• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Bir çocuk gülümser dünya gülümser ARZU GÜNAYDIN

Bir çocuk gülümser dünya gülümser

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29 Mart 2019, 18:30

Şu yaşlı Dünyamızda acılar gittikçe artıyor mu, yoksa hep mi böyle acımasızdı yaşam bilemiyorum ama; son zamanlardaki gidişat dünyayı daha bir sorgulamamıza ve bazen de umutsuzluğa kapılmamıza neden oluyor. Yerkürenin diğer ucunda da olsa ailesinin geçim sorumluluğunu sırtlanan, açlıkla boğuşan, savaşın göbeğinde yaşamaya çalışan ve yaşam hakları ellerinden alınan binlerce çocuk hatta bebek yüreğimizi dağlıyor. Çok fazla acı yaşıyor çocuklar...
Biz yetişkinlerin omuzları ise koruyamadıklarımızın yüküyle her gün biraz daha çöküyor.
Dünyanın diğer ucunda da olsalar... Halbuki tüm çabalarımız, çalışmalarımız, didinmelerimiz çocuklarımız için değil mi? Onlar için olduğunu iddia etmiyor muyuz, vazgeçişlerimizin, kavgalarımızın? Hep onlara daha iyi bir dünya bırakmak için uğraşmıyor muyuz?
Öyleyse niye her nesil bir öncekinden daha kötü bir dünyayı miras bırakıyor?

ASLINDA FORMÜL BASİT

Halbuki formül çok basit değil mi? Bir arada yaşayabilmenin kuralları, sevgiyi alabilme ve verebilme, bir de çevreye duyarlılık...
Okullarda bu üçünü öğretmekle başlayabilseydik eğitimlere dünyamız daha yaşanılır olmaz mıydı? Okullarda her çocuğa sevgiye layık olduğunu hissettirebilsek, başkalarını da sevmesini beklesek... Hepsinin arkadaşı ile aynı değerde, bu değerin ise ölçü birimleri ile anlatılamayacak kadar büyük olduğunu öğretsek... Sevgiyi alıp verebildiği ölçüde değerinin artacağını söylesek. Sonra onlar da sevdiği için üretse... Ürettiği her hizmete, ürüne, esere o duyguyu katsa... Ailesinden başlasa sevmeye... Mahallesini, şehrini, vatanını ve dünyayı sevse sonra. Sevdiklerini korusa, hassasiyet gösterse... Sadece bunlarla başlasaydık eğitime ve devam ettirebilseydik; ne kaynaklar tükenirdi dünyamızda ne de savaşlar tüketirdi insanlığı... Çevreyi koruyan, insana değer veren çocukların mutlulukla gerçek oyunlar oynadığı okullar oluşturabilseydik keşke. Sonrası gelirdi zaten...Sevgiyle sağlanan doyumun olduğu yeryüzünde pek de büyük ihtiyaçlar olmazdı sanırım.

TENEFFÜSLER ÖNEMLİ

Ütopik de, geç de olsa denemeye değmez mi? Okulların önceliklerini tekrar ele alıp; insan olmanın gereklerini yani değerlerimizi tekrar kazandırmak ve güçlendirmek için çalışması gerekmez mi? İnsanın gittikçe yalnızlaştığı günümüzde, çocuklarımızın tek gerçek diyalog kurdukları mekanlar okullarımız. Eğer biz öğretmenler öğrencilerimizin ellerinden tutup, onlara doğru iletişimi öğretemezsek; kaybettiğimiz bu sefer sadece bir nesil olmayacak.
Belki de bu kendimizi hatırlayabilmemiz için son çıkış noktası... Özellikle özgür iletişim kurabildikleri teneffüs dakikalarını bu anlamda çok önemsiyorum. Bakkalla, kasapla, komşuyla konuşma imkanı bulamayan çocuklarımızın diğer insanlarla etkileşiminin minimuma indiği günümüzde iş şansa bırakılmadan ,hiçbir çocuğun dışlanmadığı barış ve sevgi dolu sohbet ortamlarını oluşturmak biz öğretmenlerin öncelikli görevlerinden olmalı. Sözün özü dünyayı gülümsetmek bir çocuğun tebessümünden geçiyor. İki çocuk sevgiyle karşılıklı gülümserse eğer, değmeyin dünyanın keyfine... Ya o çocuk ağlarsa?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.