Boşanmadan sonra olanlar çoğunlukla ayrılığın kendisinden daha kötüdür. Anne babanın arasında kalan çocuğa, her iki ebeveyn de çocuklarına onu nasıl sevdiğini ama öteki tarafın aslında ne de korkunç olduğunu anlatmakta ısrar etmektedir. Boşanmadan zarar gören çocuklar üzerinde yapılan incelemeler bu durumun ortaya çıkmasında etkili olan üç faktör saymıştır:
1-Ayrılık esnasında ebeveynlerin kötü iletişimi,
2-Ayrıldıktan sonra çocuğun her iki ebeveynle de iyi ilişkiler kuramaması,
3-Velayet ve boşanma sonrası diğer ebeveyni ziyaret düzenlemelerinde ileri derecede mutsuzluk, arada kalma ve huzursuzluk.
KABULLENME
Araştırmaların çoğu, çocukların hayata uyumunun, boşanma öncesi değil, boşanma sonrasındaki iletişim ve her iki ebeveyn ile olan ilişkilerine bağlı olduğunu, mutlu ve en iyi uyum sağlamış çocukların birlikte olmadığı diğer ebeveyni ile sık, devamlı ve esnek ziyaret ilişkiler gösterenler olduğunu saptamıştır. Bazı çalışmalar, boşanma sırasında çocuğun yaşının, çocuğun psikolojik ve sosyal uyumuna etki eden önemli bir faktör olduğunu saptamıştır. Her çocuğun gelişim hızı aynı olmasa da, aynı yaş grubundaki çocuklar benzer özellikler taşır. Ailenin dağılması, aynı yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da birçok değişik duygusal tepkiye yol açar. Çocuklar bu duyguları ilerideki yaşamlarının çeşitli aşamalarında tekrar tekrar yaşayabilirler. İçinde bulundukları yaşa göre bazı duygular öne çıkar, bazı duygular ise geri planda kalıp ileriki yaşlarda tekrar yoğunluk kazanır. Çocuklarımızın boşanma olayını çabuk kabullenmeleri için neler yapmalıyız? İlk olarak boşanma ile ilgili açıklamayı ertelemeden, çocuğun anlayabileceği şekilde yapmalıdırlar. Boşanma ve sonrası ile ilgili düzenlemeler yapılırken çocuğun gereksiz yere yetişkinler ile ilgili detaylara dahil edilmemesine dikkat edilmelidir. Belirsizlik döneminin mümkün olduğunca kısa sürmesine çalışılmalıdır (kim, nerede, kiminle yaşayacak, çocuk ne zaman diğer ebeveyni görebilecek gibi). Çocuğun öğretmeni ve eğer varsa okulun rehberlik servisi ile iletişime geçerek anne babanın gerekli gördüğü kadarıyla çok detaya girmeden durumum anlatılması da gerekli olabilir. Çoğunuzu dinleyin, üzücü olaylar hakkında konuşmak var olan üzüntüyü arttırır gibi görünse de üzerinde konuşulmaya duygular çok daha olumsuz etkiye sahiptir. Konuşulan ve paylaşılan duygularla başa çıkma daha kolaydır. Çocuğunuza onu sevdiğinizi, boşanmanın önü suçu olamadığı açıkça söyleyin. Diğer ebeveyn ile görüşmesini, ilişkilerinin devam etmesini destekleyin. Anne baba arasındaki tartışmalarda taraf tutmasını istemeyin, onun yanında eski eşinizle ilgili eleştiri ve suçlamalarda bulunmayın. Eski eşinizle ilgili bilgi alma ya da ona mesaj gönderme yolu olarak çocuğunuzu kullanmayın.
ROL VERMEYİN
Çocuğunuza size destek olmak, güç vermek gibi roller yüklemeyin, bunun için yetişkinlerden (aileniz, arkadaşlarınız, gerekirse bir profesyonel) yardım alın. Çocuğunuza yeniden bir araya gelmek gibi gerçekleşmeyecek vaatlerde bulunmayın. Çocuğunuza düzenli ve disiplinli bir hayat sağlayın. Boşanma esnasında çocuklarda ne tür davranış bozuklukları görülür?
Boşanma ile birlikte iki ebeveynden biri evden ayrılır. İster istemez hayat artık değişecektir. Bu nedenle anne babalar ellerinden geldiğince çabuk bir şekilde günlük düzeni kurmaya çalışmaları önemlidir. Eğer mümkünse çocuğun yaşadığı ev, okul ve şehrin değiştirilmemesi önerilir çünkü bu tip değişiklikler boşanmanın neden olduğu sorunları daha da arttırıp uyum sürecini yavaşlatacaktır. Hangi yaşta olursa olsun her çocuk anne babasının boşanmasından etkilenir. Ancak boşanmanın çocuk üzerindeki etkileri çocuğun yaşı, cinsiyeti, kişiliği, stresle baş edebilme becerisi, arkadaş ve akraba desteğinin olması gibi etkenlere göre değişiklik göstermektedir. Çocuklar için gelecek kavramı bir hafta ya da bir ay sonrayı ifade eder, önlerini görmek neler olacağını bilmek isterler. Ancak boşanma süreci değişikliklerin ve bazen belirsizliklerin yoğun olabildiği bir dönemdir. Gelecekte ne olacağı belli değildir. Çok güvendiği anne ve babası artık beraber olmayacaktır.
Bu nedenle çocuklar kendilerini güvende hissedemezler, belirsizlikler onların kaygı duymasına neden olur. Genel olarak boşanma sürecinde çocuk her iki ebeveyne karşı kızgınlık duyabilir. Olanlardan dolayı anne, baba ya da kendisini suçlaması da çok sık karşılaşılan bir durumdur. Boşanma ile birlikte çocuklarda akut depresyon, içe kapanma, kaygı gibi sorunlar gözlemlenebilir. Boşanma ve sonrasında çocuklarının yakından gözlemlenmesi ve duygularını ifade etmeleri için desteklenmeleri önemlidir.
Boşanmanın çocuğun duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimini nasıl etkileyeceği çocuğun yaşına, boşanma ve sonrasında yapılan düzenlemelere göre değişebilir. Öncellikle erkek çocuklar kız çocuklara göre boşanma sürecinden daha olumsuz olarak etkilenmektedirler. Okul öncesi dönemde çocuklar boşanma karşısında mutsuzluk, huzursuzluk, kaygı seviyelerinde artış gibi duygusal tepkiler verirler. Eğer boşanma sonrası çocuk için düzenli ve kaliteli bir yaşam standardı sağlanabilirse boşanmanın olumsuz etkileri azalmaktadır. İlkokul ve ergenlik dönenimde kızgınlık, akut depresyon, okul başarısızlığı görülme olasılığı daha fazladır. Ebeveynlerin dikkat etmeleri gereken en önemli nokta çocuğun hayatındaki düzen ve sınırlamalardır. Çocuğun uyumu için günlük hayatlarının düzenli olması gereklidir. Ayrıca boşanmadan sonra her iki ebeveyninde çocukla ilgili sorumluluklarının farkında olması ve aksatmadan yerine getirmesi gerekmektedir.
EVRELER
Ekonomik ve yasal tarafını bir tarafa bırakırsak , psikolojik ve duygusal olarak üzerimizde yarattığı etkilerden ne kadar sürede kurtulabiliriz ? Boşanmanın evreleri şöyle olur:
1- Boşanma öncesi (düşünme dönemi): Çiftlerde birbirlerine yabancılaşma başlar. İlişkide tatminsizlik ve bu gerçeğin fark edilmesiyle korku, üzüntü, kaygı, kaos, yetersizlik duyguları, boşluk hissi ve suçluluk duyguları oluşur. Eşler birbirleriyle sürekli tartışırlar, yüzleşmeye çalışırlar, terapi arayışına girebilirler. Birbirlerine karşı fiziksel ve duygusal olarak içe kapanma ve çelişkili duygular yaşarlar.
2- Boşanma süresi (mahkeme dönemi duygular ve davranış): Çiftlerden birinde veya her ikisinde depresyon görülebilir. Kızgınlık, ümitsizlik, çaresizlik duygularına bağlı olarak karşı tarafla pazarlık yapma, kavga, yas tutmaya başlanır. Ardından gelen yoğun öfke sonrası fiziksel olarak ayrılarak kanuni işlemler başlatılır. Ekonomik düzenlemeler ve varsa çocuklarla ilgili pazarlıklar başlar.
3-Boşanma sonrası (dengelerin tekrar kurulması): Bu dönemde boşanma eylemi sonuçlandırılır. Yeni arkadaşlıklar, yeni meraklar ve yeni aktivitelerde roller alınır. Varsa çocuklar için yaşam günlük bir rutine oturtulur. Yavaş yavaş durumu olduğu gibi kabul etme, yeni bir kimlik oluşması, kendine güvenme ve duygusal boşanmayı tamamlama, kendinden emin olma, bağımsızlık ve bireysellik duygularının yükselmesi ile birlikte yeni partner veya sevgi nesnesi arama dönemi başlar. Çocukların durumlarına alışmaları ve kabullenmeleriyle birlikte yeni yaşam biçimi oluşur.