Geceleri dizi başlarında saatlerimi tüketecek kadar lüks vaktim yok. Olanlara ne mutlu. Doğrusu bazen televizyon karşısına kurulup, 'dünya gerçeklerinin' uçucu bir maddeye dönüşmesini sağlayacak beyin uyuşukluğuna ihtiyaç duymuyor değilim. Biliyorum ki o anda okumayı, yazmayı, dost tartışmalarını bir yana bırakarak hafiften uyuşmam gerekiyor.
İşte sana fırsat, değil mi! Al ekranı karşına, herkesin ya birbirine yılıştığı, ya da kurşun yağdırdığı dizilere dala çıka kendi sorunlarından arın. Ama nerdeee... Yapamıyorum. O dizilerin birçoğundaki yavanlığa, şiddete, cıvık esprilere, arsız aşklara, geniş ailelere, zavallı çocuklara tahammül edemiyorum.
***
Ne yalan söyleyeyim, aklı başında insanların bile, örneğin benzine yapılan zamlardan dolayı kendi acınacak hallerini bir yana bırakarak gün boyunca dizi kahramanlarının başına gelenlere ağlamasına oldum olası şaşırırım.
İzlerkenki illüzyonu elbette anlıyorum, dramatik kurguların gereğidir seyircinin karakterle özdeşleşmesi ve onda kendinden ya da tanıdıklarından bir şeyler bulması. Ama ertesi gün de 24 saat 'Osman'ın suya düşmesi' konuşulmaz ki...
***
Ama konuşuluyor... Diziler böylesine hayatımızın bir parçası haline gelmiş durumda işte. Öyleyse dizilerin insanlar üzerindeki etkileyici yönü üzerinden, pekala 'toplumsal faydacı' paydalar ortaya çıkarmak da mümkün. Şu meşhur 'dönem dizileri'nin, ister istemez yarattığı tarihsel bilinçlenme misyonu bunun en güzel örneğidir...
Hele 80 sonrasında apolitik bir kimlikle yetişen nesillerin, büyüttükleri çocukların bile boylarını geçtiği bir Türkiye'de... Nitekim fazla değil, 40 yıl önce bağımsız bir ülke istemenin bedelini ilmiğin ucunda ödeyen gençleri 'Hatırla Sevgili' dizisiyle tanıyanların sayısı, o dönemleri araştırmayı kendiliğinden sorumluluk edinenleri fersah fersah aşıyor. 'Çemberimde Gül Oya', 'Bu Kalp Seni Unutur Mu' gibi aynı kategorideki projelere imza atan başarılı yönetmen Tomris Giritlioğlu, tarihsel hafızası bomboş duran zihinlerin geçmişteki birçok siyasal olayı 'dizi dizi' kayda geçirmesini sağladı.
***
O Tomris Giritlioğlu'nun, yakınlarda atv'de yayınlanacak yeni bir dönem dizisinin proje tasarımcılığını üstlendiğini öğrenmek doğrusu beni heyecanlandırdı. Çekimleri Ayvalık'ta süren ve 1935 ile 1945 yılları arasındaki toplumsal olayları işleyecek olan 'Her Şeye Rağmen' dizisini Ümmü Burhan yönetiyor.
Atatürk devrimlerinin 'karşı devrimle' eskitilmeye başlandığı yılları kapsayan 'Her Şeye Rağmen'in proje danışmanı ise, 'Salkım Hanımın Taneleri', 'Güz Mevsimi' gibi filme de çekilen birçok tarihsel roman ve senaryonun sahibi Yılmaz Karakoyunlu.
Anlayacağınız, şimdiden merakla beklemeye başladım.