• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Enflasyon düştü sıra Merkez Bankası’nda mı? CAHİT SÖNMEZ

Enflasyon düştü sıra Merkez Bankası’nda mı?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04 Mart 2019, 22:04

Bu aralar Türkiye ekonomisi açısından en kritik veri enflasyon oranları.
Çünkü açıklanan rakamlara göre Merkez Bankası faiz kararı veriyor. Türkiye İstatistik Kurumu dün Şubat ayına ait enflasyon verilerini duyurdu. Geçen ay enflasyon yüzde 0,16 oranında yükselmiş.
Buna karşın geçen yılın Şubat ayına göre de yüzde 19,67 seviyesine gerilemiş.
Her ay enflasyon oranı açıklandıktan sonra verdiğimiz refleksi yine veriyoruz.
Gözlerimiz Merkez Bankası'nda... Yarın olağan toplantısı var Para Politikası Kurulunun.
Politika faiz oranını aşağı çekecek mi kritik sorusunu doğal olarak sorgulamaya çalışıyoruz. Malum reel sektör belirgin bir şekilde momentum kaybetti.
Sanayi üretimi yüzde 9,8 aşağı geldi.
Türkiye ekonomisini uzun süre çeken inşaat sektöründe ciddi bir arz fazlası oluşmuş durumda. Geçen yıldan bu yana sıkı para politikası duruşu ile iç talebi baskılayan Merkez Bankası bu saydığımız gerçekleri dikkate alarak faizleri düşürerek iç talebi biraz ivmelendirmek isteyebilir mi?

DÖVİZ HESAPLARI ARTMIŞ
Tabi ki ister. Yani enflasyonun az da olsa açtığı marjdan yararlanarak büyüme hızına biraz ağırlık verebilir. Ancak faizlerin diğer bir deyişle TL getirisinin azalması tasarruf sahiplerini dövize yöneltebilir.
Geçen ay itibarıyla bankalarda 2,1 trilyon TL büyüklüğünde mevduat ve Geçen yılın şubat ayına göre yabancı hesaplardaki artış oranı yüzde 39'larda gerçekleşmiş. Üstelik hesap sahiplerinin çoğunluğu gerçek kişiler. Ne yazık ki dövize düşkünlüğümüz devam ediyor.
Diğer taraftan faizlerin düşürülmesi sıcak paranın TL enstrümanlarına olan iştahını da azaltacak. Bize ne sıcak paranın iştahından diyebiliriz. Ama şimdi değil.
Cari açığın kalıcı olarak makul seviyelere çekilmesi durumunda böyle bir lüksümüz olacak. Enflasyonun yükselmesinde etkili olan 3 temel faktör halen mevcudiyetini koruyor. Birinci gıda fiyatları. Şubat ayında da ortalama enflasyonun üzerine çıkmış gıda fiyatlarındaki artış. Geçen ay işlenmiş ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış oranı yüzde 0,90, yıllık bazda ise yüzde 29 olmuş.
Geçen sene Şubat ayında 100 TL'ye raftan aldığımız gıda ve alkolsüz içecek için bu yıl 129 TL ödemek zorunda kalmışız. Önemli bir not düşelim; gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki fiyatlar büyük oranda Merkez Bankası'nın faiz kararından bağımsız hareket ediyor.

ENERJİ OLUMLU SEYREDİYOR
Ancak ikinci faktör yani kurlardan fiyatlara geçişkenlik maalesef Merkez Bankası'nın faiz politikasından doğrudan etkileniyor. Adeta bileşik kap gibi TL faiz oranları inince kurlar yükseliyor ya da tersi oluyor. Üçüncüsü ise enerji fiyatları...
Açıkçası bu unsur bizim lehimize seyrediyor.
Özellikle petrol fiyatlarının gerilemesi, bu bağlamda Merkez Bankası'nın enflasyon öngörüsünde petrol fiyat tahminini 80 dolardan 63 dolara kadar indirmesi enflasyona pozitif yansıyor. Küresel ekonomi büyüme hızının bu yıl yüzde 3'lerin biraz üzerinde gerçekleşeceğini varsaydığımızda petrol fiyatlarının yükselme potansiyelinin oldukça düşük olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
FED'in ılımlı bir politikayı benimsemiş olması, ticaret savaşları, Kuzey Kore ve İran gerginliklerinin azalması gibi faktörler de Merkez Bankası'na faiz kararı için aşağı doğru marj açıyor. Yine de Merkez Bankası'nın bu toplantıyı pas geçip Nisan sonlarında yapacağı toplantıya odaklanmasında fayda var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.