İstanbul'da gerçekleştirilen TEMİZ ELLER OPERASYONU sonucu Ekrem İmamoğlu ORGANİZE YOLSUZLUK soruşturması kapsamında tutuklandı. Bir baktık, CHP Genel Başkanı Özgür Özel coştu. Sözde Demokrasi havarisi kesildi. Uçuyor, koşuyor, meydan okuyor sokak anarşini teşvik ediyor, milli şirketlere boykot çağrıları yapıyor. Yabancı medyaya Türkiye'yi şikayet ediyor. Bilindiği gibi, dünyada hiçbir şey gizli kalmaz. Her geçen gün, Özgür Özel'i coşturanın, köpürtenin kimler olduğu ortaya çıkıyor. Özgür Özel'in teknik direktörü BATI AVRUPA... Evet. İstiklal marşı yazarımız merhum Mehmet Akif'in ifade ettiği BATI DEDİĞİN TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR. Bir süreç analizi yapalım. İstanbul'da CHP'nin il binası alımındaki yolsuzluklar üzerine soruşturmalar yapılıyordu. Ucu Ekrem İmamoğlu'na dokundu. CHP Kurultayında şaibeler olduğu, CHP İstanbul İl Kongresi'nde parasal dümenlerin döndüğü bizzat CHP'li isimlerin şikayetleri ile soruşturuluyordu. Soruşturmalar devam ederken, 6 Mart 2025 günü Özgür Özel, Avrupa Konseyi Sosyalist grubunun bir toplantısına katıldı. Avrupa'da Siyonist ve finans mahfilleri ile bazı sinsi planlar yaptıkları, 19 Mart'ta Ekrem İmamoğlu tutuklanınca tek tek ortaya çıktı. Özgür Özel ile Derin Avrupa odaklarının yaptıkları sinsi planı doğrulayan gelişmeleri sıralayalım. Batı-Avrupa, Türkiye'nin hayrına olan herhangi bir şey istemez, Batı Türkiye iyi olsun istemez. Ekrem İmamoğlu, yolsuzluk iddiasıyla tutuklandı. Batı-Avrupa Özgür Özel'i köpürttü. Özel, Amerikan CNN International TV'ye, İngiliz BBC'ye, Alman Doyçe Welle'ye demeçler verdi, Türkiye'yi şikayet etti. Ekrem İmamoğlu'nun sık sık gittiği Avrupalı Belediye Başkanları ortak bir açıklama yaptılar.
BİRDEN TELAŞA DÜŞTÜLER
Aralarında Paris, Roma, Barcelona, Milano, Brüksel, Budapeşte, Atina, Amsterdam Belediye Başkanları yolsuzluktan tutuklanan Ekrem İmamoğlu'na destek verdiler. Bu durum temel haklara ve yerel yönetimlerin özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit oluşturuyormuş. Hemen serbest bırakılmalıymış.
Sonra, Özel'in gittiği Avrupa konseyi 'Kınıyoruz' diyerek küstahlık yaptı. Sonrasında sahneye Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz 'İmamoğlu olayı üzücü bir olay' dedi. Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sebastian Fischer; "Gözaltı kararı; Türkiye demokrasisi için ciddi bir gerileme" dedi. Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christophe Lemoine; "Paris karardan derin endişe duyuyor" dedi. Financial Times gazetesi;Fransız Le Monde gazetesi çok üzülmüşler. Özel'ın Saraçhane'de yürüttüğü sokak hareketlerine methiyeler düzdüler. Gördüğünüz gibi Özgür Özel'i köpürttüler, yolsuzluk yapanları koruma altına aldılar. Bakınız, Batı'nın para baronlarının gazeteleri tezgah kurarken, Türkiye'de borsada, para piyasasında kirli oyunlar çevirdi. Bu ne telaş Avrupa? Neden? Çünkü batı-Avrupa GÜÇLÜ TÜRKİYE İSTEMİYOR. TÜRK SAVUNMA SANAYİİNDEN, TÜRKİYE'NİN SİLAH SATMASINDAN RAHATSIZ. Oyunun büyüklüğünü ancak sorgular yaptıkça çok daha anlaşılacaktır. Gerçekleri Cumhurbaşkanımız Erdoğan da, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de net ve açık ortaya koydu.
ERDOĞAN'DAN ARKA PLANA IŞIK TUTAN AÇIKLAMA
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Millî İrade Platformu İftarı'nda yaptığı konuşmada, kirli planları anlattı, "günümüzde de her yolu hâlâ deniyorlar" diyerek önemli notlar verdi: "Türkiye ne zaman kendisine biçilen konuma itiraz etse kökü dışarıda bazı kirli odaklar tarafından hedefe konulmuştur.
Türkiye ne zaman ezber bozan adımlar atma cesareti gösterse birileri hemen düğmeye basmış, ülkemizin dikkatini dağıtmıştır. Cumhuriyet tarihinde buna defalarca şahit olduk. Sokak olaylarıyla bunu yaşadık. Sağsol, Alevi-Sünni provokasyonlarıyla bunu yaşadık. Üniversite gençliğinin kışkırtılmasıyla bunu yaşadık. Demokrasimize yönelik gayrimeşru girişimlerle bunu yaşadık. Terör örgütlerinin hain ve kalleş saldırılarıyla bunu yaşadık. Hükûmetimiz döneminde Cumhuriyet mitingleriyle 7 Şubat MİT kriziyle Gezi'deki sokak terörüyle 15 Temmuz ihanetiyle bunu yaşadık ve gördük. Bizi kendi içimize hapsetmek, kendi iç meselelerimizle meşgul etmek için her yolu denediler. Her yolu hâlâ deniyorlar." Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik soruşturmalara işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbul merkezli yolsuzluk ve terör soruşturması sonrasında yaşanan olayları bu fotoğraftan bağımsız değerlendiremeyiz. CHP Genel Başkanı'nın yaptığı sorumsuz boykot çağrıları ile isim vererek yerli ve millî markaları tehdit etmesini yine bundan ayrı göremeyiz. Sizler de takip ettiniz. Bir haftadır yolsuzluğu örtmek, hırsızlığı gizlemek, soygunu perdelemek, sahtekârlığı savunmak adına her şeyi yaptılar. Güya hak arama bahanesiyle demokrasiyle, hukukla, meşru hak arama yollarıyla asla alakası olmayan çok tehlikeli bir provokasyona giriştiler. Ancak polisimizin soğukkanlı ve kararlı tutumu, milletimizin sağduyulu tavrı, zorbalığa maruz kalmalarına rağmen vakarını koruyan gençlerimizin sakin duruşu sayesinde tahrik siyaseti hedefine ulaşamadı. Bunların hiçbirinde muvaffak olamayınca bu sefer Türkiye'yi yabancılara şikayet etmeye, Türkiye'yi alenen kötülemeye başladılar. Sayın Özel'e yolsuzlukları aklamak için kendisini bu kadar yormamasını tavsiye ediyorum."
BAHÇELİ 5. KOL FAALİYETİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de oynanmak istenen oyunları net ve açık ortaya koydu: "Terörsüz Türkiye amaç ve arzusunu bulandırmak, hatta belini kırmak için beşinci kol faaliyeti dış bağlantılı şekilde devrededir. Nitekim Rusya ile Ukrayna arasında barış umutlarının yeşerdiği, Suriye Arap Cumhuriyeti'nde tecelli eden pozitif gündem ile siyasi istikrar özlemlerine etap etap erişildiği, aynı zamanda Türkiye'nin bölgesel ve küresel alanda sözü geçen, saygınlığı ve caydırıcılığı yükselen üst bir seviyeye geldiği bir dönemde hukuki bir mesele sokak ve boykot girdabına çekilmiş, iç asayiş ve huzur atmosferi zehirlenmek istenmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi maalesef Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı şer ve şiddet cephesi açmıştır. Hukuki bir davayı çarpıtarak sandıkla kutuplaştırmak aymazlıktan öte art niyetliliktir. 19 Mart 2025 ile 23 Mart 2025 tarihleri arasında Türkiye'yi sokaklara sıkıştırmak ve nefes alamaz hale getirmek amacıyla dışarıdan tazyikli faşizan bir kalkışma yaşanmıştır. CHP Genel Başkanı ve kaos sever yandaşlarının günlerce Saraçhane'de tepişmeleri, yaygın ve yoğun kriz sarmalı oluşturarak toplumsal bünyeye teşmil gayretleri hiçbir demokratik ve medeni ülkede görülmemiş ilkesiz ve iffetsiz bir zorbalıktır. Sözde de olsa demokrasi, hukuk ve özgürlük müdafaası yaptıklarını ileri süren, nefret ve öfkelerine rehin düşen, aynı zamanda sokaklara dökülerek devletin güvenlik güçlerine asit, taş, balta, molotof kokteyli, sapan, havai fişekle saldıran müfrit ve müfsit yığının esas derdi başkadır ve bu husus netleşmiştir." Bahçeli, "CHP'nin sorunu yine CHP'dir" diyerek net açıklamalar yaptı: "CHP Genel Başkanı'nın yabancı ülkelere Türkiye'yi şikayet etmesi, ekonomi yönetimini kötülemesi, terk edilmişlik nevrozuyla İngiltere'den aman dileyecek karanlık bir çukura düşmesi manda ve himaye anlayışının hala canlı bir hücre olarak varlığını göstermiştir. Öyle ki, testide olan ne varsa dışarı sızdırmıştır. Özgür Özel'in nasıl bir çürümüşlüğün pençesine düştüğü berrak olarak anlaşılmıştır. Aziz Atatürk'ün onurlu çizgisini karalayarak küresel emperyalizme bağlantı tüneli kazan, el avuç açan CHP zihniyeti tarihi ve siyasi miadını çok kötü bir sonla doldurmuştur. Mandacı CHP teklemiş, tökezlemiş, tükenmiş; dahası müflisliği, müsrifliği ve müstemleke siyaseti birbiri ardına teşekkül eden rezaletler seremonisinin ışıkları altında belgelenmiştir."
SONUÇ
BATI-AVRUPA, TERÖRSÜZ TÜRKİYE PARADİGMASININ RAHATSIZLIĞINI YAŞIYOR. BUNU BAHANE EDEREK TÜRKIYE SOKAKLARININ
KARIŞTIRMAK İSTİYORLAR.NOKTA.