Zabıtanın borusu sokak sanatçılarına mı ötüyor!
Nasıl atmasın ki... Ta Ekvador'dan çıkarak yerel kostümleriyle çeşitli dünya kentlerini dolaşan 8 sokak şarkıcısı, önceki gün Gündoğdu Meydanı'nda konser vermek istemiş. İlginç çalgıları, dansları ve ezgileriyle meydanı şenlik alanına çeviren Ekvadorluların çevresinde onlarca insan toplanmış.
Ama özlem duyduğumuz tabloyu karartanlar gecikmemiş ne yazık ki! Yerli şarkılarıyla halkı eğlendiren konuklarımız, 10 dakika sonra başlarında biten zabıtaların hışmına uğramış.
İşgüzar ekiplerin müdahalesi, Gündoğdu'daki müzik şölenini herkesin kursağında bırakmış!
***
Erdal'dan öğrendiğim kadarıyla, Ekvadorlu gezgin müzisyenler bir ay boyunca İzmirlilere gösteriler sergilemek amacıyla gelmiş. Birkaç gündür şehre renk katan 8 kişilik grup Basmane'de bir otelde kalıyormuş.
Kızgın güneşin altında çalarak, şarkılar söyleyerek geçimini sağlayan kızıl benizli dostlarımız dilenci değil! Dünyayı turlayan ve çıkardıkları CD'leri satarak para kazanmaya çalışan grubun tamamı profesyonel müzisyen.
Onları birer dilenci ya da sokak satıcısı yerine koyan zabıtayı, facebook'taki haberin altına yorum yazan İzmirlilerin tümü kınıyor. Eleştiride bulunanların arasında grubu dinleyen, hatta CD'lerini satın alarak yaptıkları müziğe hayranlıklarını dile getirenler var.
Yazık ki, bu tür gruplara İzmir'in diğer yerlerinde görülen reva da Konak'takinden farksız.
***
Önceki gün yaşananlar yüzünden kös kös oteline dönmek zorunda kalan grubun akşam yemeğini Sokak Sanatları Atölyesi karşılamış. Umarım bu talihsizlik tekrarlanmaz.
Hakan Başkan, meydanları kültürel ortaklığımızın mekanı haline getirecek festivallerle bugüne dek tüm Türkiye'ye örnek oldu. Sanatı sokağa taşıyan her türlü faaliyeti ve sanatçıları destekledi, onlara imkanlar sağladı. Ama İzmir'deki zabıtaların başı boş tavrına da artık dur demenin zamanı geldi.
***
Bakın, kentteki dilenci terörü yüzünden, o kaldırımdan bu kaldırıma kaçışarak yürüyebiliyoruz. Ben nedense bu kadar dilencinin yol kestiği, para vermeyince tehditkar bakışlarla korku saldığı başka bir il görmedim. Duvar diplerine çöreklenenleri geçtim... Sapasağlam gençlerin ya da eteklerine tutuşmuş çocuklarıyla kabile halinde çevremizi saran grupların da ardı arkası kesilmiyor. Bu çeteleri emniyet-belediye işbirliğiyle temizleyecek güç nerede?
İnsanların güzel vakit geçirebileceği meydanlar, uygunsuz park edenlerin, işportacıların, falcıların, seyyar ve sokak satıcılarının işgali altında.
***
Hele geceleri Karşıyaka'da, Alsancak'ta, Konak'ta Güzelyalı'da kordon ve çarşıların halini bir görün. Bağrış-çağırışlar, el arabalı kebapçılardan yükselen pis kokular ve yerlere savrulan çöplerden nefes alınmıyor.
O pek cesur zabıtaları arayın ki bulasınız! Vatandaşı huzursuz ve rahatsız edenlere, kaldırımlarda yürüyecek yer bırakmayan işportacılara gıkları çıkmıyor.
Onların borusu ancak iskele önlerindeki birkaç gevrekçiyle, dünyayı karış karış dolaşan sokak sanatçılarına ötüyor demek!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Her dilden, her telden Pink Martini coşkusu (10 Temmuz 2012)
- Sinemaya var da, tiyatro, opera ve müziğe neden yok? (06 Temmuz 2012)
- Bisiklet kenti olmak için ne bekliyoruz? (05 Temmuz 2012)
- 'Sweet Home Cafe' tam kafama göre... (04 Temmuz 2012)
- Büyükşehir'den çocuklara 'yaz tiyatrosu' fırsatı (03 Temmuz 2012)