Evliliğin 'aşkı' öldürdüğünü kabul etmeyenimiz var mı? Varsa bile zaman içinde düşüncelerinin değişeceği kesindir. Bu yüzden başımıza ilişki uzmanı kesilen birçok akademisyen, aşkın ölmesine çareler üretmek adına uzun söylevler çeker. Ne de olsa aşkın katili nikah masasında attığımız imza değil, 'eş' rolünü bir türlü doğru uygulayamamak ve başka biri haline dönüşüvermektir. İşler çıkmaza girince de henüz uygulayanını göremediğimiz çok maddeli bir reçete uzatılır önümüze, evlilik aşkı öldürmesin diye...
Oysa ki hiçbir sonuç alamayacağımız bir çileye ömür boyu katlanmaya değer mi? Baktınız eşiniz yanlış rol kesiyor, siz de kısa kesin. Aşkınızın ölmesine izin vereceğinize, eşnizin ipini çekiverin! Hep evlilik mi can alacak, biraz da aşk galip gelsin.
Elbette, 'öyle şey olur mu, aşk öldürür mü?' diyenleri duyuyorum. Neden şaşırdınız. Aşk öldürür. Nasıl yaptığını görmek istiyorsanız, İzmir Devlet Tiyatrosu'nda oynuyor. Adını da lafı uzatmadan koymuşlar, 'Aşk Öldürür.'
***
Oyundan ne kadar zevk alacağınız tamamen kendinize bağlı. Ben erkek bakışıyla, oradaki cinayetler ile kurduğum fantastik özdeşlik sayesinde gayet eğlenceli saatler geçirdim. Oyunda bir ruh doktoru var. Üstelik hiç de anormal bir tarafı yok; çalışkan, başarılı, saygın, mesleki hırslara kapılmayan, sevdiği kadınların kendileri olmaktan çıkmasını istemeyen bir adamcağız. Yani, evliliğin aşkı öldürmemesi için bize akıl öğreten zevzek bilim adamlarına on basar.
Ama ne yapıyor? ünlü masal kahramanı 'Mavi Sakal' gibi evlendiği dört karısını da öldürüyor yahu. Daha ne istiyorsunuz. Üstelik oyunu izlerken 'az bile yapmış' demekten kendinizi alamıyorsunuz. Hepimizin yaşadığı sıradan nedenler yüzünden işlenen cinayetler bir taraftan 'ben ne güne duruyorum' dürtüsüyle duygularınızı kışkırtsa da, sonuçta evde bir kadının şerriyle başa çıkamadığınız için sevgili doktoru takdir etmekle yetiniyorsunuz. En azından ben şimdilik yetinme aşamasındayım!
'İyi de kadınlar neden gitsin böyle bir oyuna?' Yoook, hiç öyle düşünmeyin. Aksine en çok feministler gidip izlesin. Sahnede tam da onları çıldırtacak olaylar zinciri yaşanmasına rağmen, kadınların oyundan daha bile keyif aldıklarını görsünler. Çünkü oyunun sonunda, öldürülen eşler bile profesöre layık görülecek bir ceza üzerinde anlaşamıyorlar.
***
Aşk Öldürür'de, 4 karısını da katlederek suçun başkalarının üzerinde kalmasını sağlayan doktor Octave Landru'nun, gerçeğin ortaya çıkması üzerine başının vurulması ve Araf'ta eşleri tarafından sorgulanması anlatılıyor. Oyunda geriye dönüşlerle Landru'nun dört eşiyle evlenişini ve onları nasıl öldürdüğünü izliyoruz. İlk eşini, daha gerdek gecesi vuruyor Landru. Çünkü onun evlenmeden önce kendini farklı tanıttığını ve kendisini kandırdığını ortaya çıkarıyor.
İkinci eş, mesleğine tapan ve kadınların üstün yaratıcılıklara sahip olduğuna inanan bir gökbilimcidir. Tüm amacı teleskopuyla kendi adını vereceği bir yıldız keşfetmektir. Güncel sorumlulukları yerine getirmeyi, kadının aşağılanması olarak görür.
Üçüncü eş mükemmel güzellikte ve doktora göre çok genç bir kadındır ama kendini beğenmişliği, kişiliğini değersizleşme noktasına getirmiştir. Bencil ve maddiatçıdır. Son eşi ise kendini doktora adamıştır. Ona duyduğu sevgi, kocasının hayallerini ve geleceğini planlayacak kadar ağır bir yük haline gelmiştir. Landru 4 eşini de kendileri olmaktan vazgeçtikleri için öldürür. Çünkü ölümleri, onları yeniden sevdiği kadınlara dönüştürmektedir.
***
Vladimir Volkoff'un yazdığı ve Barış Eren'in yönettiği oyunda Zafer Önal, Aylin Önal, Ceyhan Gölçek, Çağatay Özçelik, Fulya Yalçın, Özben Denenç, İlker Atatoprak ve Onur Atacan rol alıyor. Oyunu yüksek tempoda tutma gereksinimi, sahneden alınacak zevk konusunda oyunculuğu çok önemli hale getiriyor. İyi oyunculuğun, olayların sıradanlaştığı anlarda bile sürükleyiciliği sağlama avantajı var çünkü.
Oyunun normal akışı içinde iki aykırı sahne yer alıyor. Biri rüya sahnesi. Burada 4 kadının da kendini beğendirmek için Arap müziğiyle dans etmesi oyuna eğlence ve hareket katarken, sultanın kadınlar arasında ayrım yapamaması erkeklerin doyumsuzluğuna vurgu yapıyor.
Salıncak sahnesinde ise doktor, cinselliği temsil eden elmasın değerini ve korunması gerektiğini anlattığı genç kızı bir taraftan da baştan çıkarmaya çalışıyor. Tıpkı birçok erkeğin namus düşkünlüğünün yanı sıra, yaşı kemale erdikçe çıtır kızlara göz koyacak kadar cinsel sapkınlığa yönelmesi gibi...
Oyunun en çarpıcı anı ise, Araf'ta öldürdüğü eşlerinin de toz konduramadığı doktorun, finalde layık görüldüğü cezalandırılma sahnesiydi.