Bazı insanların neden yalnız olduğunu hiç merak ettiniz mi?
İnsanlar çeşitli nedenlerle yalnız kalırlar:
Toplum tarafından sevilmeyenler.
Toplum tarafından önemsenmeyenler.
Yalnız kalmayı tercih edenler.
Yalnız kalmayı tercih edenler, belki toplumca itibar görmeyen çok uç fikirlere sahiptirler.
Belki de bir sanatçı ya da lider gibi toplum tarafından sevilir ve istenirler ama seviye olarak içinde oldukları toplumun çok üstündedirler ve uyum sağlamakta zorlanır, yorulurlar.
Kimi yalnızlığı tercih edenler, çok fedakar olduklarını, herkesi kendilerinden çok düşündüklerini ancak buna karşılık göremediklerini söylerler. Bu da kabuklarına kapanmalarına neden olur. Oysa gerçek çok başkadır. 'Fedakar'lar, öz benlik değerleri düşük tiplerdir ve yaptıklarının karşılığında gelen ilgiyi asla yeterli bulmazlar.
Onların kendilerini tarif şekli böyle olsa da, aslında fedakarlık zannettikleri şey, biraz da sınırlarının yokluğudur. İnsanlara hayır diyemezler. Oysa aslında demek isterler. Bunu yapmak istedikleri halde yapamamak, onların benlik duygusunu paramparça eder. İnsanların içinde gönüllü iyiliksever birer aziz gibi görünseler de kendileri ile baş başa kaldıklarında müthiş acı duyarlar. Bir süre sonra şunu fark ederler:
İnsanlarla birlikte olmak daha sonra büyük acı veriyor. Kendimi parçalayarak bunu yapacağıma, kendi dünyamda bir 'Bütün' olarak yaşarım daha iyi...
İşte dışarıdan sebebi anlaşılamayan pek çok yalnızlık sözleşmesi, böyle imzalanır.
Sizin dizaynınız nasıl?
Son günlerde pek çok yeni dal ile sürekli olarak hizmet yenileyen Pozitif Manevra Psikolojik Danışma Merkezi'nde Pınar Özgüner'in ABD'den aldığı 'Human Design' isimli bir öğreti ve program konuşuluyor. Bu öğreti temelini Astroloji, I-Ching ve Kabala'dan alıyor. Ben de Human Design'ı denemek istedim.
Yapmanız gereken tam doğum saatinizi vermek. Ardından bilgileriniz detaylı bir rapor olarak önünüze dökülüyor. Özgüner, bir buçuk saat içinde, hangi kişilik tipine dahil olduğunuzdan hareketle (Ben bir 'jeneratör'müşüm); size 'aslında' nasıl bir insan olduğunuzu, neleri 'yanlış' yaşadığınızı, bundan sonra 'neler yapmanız' gerektiğini' anlatıyor. Hem de o hevesli üslubuyla... (Bir an için onun da sizin kadar heyecanlı olduğunu düşünüyorsunuz.)
Ben hayretler içinde 'Hımm, hadi yaa, yapmayın be, yok artık, daha neler, valla tam da öyleyim, aynen beni tarif ettin, demek ki ondanmış, neredeee, keşke öyle olsam'la geçen bir buçuk saat içinde 'olası' potansiyelim hakkında çok şey öğrendim. Kocaman kahkahalar atmadığım zaman dilimlerinde de alt çenem gevşek bir şekilde hayretle aşağı düşüyordu. Pahalı mı?
Eh, bu hafta sonu iki kişi balık yemekten vazgeçerseniz pahalı olduğunu söyleyemeyiz. Değer mi? Valla bence falcıya gideceğinize buraya gelin. Hem daha bilimsel, hem daha gerçekçi, hem daha faydalı, hem de kesinlikle daha eğlenceli... Bu deneyimi yaşamanızı isterim. Bakalım sizin dizaynınız nasılmış?
Aklınızda bulunsun
Sevgili arkadaşım doktor Gözde Kutval ile TRT FM'de bir canlı yayına başladık. Cuma geceleri 23.00- 01.00 saatleri arasında müzik ve sohbet dolu bir gece için bize eşlik edin. Kordon'da Gecenin Kalbi'nde sizi bekliyor olacağız.
