Son aylarda reel sektörde çarkların biraz yavaş döndüğünü gösteren veriler geliyor. Sanayi Üretim Endeksi ve Perakende Satış Hacmi Endeksi gibi büyümenin öncü göstergeleri geçen senenin eş dönemine göre gerilemiş durumda. Bu durum doğal olarak emek piyasasına yansıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu Şubat ayı istihdam verilerini açıkladı.
TÜİK'in yaptığı çalışma sonuçlarına göre işsizlik oranı yüzde 14,7 seviyesinde gerçekleşmiş. Tarım kesimi çıkarıldığında işsizlik oranı yüzde 16,9'a yükseliyor. Kısa bir not düşelim; Tarım kesimi istihdamı hem mevsimsel özellik taşıması hem de aile işçisi gibi bir statü içermesi nedeniyle dışarıda bırakılarak gerçek işsizlik oranı üzerinde ekonomik analiz yapılması daha sağlıklı oluyor.
Genç nüfus olarak tanımlanan 15-24 yaş aralığında bulunanlarda işsizlik oranı ise yüzde 26,1 seviyesinde...
KAYIT DIŞI İSTİHDAM
Detaylarda da şu gelişmeler dikkat çekiyor.
Kayıt dışı istihdam edilenlerin oranı biraz artmış. Kısa bir açıklama yapalım tam bu noktada; TÜİK işgücü verilerini hane halkına doğrudan ulaşarak derliyor, SGK'dan aldığı rakamlarla değil. Dolayısıyla sosyal güvenlikten mahrum çalışanlar da yer alıyor istihdam edilenler içinde. Şubat ayında sosyal güvencesiz çalışanların oranı yüzde 1,3 artarak yüzde 33,5'a çıkmış.
Kamu istihdamında belirgin bir artış var.
Şubatta kamu kesimi tarafından istihdam edilenlerin oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21,6 oranında yükselerek 4 milyon 517 bin kişiye ulaşmış. Yani 2018 Şubat ayından bu yanı toplam kamu çalışanlarının beşte biri kadar kişi kamu kesimde iş bulmuş.
Acaba kamu bu kadar kişiye iş vermese işsizlik oranı daha da mı yüksek olacaktı?
Hayır. Çünkü kamu istihdamının bu kadar artmasının temel nedenini TÜİK özel sektörde taşeron işçi kapsamında çalışanların kamu kesimine dahil edilmesiyle açıklıyor. Yani özelden kamuya geçiş olduğundan istihdam edilenler sayısını etkilemiyor.
DIŞ TALEP ÖNEMLİ
Bu arada olumlu olarak değerlendirebileceğimiz bir gelişme de var işgücü verileri ile ilgili. İşgücüne katılım oranı Ağustos ayında yükselmiş. Hem nüfusun genç olmasına bağlı olarak hem de çalışma koşullarına uygun olup gönüllü olarak çalışmak istemeyenler zaman içinde işgücüne dahil oluyorlar. Son verilere göre işgücüne katılım oranı yüzde 52,5'e yükselmiş.
Son birkaç aydır yükseliyor ama geçen sene Ağustos ayında yüzde 54'ün hafif üzerinde idi. Büyümenin öncü göstergelerine baktığımızda istihdam verilerinde kısa vadede düzelme görmemiz pek mümkün görünmüyor. İşsizlerin sayısının fazla olması doğal olarak iç talebin de çekilmesine neden oluyor. Aynen elektrik devresi gibi birbirlerini besliyorlar. İç talepteki azalma da tüketimin aşağı gelmesine bağlı olarak dolaylı vergi gelirlerini düşürüyor. Bu yüzden ekonominin yeniden momentum kazanmasında dış talep yani ihracat hayati rol oynayacak. Ancak ihracatta rekabet gücümüzü artırırken kur faktörüne çok başvurmamamızda gerekiyor. Zira bazı temel girdilerin ithal olması yüzünden maliyetler artıyor ve kurun ihracat için açtığı marjı nötrleştiriyor.