• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Brexit belirsizliği CAHİT SÖNMEZ

Brexit belirsizliği

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18 Mart 2019, 22:33

İngiltere'nin 2016 yılında başladığı AB'den çıkış macerası halen devam ediyor. Adeta 'öfkeyle kalkan zararla oturur' sözünün doğruluğunu tüm dünyaya kanıtlıyorlar. Bu hafta bir oylama daha yaptılar, anlaşma yapılmadan çıkışın olmaması gerektiği konusunda hemfikir oldular.
Aslında İngiltere'nin Birlik'ten çıkış istediği 1990'lara, Başbakan Thatcher'a kadar gidiyor. Tabii şu gerçeğin altını çizelim; o yıllardaki ayrılık talebi halktan öte siyasilere aitti. Zaten Thather'ın Avrupa karşıtlığı siyasi sonunun gelmesinde önemli rol oynamıştı.
2010'larda Cameron bu gerçeği gözardı etmedi ve bu konuda ilk kez referandumu dillendiren siyasi oldu.
İngiltere üyelik ile Brüksel'e verdiği ekonomik ve siyasi alandaki bazı yetkileri geri almak istiyor. Bunların başında iş saatleri, tatil hakları gibi alışma hayatı ile ilgili düzenlemeler geliyor. Aynı zamanda hukuki konularda hareket alanını da açma talebi de var İngilizlerin.
Örneğin sosyal hakları ve cezaları içeren yasal düzenlemeler konusunda tamamen kendi kurallarını koyabileceklerini düşünüyorlar.

ALMANYA VE FRANSA

2008 küresel krizinden sonra İspanya ve Yunanistan'ın yaşadığı ekonomik sıkıntılar ve bu bağlamda yapılan ekonomik yardımlar sonucu 'hem bütçeye daha fazla katkı yapıyoruz hem de en az biz yararlanabiliyoruz' algısına kapıldılar.
Dış ticaret dağılımının da adil olmadığı düşüncesi hakim... Bu konuda Avrupa Birliği'nde en kazançlı çıkan ülkeler Almanya ve Fransa. İngiltere Uzakdoğu'dan daha ucuza alabileceği bazı ürünleri bağlayıcı hükümler nedeniyle pahalı almak zorunda kalıyor.
Yukarıda özetlediğimiz nedenlerin İngiltere ekonomisine ve siyasetine zarar verdiğini düşünelim.
Peki, AB'den çıkmasının yol açacağı zararlar olmayacak mı? Kuşkusuz olacak. Maliye bakanlarının öngörüsü, 50 milyar sterlin bir maliyet bekliyor İngilizleri. Yani yeni vergilere ya da mevcutların oranının yükseltilmesi gerçeğine hazır olsunlar.

DIŞ TİCARET VE İŞ İLİŞKİLERİ

Binlerce İngiliz iş insanı Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde iş yapıyor, ofisleri hatta üretim merkezleri var. Eğer anlaşmasız çıkarlar ise Gümrük Birliği üyesi olmayan bir ülkeden farkları olmayacak.
İngiltere ihracatının yüzde 54'ünü Birlik üyesi ülkelere gerçekleştiriyor. Birliğe yapacakları ihracat doğal olarak gümrük vergisine tabi olacak.
Türkiye açısından da maliyetler ortaya çıkabilir. Bizim ihracatımızda İngiltere ikinci sırada bulunuyor.
Birikimli olarak İngiltere'den 10 milyar dolara yakın doğrudan yabancı sermaye almışız. Yine binlerce Türk iş insanı Ankara Anlaşması sayesinde rahat iş imkanlarına kavuşabiliyor ve rahat vize alabiliyor. Gerek dış ticaret gerekse iş ilişkileri açısından ister istemez bazı sıkıntılar yaşanabilir.
Ancak İngiltere Avrupa Birliği'nden anlaşmalı ayrılır ise maliyetin yanı sıra Türkiye bazı avantajlar da yakalayabilir. İngiltere ile yeni Gümrük Birliği düzenlemesinin yapılması bizim için emsal olacak Türkiye'de uzun süredir direttiği revizyon konusunu aşmış olacak.
Tenis maçı izler gibi Brexit sürecini izliyoruz. Top geldikçe bir İngiltere'nin sahasına bir AB'nin sahasına çeviriyoruz kafamızı. Bakalım oyun nasıl bitecek?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.