"Ebru Şallı eşiyle gittiği Paris tatili dönüşü sonrasında havaalanında gözaltına alındı" haberini okuyunca zihnim beni geçmişe götürdü. Şallı'nın oğlu Pars'ın vefatından sonra Uğur Akkuş ile ilgili bir röportajını okumuştum. Oğlunun hastalığı sırasında ona ne kadar çok destek olduğundan bahsediyordu. O zamandan bu zamana çokça olumsuz haber çıktı haklarında.
Hatta Akkuş'un Şallı'yı trafikte darp ettiği iddia edildi. Şallı bu haberleri tüm gücüyle yalanladı ve mutluluk pozları verdi. Şimdi de kocasını "Bu haberler doğru değil, sadece işiyle ilgili bilgisine başvuruldu" diyerek savunuyor...
Akkuş, Şallı'yı kalbi kırık ve yaralı bir kadınken ele geçirmiş belli ki. Maalesef kadınların en zayıf anlarında onlara uzatılan eli tutup bırakmama gibi bir tarafları var. Bu yüzden bakıyorum da ne olursa olsun Şallı, kuyruğu dik tutma derdinde.
TEK DERDİ PARA OLSAYDI!
Eviliğinde mutlu olduğunu ispata çalışmasının başka açıklaması yok. Konunun parayla pulla bir alakası olduğunu da sanmıyorum çünkü, Şallı kendi ayakları üzerinde duran güçlü bir kadın. Ayrıca çocuklarının babası Akkuş'tan kat be kat zengindi. Tek amacı para olsaydı ayrılmak yerine şimdi olduğu gibi onun hatalarının üstünü örterdi.
Kadınları sadece para peşinde koşan duygusuz varlıklar gibi göstermek erkek egemen zihniyetin en sevdiği şey, ancak biliyorum ki bir kadının en çok ihtiyacı olan şey, ona uzatılan destek eli ve sevgi. Evladını kaybetmiş acılı bir anneyken uzatılan eli bırakmak istememesini anlıyorum ama sanırım Şallı'nın üzüntüsünü ve duygularını serbest bırakmaya ihtiyacı var. Hep güzel, hep mağrur hep en iyi olmak zorunda değilsin, bırak gitsin!