Arzu Günaydın

Zorbalığa dikkat

Çocuğunuz okula gitmek istemiyor mu? Şimdiden devamsızlık yapmaya mı başladı? Depresif ve isteksiz mi görüyorsunuz? İçe kapandığını fark ediyor ama nedenini anlayamıyor musunuz? Susuyor, derdini anlatmıyor mu? Tikler, öfke patlamaları, fobi ya da anksiyete bozuklukları mı var? Çocuğunuz bu belirtilerden birkaçını gösteriyorsa akran zorbalığına maruz kalıyor olabilir.
İntihar düşüncesinin akran mağduriyeti ile ilişkili olduğunu, yani bunun büyük bir risk olduğunu biliyor musunuz? Zorbalık, kasıtlı olarak yapılan, eyleme maruz kalan bireye zarar veren saldırgan davranışlardan oluşur. Kötülüğün bir başka şekilde ifadesi. Çocuk kötü mü olur demeyin, biz öyle yetiştirirsek olur elbette. Yaşadıkları tatmin duygusu da adeta o kötülüğün ispatıdır. İddia ediyorum, günümüzün en büyük eğitim problemi akran zorbalığıdır.
Zorbalığa uğrayan çocuklar bozulan ruh sağlıklarını tedavi için uğraşırken, sebebiyet veren zorbaların hiçbir yaptırıma, uyarıya maruz kalmaması ise büyük adaletsizlik.
Bu çocuklar maalesef çoğu zaman fark edilmiyorlar. Çünkü otorite saydıkları öğretmenlerinin yanında zorbalıklarını gizlemeyi hatta aksi davranışlarla öğretmenleri yanıltmayı çok iyi beceriyorlar.

KASITLI KÖTÜLÜK

Zorbalığa uğrayan çocuk ise özgüveninin yanında, akademik başarısını sosyal becerilerini de yitiriyor, etkisi yıllarca sürecek travmalara sahip olabiliyor. Çok daha kötü sonuçları da görebiliyoruz.
Kendi çocuğunun zorbalığını liderlik vasfı ile karıştıran aileler, tehlikenin farkında bile değiller. Mesela, zorba çocuğun bir süre sonra zorbalık mağduru olması büyük olasılık. Üstelik bu tehlikelerin en hafifi. Zorbalığın tanımında kasıtlı ve planlı kötülük var. Empati yoksunluğu, hak çiğneme, merhametsizlik, bencillik, pişmanlık yokluğu ve hatta duygusuzluk da bulunmakta. Yani hepsi bir psikopatın özellikleri. Öyleyse bir psikopat yetiştirmenin en kestirme yollarından biri zorbalığa izin vermek, hatta desteklemek. Ya da görmezden gelmek. Çocuğum ezilmesin, ezsin demek. Zorba çocuğun da en az zorbalığa uğrayan kadar zarar gördüğünü unutmamalı. Ve mutlaka tedavi edilmeli. Öncesinde ise ailede ve okulda temel değerler verilmeli. Yoksa, gelecekte şiddet sergileyen veya şiddete uğrayan, bağımlılık olmadan yaşayamayan, yalan söyleyen, suç işlese bile kendini haklı gören bireyler ile uğraşacağız. Hem aileleri, hem toplum büyük zarar görecek. Peki ne yapmalı? Önce aileler bilinçlendirilmeli.
Zorbalık yapan çocukların ailelerinin birinci dereceden sorumlulukları ve kendi çocuklarının göreceği zarar açıklanmalı.
Öğretmenler ve yöneticiler ise çok uyanık olmalı. Zorbalığa uğrama ihtimali olan çocuk iyi takip edilmeli. Zorbalık yapanlara gerekli yaptırımlar uygulanmalı.
Mağdur çocuğun da sosyal becerileri desteklenmeli. Özetle, vicdanlı çocuklar yetiştirmeliyiz. Vicdan yoksa edindiği tüm bilgiler ruhlarına zarar verecektir.
Ruhu zarar görmüş insanın ise hayatının anlam bulması imkânsızdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.