Korona ülkemize girdiği günden beri tüm hayatımızı değiştirdi. Halbuki nasıl da umutluyduk, bize uğramaz sanıyorduk. Ülke sınırlarında görüldükten sonra bile, ilk günlerde işin ciddiyetini anlamayanlar oldu aramızda... Ancak iş biz anlamasak da çok ciddi. Her gün artan önlemlerle tüm dünya gibi biz de bu süreci atlatmaya çalışıyoruz. Bu önlemler kapsamında canlarımız, çocuklarımız evlerimizde. Onları korumak için izole bir hayat içindeyiz. Elbette zorlukları var ama diğer yandan birçok fırsatı da barındırıyor içinde...
Biz de bu süreci 10 yaşındaki oğlumla yaşıyoruz... İlk hafta şaşkınlık ve oğlumun mutluluğu ile geçti. Çocuk ruhu, erken gelen tatili bir müjde olarak algıladı.
Gerçi onların okulu ilk haftadan uzaktan eğitime başladı ama yine de evde olmak, okul rutininden çıkmak mutluluk verdi oğluma... İlk hafta onun mutluluğuna ortak olmaktan başka bir şey yapamadık...
Ders dışı zamanını digital oyunlar ve diziler ile geçirmesine de ses çıkarmadık.
Zaten o dönemde ben de gündüzleri işteydim ve çok müdahale edemiyordum.
Esnek çalışma düzenine geçmemizle, evde ben de oğlumla vakit geçirmeye başladım. Ev işleri sandığımdan çok daha ağır bir yük oldu omuzlarımda, çok yoruldum ama yine de ailece vakit geçirmenin keyfini bugünlerin stresine rağmen doyasıya yaşadık.
YENİ BİR DÜZEN
25 Mart Çarşamba günü uzaktan eğitimin uzatıldığı haberi ile birlikte, evde yeni düzenlemelerin yapılması zorunlu hale geldi. Tatil havasındaki bir buçuk hafta, olağanüstü günlerin de etkisiyle biraz kontrolsüz geçmişti doğrusu. Artık bir düzen oluşturma zamanı gelmişti. Çünkü bu süreç en az 30 Nisan'a kadar sürecekti...
Sonrasında uzama ihtimali de var üstelik...
Oğlumla birlikte günlük planlamamızı yaptık... Bu plana göre kahvaltıdan sonra bateri çalışıyor. Bu arada ben de bilgisayarımdan işlerime göz atmış ve kahvaltı sofrasını toplamış oluyorum.
Ardından youtube dan takip ettiğimiz yürüyüş egzersizini yapıyoruz... Ev içinde eğlenerek 1 mil yürüme olanağı sağlayan bu programla ailece hem eğleniyor hem de hayatımıza hareket katıyoruz.
İLETİŞİME DEVAM
Ardında Rüzgar, İngilizce oyun videolarını seyrediyor... Sevdiği videoları seyrederken İngilizcesini de geliştiriyor. Ya da bilgisayar oyunu oynuyor. Bazen bu oyunlarda arkadaşları ile online oluyor.
İletişimin devam etmesine katkısı oluyor yani oyunların. Saat 13.00 de dersleri başlıyor, 15.20 de bitiyor. 16.00'ya kadar serbest zaman onun için. 16.00 da kitap okumaya başlıyor. Maalesef çok uzun sürmüyor ama sürenin gittikçe artacağına dair umudumu koruyorum hala... Kitaptan sonra, yemekten önce evde basketbol için antrenmanlara geçiyoruz.
İsterse yemek hazırlamada bana yardımcı oluyor daha sonra. Ödevlerden kalan zamanında da, ablasıyla seçtikleri diziyi seyrediyorlar. Dizi için patlamış mısır hazırlamak gibi etkinlikler de ayrı bir keyif veriyor. Bir de sofrada bir arada olmanın keyfine varıyoruz. Virüsün farkında ve tedbirli yaşamaya çalışıyoruz. Bu süreçte gördük ki gerçekten #evdehayatvar
