• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Giriş Tarihi: 14 Eylül 2018, 17:40

PAUL ÖLMEDİ

60'lara damgasını vuran efsanevi grup The Beatles, ortalığı kasıp kavururken bir söylenti ortaya çıktı: "Paul öldü".
Grubun, John Lennon ile birlikte beyni olarak kabul edilen basçısı Paul Mc- Cartney'in trafik kazasında öldüğü konuşuluyordu. Hikayeye göre, The Beatles'ın menajeri ticari kaygılarla bu olayı gizlemeye karar veriyor ve McCartney'in yerine ona çok benzeyen, onun kadar yetenekli solak bir basçı bulup grubun yola devam etmesini istiyor.
Bu hikayeyi ilk kez duyanlar "Yok artık daha neler!" diyerek gülüp geçebilir. Fakat grubun bazı hayranları bu teoriyi doğrulamak için yıllarca birbirinden ilginç kanıtlar ortaya attı. Okuması oldukça keyifli olan bu iddiaları dileyenler internetten araştırabilir.

77'LİK DELİKANLI

Paul ölmedi ama grubun diğer iki üyesi Lennon ve Harrison yıllar içinde çok şey kattıkları bu dünyadan göçüp gitti. 77'lik delikanlı Paul McCartney ise tüm enerjisiyle hala müzik yapmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta 18. solo albümünü çıkaran usta müzisyenin belli ki anlatacakları henüz bitmemiş.

Müzik tarihinin en iyi besteci ve söz yazarlarından biri olarak kabul edilen Macca'nın*, Egypt Station (Mısır İstasyonu) adını verdiği yeni albümündeki her parça, 77 yıllık yolculuğunda uğradığı bir durak gibi. Müzisyenin 1995 yılında yaptığı ve aynı ismi verdiği tablosunu da albüm kapağı olarak kullandığını belirtmek isterim.

SAF YETENEK

Multi-enstrümantalist McCartney'in müzikal kusursuzluğuna ve hala etkisini kaybetmeyen vokaline hayran kalmamak namümkün. Ortam seslerinden faydalandığı albümün giriş parçasında, dinleyiciyi çıkaracağı yolculuğa hazırlayan McCartney, 'I Don't Know' ile iç dünyasında yaptığı sorgulamalara bizleri de ortak ediyor. Albümün en eğlenceli parçalarından 'Come On To Me' ise, içinizi kıpır kıpır eden ritmiyle eskilerin neden en iyisi olduğunu ispatlar nitelikte.

BEATLES RUHU

Albümde birbirinden leziz 16 parça var ve her biri farklı duyguları farklı düşünceleri ateşliyor. Beni en çok etkileyen parça ise, Macca'nın The Beatles günlerine göz kırptığı 'Happy With You' oldu. Hayatın acımasızlığına, kötü geçen günlere rağmen sözleri ve melodisiyle umut aşılayan usta "Olsun, seninle mutluyum" diyor.
Yaşayan son iki Beatle'dan** biri olan Paul McCartney, müzikseverleri hala kendisine hayran bırakmayı başarıyor. Eski dostlarının da onun anlattığı hikayeleri bir yerlerden gülümseyerek dinlediğine inanmak istiyorum.

* Paul McCartney'in lakabı.
** The Beatles üyelerine verilen ad.

TİTREŞİMİ YÜKSELT

Eylül ayının heyecan uyandıran albümlerden biri de Lenny Kravitz'in 12 parçadan oluşan 'Raise Vibration'ı. Hatırı sayılır enstrümanı ustalıkla kullanabilen yetenekli müzisyen, prodüktörlüğünü de üstlendiği yeni albümünde, birçok müzik aletini kendisi çalıyor.

FUNK'A DÖNÜŞ

Rock, soul, blues ve pop türlerini başarıyla harmanlayan Lenny Kravitz, önceki albümlerine nazaran elektronikten uzaklaşarak yeniden funk türüne ağırlık vermiş diyebiliriz. Albümün lokomotifi olan 'Low' yılın en iyi parçalarından. Her saniyesinde Michael Jackson'ın ruhunu hissettiren parça, bir nevi saygı duruşu niteliğinde.
Kravitz, annesinin ölümünden sonra kendisine destek veren Johny Cash'e olan minnettarlığını, ustanın adını verdiği parçayla gösteriyor.
Müzikal hayatının olgunluk dönemini yaşayan müzisyen, barış ve sevgi temeline oturttuğu 11. solo albümünde dünya sorunlarına da dokunmaktan geri kalmıyor. "Who Really Are The Monsters?" ile insanoğlunun yapması gereken öz eleştiriyi hatırlatan Kravitz, savaşların durması gerektiğini müziğin diliyle haykırıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.