Arzu Günaydın

Dünün egitimi bugünün çocukları yarınlar

Pazartesi okullar açılıyor..
Kimde ne kadar coşku var?
İdareciler, öğretmenler, veliler en önemlisi öğrenciler ne hissediyor?
Öğrenciler arkadaşlarını özlediler mi? Kavuşmanın heyecanı başladı mı?
Arkadaşları ile kuracakları sohbetin özlemi mi yoksa uğrayacakları zorbalığın kaygısı mı ağır basıyor?
Veya arkadaş ya da iletişim umurlarında değil de, şimdiden sınav cenderesinde mi boğulmaya başladılar?
Gelecek hayalleri ile aldıkları eğitim örtüşüyor mu?
Peki ya öğretmenler, Hak ettikleri saygıyı görebilecekler mi?
Uzmanlıkları hak ettiği değeri bulabilecek mi?
Yöneticiler huzurlu eğitim ortamları oluşturabilecek mi?

OLABILECEGIN HER SEY!
Eğitim demişken, veliler okullardan bu sene ne bekleyecek? Çocukların hangi kazanımları onları mutlu edecek?
Okuldaki çalışmalar amaca uygun, yaratıcı, işbirlikçi ya da ilgi çekici olabilecek mi?
Amaç ne?
Standartlaştırılmış öğretim yöntemleri ile yetiştireceğimiz standart bireyler mi hedefimiz?
Kişisel özelliklere, yeteneklere ne kadar kıymet verip onları geliştirebileceğiz?
Özgüvenleri zedelenirken, başarısızlığa mahkum ettiğimiz evlatlarımıza 'olabileceğin her şeyi ol' diyebilecek miyiz?
Yeni değerler kazandırabilecek miyiz, en azından çocukluğun masumiyetini ya da aileden gelen değerlerini koruyabilecek miyiz?
Eğitimin başka mecralara kontrolsüzce kaydığını, çocukların ekranın büyülü dünyasından bilgi alırken bir çok tehlikenin kucağına düştüğünü görüp elimiz kolumuz bağlı mı kalacağız? Yoksa bu şekliyle ihtiyaçları ve ilgi alanlarına girmeyen bilgileri sınıflardaki sıralarda 8-9 saat oturtarak vermeye devam mı edeceğiz?
İlkokuldaki enerjik ve çılgın çocukları bile o sıralara mahkum mu edeceğiz?

BEKLENTI NE OLACAK?
Doğalarındaki araştırma isteklerini ve merak duygularını törpülediğimiz çocuklardan beklentilerimiz ne olacak?
Beklenti olmalı mı, yoksa onlara yoldaşlık ve rehberlik mi etmeliyiz sadece?
Yani çocuklara nasıl düşüneceğini mi öğreteceğiz, ne düşüneceğini mi?
Kısa süreli başarıyı yakalamak için ezber üstüne ezber yapan çocuklar hayatın neresinde ne şekilde yer alacaklar?
Dünyaya katkıları ne olacak?
Hızlanan teknolojik gelişmeler, hızla değişen dünya bize yeni neslin bizlerden çok daha farklı ihtiyaçları olduğunu göstermiyor mu?
Öyleyse eğitim sistemindeki değişikliklerden niye korkuyoruz? Eğitim yaz boz tahtasına dönmemeli diyenlere John Dewey'in ünlü sözünü hatırlatmalı bir kere daha: Bugün dün öğrettiğimiz gibi öğretiyorsak, çocuklarımızın yarınlarını çalıyoruz demektir.
Öyleyse, değişmek zorunda ....
Aksi takdirde eğitimin zararlarını konuşuyor olacağız...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.