ABD'nin küresel nüfuzunun sorgulandığı (HEGEMONİK GÜCÜ) bir dünyada yaşıyoruz. Yeni Dünya düzeni inşa ediliyor. Bir tarafta Amerika-Avrupa, diğer tarafta Çin-Rusya'nın başını çektiği İKİ KUTUP var. Küresel güçler bildiklerini okuyor, Türkiye, BÖLGESEL İTTİFAKLARINI ilmik ilmik örüyor. Gazze, Ukrayna ve diğer yerlerdeki yıkıcı savaşlar, Washington'ın oynadığı rolün değeri konusunda rahatsız edici soruları gündeme getiriyor. Dünyanın yaşamakta olduğu böyle bir kritik virajda, Amerika'da seçim oldu. Biden- Harris'in Demokrat Partisi bozguna uğradı, Trump beş yıl aradan sonra yeniden ABD Başkanı seçildi. 2028 yılına kadar Trump başkanlığındaki Amerika'nın jeoekonomik politikalardan Orta Doğu'daki stratejilerine, Ukrayna krizi ve Türkiye ile ilişkilerine kadar birçok etkisi olacak.
"DOSTUM TRUMP"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ABD Başkanlığına seçilen Trump'ı tebrik etti. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın "DOSTUM TRUMP" mesajı, Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilere YENİ BİR SAYFA AÇMA özelliği taşıyor: "Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan başkanlık seçimini büyük bir mücadelenin ardından kazanarak yeniden ABD Başkanı seçilen DOSTUM TRUMP'ı tebrik ediyorum. Amerikan halkının seçimiyle başlayacak olan bu yeni dönemde, Türkiye-ABD ilişkilerinin güçlenmesini, Filistin meselesi ve Rusya- Ukrayna savaşı başta olmak üzere bölgesel ve küresel çapta yaşanan krizlerin, savaşların son bulmasını temenni ediyor; daha adil bir dünya için daha fazla çaba sarf edileceğine inanıyorum. Seçimlerin dost ve müttefik ABD halkı ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum."
SAVAŞ VURGUSU
Başkan Erdoğan, TÜRKİYE'nin Avrasya'nın BÖLGESEL GÜCÜ ve KÜRESEL OYUNCUSU olduğunu vurguladı. Amerika ise yakın coğrafyamızdaki iki KRİTİK SAVAŞIN başaktörü. Türkiye'nin kuzeyinde Rusya-Ukrayna savaşında Amerika-NATO baş aktör, güneyimizde ise Siyonist Netanyahu yönetimindeki İsrail, İslam coğrafyasını kana buluyor, "Arz-ı Mevud" hayaliyle etrafındaki ülkelere saldırıyor ve burada da Amerika baş aktör. Bu noktada, Başkan Erdoğan'ın Trump'ı tebrik ederken, "Başta Filistin meselesi ve Rusya-Ukrayna savaşı olmak üzere bölgesel ve küresel çapta yaşanan krizlerin, savaşların son bulmasını diliyorum" ifadesi çok kıymetli. Evet, Trump'ın bu iki savaşa yönelik alacağı tavır, Başkan Erdoğan'ın yeni jeopolitik hamlelerinin de yol haritasını belirleyecek.
Trump'ın başkan seçilmesiyle, Rusya-Ukrayna Savaşı'na yönelik yeni gelişmeler olabilir. Seçim kampanyasında Trump, mevcut Biden yönetiminin Ukrayna'ya sağladığı büyük askeri ve mali desteği eleştirdi. Trump ayrıca, "Savaştan çıkacağız. Çıkmamız gerek" diyerek Ukrayna-Rusya savaşında hızlı bir çözüm vaat etti. Rusya'nın savaşta ciddi kazanımlar elde ettiği görülüyor. Bu kazanımlardan Rusya'nın vazgeçmeye istekli olmayacağı bir süreçte, Trump'ın bu iki ülkeyi hızla barışa ikna etmesinin nasıl mümkün olacağına tanık olacağız. Başkan Erdoğan'ın Trump'ı tebrik ettiği mesajda çok önemli bir ifade de şöyle: "Filistin meselesi başta olmak üzere BÖLGESEL ve küresel çapta yaşanan krizlerin, savaşların son bulmasını temenni ediyorum."
KARARLI DURUŞ
Türkiye ile Amerika arasında, en önemli sorunlardan biri, ABD'nin "DEAŞ/IŞİD ile mücadele" bahanesiyle Suriye'de YPG/PKK terör örgütüne verdiği destektir. Biden yönetiminin Siyonist Netanyahu'ya koruyuculuğu, Suriye'yi bölerek PKK-YPG uydu yapısı inşa etme çabalarına karşılık, Başkan Erdoğan, "Asla Teröristan kurdurulmayacak" diyerek kararlı bir duruş sergiliyor. Trump'ın bu konuda nasıl bir tavır alacağı görülecek. Başkan Erdoğan'ın kararlı duruşu karşısında, Trump'ın ortaya koyacağı tavır, açılacak yeni sayfanın en çok takip edilecek sorunu olacak. Ukrayna-Rusya savaşını sona erdirmesi halinde, Trump'ın Rusya lideri Putin ile Suriye meselesini de ele alma imkanı olabilir. Başkan Erdoğan'ın Suriye'nin bölünmezliği konusundaki kararlı duruşu, olası Putin-Trump hattında çözümü sağlamada etkili olma ihtimalini de güçlendirmektedir.
TİCARİ GELİŞMELER
Türkiye-Amerika ilişkilerinde Trump'ın gelişiyle açılacak yeni sayfada, Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile yaşanan sorunların yanında Amerika'nın İsrail-Kıbrıs- Yunanistan hattındaki olası gelişmeler, Doğu Akdeniz'in enerjisine çökme konusundaki olası gelişmeler önümüzdeki dönemin önemli başlıkları olacak. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurul çalışmaları vesilesiyle Eylül ayında ABD'deki temasları sırasında yaptığı açıklamada, ABD ile olan 30 milyar dolarlık ticaret hacminin 100 milyar dolar seviyelerine çıkarılabileceğini belirtmişti. Birbirini yakından tanıyan Erdoğan-Trump arasında, ticari ilişkilerin yükselişi söz konusu olacaktır.
SONUÇ
BAŞKAN Erdoğan liderliğinde Türkiye, mevcut uluslararası konjonktürde ulusal çıkarlarını Amerikan müttefikliğinin üstünde tutuyor. Bu kapsamda otonom güvenlik arayışına karşılık kendi savunma sanayiindeki önemli atılımlar gerçekleştiriyor, çok yönlü dış politikaya yönelik hamlelerini sürdürüyor. Türkiye, Doğu ile Batı arasında yürüttüğü dengeli dış politikası ile Ankara merkezli ve kritik konularda dışa daha az bağımlı hale gelme hedefini aynen devam ettirecek. ABD'nin yeni Başkanı Trump'ın YENİ TÜRKİYE GERÇEĞİNİ GÖREREK, TÜRKİYE AMERİKA İLİŞKİLERİNDE YENİ SAYFAYI AÇMA BİÇİMİ, BARIŞA GİDEN YOLUN AÇILMASINI SAĞLAYABİLİR. Başkan Erdoğan ve Trump, 2028 yılına kadar liderlik yapacaklarından, önümüzdeki 4 yılın YAKIN COĞRAFYAMIZ için çok önemli gelişmelere tanık olunmasını sağlayabilir. Birbirini yakından tanıyan Erdoğan-Trump arasındaki DOSTLUK, Türkiye- Amerika ilişkilerinde açılacak YENİ SAYFANIN anahtarı olacaktır.