "Akdeniz Çocukları" için ŞAT'la çalıştım ve düzenlemeyi Attila yaptı. Sonra yıllarca ayrılmadık. Hemen her prodüksiyonumu ŞAT'la yapıyordum ve harika işler çıkarıyorduk. Aranjmanların çoğuna Attila imza atıyordu.


Müthiş bir duygu adamıydı. Hiç söz yazmazdı ama harika besteler yapıyordu. "Firuze", "Sevda", "Kalbim Ege'de Kaldı" onun en beğendiğim besteleridir. Eurovision Şarkı yarışmalarında da "Delisin", "Minik Kuş", "Petrol"le ses getirmişti.
Müthiş düzenlemeler yaptı. İskender Doğan'ın "Kan ve Gül"ünün aranjmanını ona yaptırmıştım. En beğendiğim düzenlemesidir.
Film müzikleri, tiyatro-oyun müzikleri ve reklam müzikleri incelendiğinde onun bestecilik kariyerinin nasıl zirvelerde olduğunu görebilirsiniz.


Telif hakları konusunu fena takmıştı kafasına.
Dünyada telif hakları nasıl korunuyor diye habire araştırıp duruyordu. 8 yıl başkanlık yaptı Mesam'da. Yönetimlerde yer aldı. Yıllarca onun yanında, o telif hakları mücadelesinde ben de omuz omuza savaştım Attila'yla birlikte. Onun nasıl bir yılmaz savaşçı olduğunu çok iyi biliyordum. Teknolojiyi en iyi takip eden müzisyendi diyebilirim.
Öncülüğü konusunda birinciliği kimseye kaptırmadı. Ondan o kadar çok şey öğrendik ki.


Gönlü zengindi. İçinden sevgi fışkırırdı.
Aşklarını dolu dolu yaşardı. Bir çocuğun saflığını ve enerjisini taşırdı içinde. Bilerek kimseyi kırdığını görmedim.
Haklı olduğuna inandığı her konuyu sonuna kadar savunurdu ve kimseye boyun eğmezdi. Maddiyata önem verdiğini hiç görmedim. Hayatını defalarca "reset" yapıp her şeye sıfırdan başladığını gözlemlemişimdir.


İlk eşi Ayla, çocukları Yaprak ve Sarp, son eşi Hepgül, Hepgül'den ikizleri Lidya ve Lara, bir de kader arkadaşı, yıllarca ortaklık yaptığı Şanar Yurdatapan cenazede birlikte duruyorlardı. Onlara başsağlığı dilerken yıllar bir sinema şeridi gibi geçti gözlerimden.
Beş yıl evli kaldığı Füsun Önal İstanbul dışındaydı.
Müzik dünyası genci yaşlısı doldurmuştu Cami avlusunu. Attila'yı uğurladık ama şarkıları öylesine işlemiş ki içimize. Kuşaktan kuşağa yaşayacak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.