• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • USD 37,9449
    EUR 41,0516
    GBP 49,2862
    CHF 43,2527
    JPY 25,5325
  • VavTv Canlı Yayın
İlkbahar kışın kalbinde ARZU GÜNAYDIN

İlkbahar kışın kalbinde

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27 Şubat 2025, 06:50

Bir adamın eşeği kuyuya düşer. Adam, eşeğin yaşlı ve kuyunun kuru olmasını da göz önüne alarak eşeği kuyuda bırakmaya karar verir. Zavallı eşeğin inlemelerine dayanamayan adam hayvancağızın üzerine toprak atarak kuyuyu doldurmayı ve bu süreci bir an önce tamamlamayı planlar. Yardıma gelen köylülerle birlikte toprağa kuyu atmaya başlarlar kürek kürek. Eşek ise üzerine atılan her toprağı sallayıp yere atar ve o toprağın üstüne çıkar. Böylece kendine topraktan basamaklar oluşturarak aşama aşama kuyudan çıkar. Dayanıklılık eşeğe hayatını geri kazandırır.

ZORLUKLAR BİR FIRSATSA?
Bazen üstümüze atılan toprakların bizi yavaş yavaş karanlığa gömdüğünü hissederiz. Hayatın yükü, ilişkilerdeki çıkmazlar, birbiri ardına gelen aksilikler ya da bin bir türlü hayat gailesi tüm ağırlığı ile karabasan gibi çökebilir üzerimize. İşte tam o noktada sormamız gereken, tüm bu zorluklar aslında bir fırsatsa ve biz kaygı, endişe, üzüntü ya da korku gibi sebeplerle bu fırsatları göremeyip, üstüne bir de hayatı kendimize zindan ediyorsak? Hikayedeki eşek, atılan her toprağı bir tehdit gibi görüp panikleseydi ne olurdu? Ölümünü hızlandırmaktan öteye gidebilir miydi? Hayatın zorluklarını bir basamak gibi görmek, günlük yaşantımızdan, iş yaşamımıza kadar birçok alanda bize kolaylık sağlayacak, neticesinde de hayat olması gerektiği gibi daha keyifli bir hale gelecek. Tabii ki, zorlukları alt etmek de hediyesi olacak.

PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK
Çocuklarımızda geliştirmemiz gereken özelliklerin başlarında yer alan psikolojik dayanıklılık, sevinç ve mutluluk dolu hayatların artmasına yardımcı olacak. Çünkü bu çocuklar gelebilecek acıları göğüsleyebilecek donanımları ile hayata açık olacaklar. Bilecekler ki, yaraları ne kadar acıtsa da onları iyileştirebilecek güce sahipler. Tekrar yaralanma ihtimali olsa da yoluna devam edebilecek bir başka deyişle. Korkmayacak yani. Hedefine koşabilen cesur ve kendine özgü insanlar arasında yer alarak kendini gerçekleştirmenin o müthiş tatminine ulaşabilecek.
Zorluklarla başa çıkma yeteneğini geliştirmek ise, öncelikle psikolojimizi dengede tutabilmekle mümkün. Sadece istenmeyen durumlar psikolojimizi olumsuz etkilemiyor. Bazen çok istediğimiz olaylar da psikolojide dalgalanmalara sebep olabiliyor. Bir ailenin çok istediği bebeğe sahip olmasının beraberinde getirdiği sorumluluk duygusu ve kaygılar gibi mesela.Yani psikolojik sağlamlık hayatın her alanında,her döneminde gerekiyor. Güzel haber ise şu, psikolojik dayanıklılık sadece doğuştan gelen bir yetenek değil. Geliştirilebilir bir özellik. Yani öğretebiliriz, öğrenebilirz. Doğru yaklaşımlarla her çocuğu dayanıklı hale getirebiliriz. Bu, çocuklarımıza bırakabileceğimiz en büyük mirasımız olacak.

YARALANABİLME CESARETİ
Mevlana, 'Yaraların, ışığın sızdığı yerdir' demiş. Bu açıdan baktığımızda insan yarasını da sevmeye başlıyor. O yaralar ki, bize hayattaki duruşumuzu, cesaretimizi, kendimize güvenimizi gösteriyor. Acıtsa da hatırlatıyor. İyileşerek umudumuzu yitirmemizin hediyelerini sunuyor. Ve oradan sızan ışık, kalbimizi aydınlatıyor. İşte o yaralar böyle seviliyor. Ve yaralanabilirim cesaretine sahipseniz, tam da orada sevgi, neşe, aidiyet, cesaret, diğerkamlık ve yeni fikirler doğuyor. Yara alma cesaretine sahipseniz kendinizi geliştirebiliyorsunuz. Her zorluktaki kolaylığın olduğu yer işte orası. Bizi engelleyen, tutsak eden mükemmeliyetçilikten kurtulduğumuz yer de. Dayanıklılığımızı tehdit eden unsurlardan olan mükemmelliyetçilik, hayata karışmamıza en büyük engel. Belki de gizli bir kibir barındırıyor altında. Mükemmeli de aslında, hata yapmayı, yara almayı göze alabilenler başarabiliyor. Bunu kabul ettiğimizde bizi engelleyen mükemmeliyetçilik prangasından kurtulabileceğiz. Halil Cibran, "Kış, ilkbahar benim kalbimde deseydi kim inanırdı?" demiş. O halde biz de ilkbaharın kışın kalbinde saklandığına inananlardan olalım. Çünkü dayanıklılıkla yoğurulan umut en zor anlarda bile içimizi ısıtan baharı getirir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.