• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Karar vermek ARZU GÜNAYDIN

Karar vermek

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12 Ağustos 2022, 21:18
Verdiğimiz kararlar bugünkü hayatımızı belirledi... Hiç düşündünüz mü hayat yolunuzun sapaklarında diğer seçenek ile devam etseydiniz ne olurdu? Mesela lisede farklı bölüm seçseydiniz? Üniversitede de haliyle...
Üniversiteden sonra farklı bir işte çalışmayı ya da çalışmamayı tercih etseydiniz? Ya da, okula başladığınız ilk gün başka sıraya otursaydınız, en iyi arkadaşınız kim olacaktı? O arkadaşınız kararlarınızda farkında olarak veya olmayarak etkili olacak mıydı? Çok bunaldığınız o işi bırakmasaydınız kariyeriniz ne yönde ilerleyecekti? Sonsuza kadar uzayan seçenekler aynı oranda hayat alternatifleri sunuyor bizlere...
Vereceğimiz ya da verdiğimiz kararlardaki en küçük değişiklik bile bugün ve gelecekte çok daha farklı bir hayat yaşamımıza sebep olabilirdi...
Karar vermek hayatın en kritik parçası yani. Belki de bu yüzden denmiştir en kötü karar, kararsızlıktan iyidir diye.
Kararsızlık cehennemi yaşatsa da doğru karar için enine boyuna düşünmek mutlaka gereklidir. Her karar bir seçimdir, hayatımızın yapı taşlarından biridir yani. Her doğru ve uygulanabilir karar ile döşediğimiz taşların hepsi o yolun yürünebilir olmasını sağlayacak.

KENDİMİZE ACIMASIZIZ
Elbette karar vermek çok kolay değil...
Bir şeyi istiyorsak, yapmanın bir yolunu; istemiyorsak da yapmamanın bahanesini buluruz mutlaka. Öyleyse kararsız kaldığımız konularda ilk sormamız gereken, yapmamak için bahane mi arıyoruz, yoksa yapmak için bir yol mu?
Yolsa aradığımız, kararlarımız da net ve uygulanır olacaktır. Türlü kararlar alıyoruz gün içinde... İş, ev ve kendimizle ilgili... Kanımca en zoru, kendimizle ilgili kararlar alıp uygulamak olmalı. Çünkü, kendimize acımasız davranıyoruz. Kararlarımız da çok merhametli olmayabiliyor bu durumda. Uygulamaya karar verdiğimiz zor diyetler, ağır sporlar, yoğun iş planları, iletişim ile ilgili kesin kurallar vb. sonuca ermediğinde kendimize olan saygımızda da sorun yaşayabiliyoruz.
Halbuki kendimize yönelik şefkatli kararlar alarak başlasak işe...

SORUN BELİRLEME
Mesela, kimsenin beni üzmesine izin vermeyeceğim diyebilsek önce. Kendimiz de dahil, herkese karşı adaletli davranmaya karar versek. Yani haklıya hakkını versek... Herkesi memnun etme çabasından vazgeçip, sadece doğru olanı yapsak. Daha da önemlisi ortama uygun konuşmayı bırakıp, her yerde doğruyu dillendirebilsek... Değerlerimizi netleştirip, ona uygun davransak...'Mış' gibi yaşamlardan vazgeçip, hakikatli yaşasak... Kendimizle ilgili verdiğimiz kararlar ile duruşumuzu belirledikten sonra; ev, iş veya yönetimde etkin olabileceğiz.
Yönetimde grup müzakereleri ile verilecek kararlar, sonuçları önceden daha iyi görmemizi sağlayacaktır Karar vericilerin gönlünün ve vicdanının rahat olabilmesi ise etik kurallar içinde bu kararları alabilmesine bağlıdır. Sorunu belirleme, amacı tanımlamak, alternatifleri oluşturmak, oluşturulan seçenekleri değerlendirmek ve en sonunda birini seçmek sağlıklı karar vermenin aşamalarındandır.
Sonrasında da kararı gözlemlemek ve değerlendirmek yine karar vericilerin sorumluluğundadır. Tabi ki, karar verenler kendi kişilik özelliklerini bu sürece dahil etmektedir. Kişinin bilgisi, öncelikleri, hedefleri, değerleri mutlaka kararlarını etkileyecektir. Bu süreçte egoistçe verilen kararlar ise sisteme büyük zarar verecektir. Özetle karar alma aşamasında unutulmaması gereken en temel ilke, yüreğimizi rahatlatan kararları vermenin yolunun rakamlardan değil; bilgiden ve sezgiden geçtiğidir...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.