Bu hafta da bir nefes gibi geçti gitti.
Memleketten aldığım üzücü haber dışında her şey aynen yani iyi seyrediyor.
Buralarda herkes son yaz aktivitelerini yapıyor. Ya kısa tatillere ya yakın yerlere gidip ailece günlük haftalık kaçamaklar yapıyor.
Burada da çocukların keyifli tatiller geçirmelerini sağlıyor aileler.
Çocuk kültürü, huzuru, eğlencesi çok mühim buralarda. Çocuğun kendisi çok mühim.
Geçtiğimiz hafta sonu ciddi yağmur yağdı. Saati saatine yağacağı bildirildiyse de tabii ki herkes gibi ben de yakalandım, hatta hızlanınca kendimi sokaklara attım. Yağmurda gezmesini çok severim. Çoğu Türk olan bilhassa Central Park çevresinde olan ve bisikletle müşteri taşıyan gençler hal çaresini müşteriletinin çevresini ince plastikle kaplamakta buldu.
Kendileri de şemsiyeleri ile korunarak.
ARDANİ'NİN GALASINDA
Geçtiğimiz haftanın sanat gösterilerinin en önemlilerinden biri 'Ardani' dans gösterisi idi. Biricik arkadaşım Zeynep (Tuğsuz) bana sürpriz yapmış ben Türkiye'deyken.
En güzel yerden biletlerimizi almış. Evimin hemen yanındaki New York City'de yapılan bu harika galayı gözümüzü kırpmadan izledik. Bir de dünyanın sayılı koreograflarından biri olan (bu gösteride hatırı sayılır bölümleri yöneten ve hazırlayan) Vladimir Varnava ile tanıştık. Sezonun ilk ve en önemli galalarından biri olan 26'ıncı Ardani gösterisine hatırı sayılır baletler katıldı, bize de bu şaheser gösteriyi izlemek düştü.
SÜRPRİZLİ BİR GECE
Geçen yazımda Bodrum ve İzmir'de dostlarımın hazırladığı tarihinden evvel olmasına rağmen heyecan içinde kutladığımız doğum günlerimden sonra gününde Mehveş, (Koçak) işletmesine yardımcı olduğum mekanda sürpriz parti hazırladı. Süper bir akşam oldu.
NY'taki dostlarımın toplandığı bu güzel eventte Deniz çok başarı ile yaptığı Zerrin Özer tiplemesi ile yıkıp geçerken dayanamadım ben de Zeki Müren tablosu ile davetlilere minik bir teşekkür sunmaya çalıştım. Zeynep-Ziya Okuşluk çiftinden Mehveş Sönmez'e, Güler, Arzu Koç, Turgut Giray ve hanımına, geceye müthiş sesi ve Elvis Presley yorumu ile büyük bir renk katan Serhan ve hanımı Arzu Kaner'e, yeni restoranı 'Huston Grill'in faaliyette olmasına rağmen geceme yetişen Gökhan Çakmak ve şefi İkbal Baylan, 'Night Hawks'ın sahibi Fikretciğim ve Umut... Süper bir gece idi... Herkese teşekkürler... Seviyorum galiba yaşgünlerini...
PETLERE AÇIK BÜFE PARTY
Hep söylüyorum ya aktiviteler her semtte, her köşede, her mevzuda bitmek bilmiyor bu şehirde... Herkes de büyük heyecanla katılıyor. Gitmekten büyük haz duyduğum 'Saint Ambreous Cafe'nin önünden geçiyordum ki inanılmaz bir kalabalık gördüm. Yaklaşınca herkesin köpekleriyle geldiğini ve de büyük bir neşe ve heyecan içinde olduklarını gördüm. Meğer bir kez daha tanık olduğum 'pet's party' yani köpeklerin partisi imiş. Herkes köpeğini almış gelmiş, birbirleri ile tanışan miniklere oyuncaklar dağıtılıyor, hepsinin birbirlerini tanımasına yardımcı olunuyor. Ne de olsa aynı mahallenin canlıları. Ve de en önemlisi ünlü kafein önüne kurulan açık büfe... Bu sevimli canlıların en sevdiği bisküit, rengarenk oyuncaklar, yemeklerle koskoca bir açık büfe...
YE- YAT SİNEMA
2 gün sonra da Zeynep geldi beni evden aldı. Pazar... pazar... Tam bir pazar yaşadık... Güneş, yağmur, yemek, yürüyüş ve de final NJ'nin son günlerde çok tutulan i-pic... Muhteşem sinema salonları, koltukları yatak şeklini alan ve de 2'şer kişi oturulup iki kişinin arasında şipariş edeceğiniz menünün getirileceği masanız olan devamlı servis yapılan kendinizi epey rahat ve lüks hissettiren bir konsept. Pek iyi idi... Bir de Liam Nelson'un filmi... Harika bir pazar.