• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Üstüne basmadığımız çizgiler ARZU GÜNAYDIN

Üstüne basmadığımız çizgiler

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20 Mart 2020, 19:52

Annenizden size ne kaldı? Yani çocukluğunuzdan hatırladığınız annenizle paylaşımlarınız neler? Bu anılardan, rutinlerden ne kadar keyif alırdınız? Ve bunların ne kadarını günümüze taşıyabildiniz? Yani çocuklarınızla paylaşabildiniz mi? Yoksa hep hayatın telaşı, koşuşturmacalar ile eve vakit ayırmak neredeyse imkansız hale mi geldi? Geçtiğimiz hafta, çocukluğumuzu daha çok andık. Evde zaman geçirdikçe, evi yuva yapan unsurları daha çok hatırladık.

SOSYAL SORUMLULUK
Evde sosyal sorumluluğumuzun gereği olarak zorunluluktan kaldık. Ama bu sıkıntılı süreci avantaja dönüştürmenin yollarını da bulduk. Üstüne basmadığımız çizgilere oturduk kaldık son bir haftadır. O çizgilere basmanın hiç kötü olmadığını da gördük. İlk zamanlardaki şaşkınlığımız, endişelerimiz bir süre sonra kendimizle yüzleşmeye bıraktı yerini.
Sosyal sorumluluğumuzun gereği olarak hem kendimiz hem toplum için evde kaldık... Evde kaldığımız bu dönemde farkındalıklar da yaşıyoruz: Mesela, hedeflere ulaşma uğruna kendimize sınırlar çizdiğimizi gördük... Sonra da o hedeflerin aslında kime ait olduğunu sorgulamaya başladık... Ayrıca evlere kapandığımız bugünlerde, istediğimiz kitapları okumanın, müziği dinlemenin, istediğimiz saatte yatıp uyanmanın özgürlüğünü de yaşamaya başladık.
Hepsinden önemlisi ise aile bireylerimizle paylaşımımızı artırdık...

HOŞ ANILAR EKLEYİN
Travmatik olabilecek bir döneme hoş anılar ekliyoruz yani. Öncelikli dileğimiz zarar görmeden bu süreci atlatabilmemiz elbette. Belki de değişen dünya düzeninde bundan sonra farklı bir hayat yaşayacağız, kimbilir? Ancak öyle ya da böyle, aile, hep kalemiz olarak kalacak, kalmalı. Bu süreç ailenin içine dönme, yuvada kendimizi ve ilişkilerimizi güçlendirme fırsatı olarak görülebilir...
Bir sürü aktivite planlandı, önerildi.
Buradan yapılabilecekleri tekrar etmeme gerek olmadığını düşünüyorum. Yapılan her etkinliğin bir paylaşım olacağından hareketle, aile üyeleri arasındaki empati yeteneğini artıracağına inandığımı söylemek isterim sadece. Ayrıca ortak yaşam alanlarının güçlendirilmesi aile bireylerine kişisel güç de katacaktır ve tabii güven duygusunu perçinleyecektir.
Zamansızlıktan eleştiri ile ebeveynlik yürütmeye çalışan biz yetişkinler artık övmeye de vakit bulabileceğiz. Sürekli tablet, telefon başında diye uyardığımız çocuklarımızın oyunlarına katılıp onların dünyalarını tanımayı deneyebileceğiz örneğin. Sonrasında onları kendi dünyamıza davet etmek ya da çocuklarımızla ortak alanlar oluşturmak çok daha kolay olacaktır.

ÖNCELİKLERİ GÖRMEK
Sağlıkla geçirmeyi umduğumuz bu dönemde, önceliklerimizi tekrardan değerlendirme fırsatımız da olacak... Ve umuyorum ki, çocuklarımız da değerlendirecek...
Bu hafta başlayacak uzaktan eğitim yeni bir deneyim olmakla birlikte, ders rutinlerine dönmek çocuklarımıza iyi gelecek. Uzaktan eğitim, öğretim yerine öğrenmede erişim döneminin ilk adımları olacak muhtemelen. İçindeki ressama, müzisyene vakit ayıramayan hatta onları keşfedemeyen çocuklar için de müthiş bir fırsat bu dönem... Biz anne babaların küçük dokunuşları kim bilir ne yetenekleri çıkaracak ortaya? Bazen de sıkılmayı deneyimleyecekler... Bırakalım biraz da sıkılsınlar... Yaratıcılıklarını harekete geçirebilirler bu sayede... Bu dönemi kaygı, telaş ve stresten uzak, çocuklarımızın kendilerini daha iyi tanıyabileceği bir sürece çevirmek biz anne babaların elinde.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.