Geçen hafta Merkez Bankası'nın faiz kararı, ABD ve Çin arasında imzalanan birinci faz ticaret anlaşması ve Libya faktörü piyasaların gündemindeydi.
Merkez Bankası'nın sadece 75 baz puanlık faiz indirimi yapması ve Beyaz Saray'da ABD ve Çin taraflarının barışçıl bir ortamda sıcak mesajlarla imzaları atmaları piyasaları rahatlatmıştı.
Bu hafta haber akışı açısından içerisinin rahat olduğunu söyleyebiliriz. Takip edilecek bir veri hafta boyunca görünmüyor.
Dolayısıyla dışarıdan piyasaları etkileyebilecek bazı gelişmeler takip edilecek piyasa aktörleri tarafından. Yarın Frankfurt'ta Avrupa Merkez Bankası'nın toplantısı var.
Çok büyük olasılıkla faizleri aynı seviyelerinde tutacak. Zaten politika faiz oranı sıfır seviyesinde olduğundan fazla marjı bulunmuyor. Mevduat faiz oranı ise yüzde -0,50'de. Yani bankalara bana para verme sen, cezalandırırım diyor AMB.
Geçen yıl Kasım ayı itibarıyla parasal genişleme programını uygulamaya başladı ve bu kapsamda aylık 20 milyar euro hacminde tahvil alımı gerçekleştiriyor.
Yalın bir ifade ile AMB her ay 20 milyar euro likidite enjekte ediyor. Üstelik bu programın ucunu açık bıraktı, bir takvime bağlamadı. Kendi hesaplarına göre yaklaşık 600 milyar dolar enjeksiyon ile Euro Bölgesi enflasyonunu 0,5 puan yükseltebiliyor.
AMB'nin temel amacı enflasyonu yükseltmek ve iktisadi büyüme hızına bir nebze momentum kazandırmak olduğundan genişleyici politikalar en az 2 yıl kadar daha devam edecek gibi görünüyor.
FED HAFTAYA TOPLANIYOR
Cuma günü ise hem ABD hem de Euro Bölgesi PMI verilerini göreceğiz. Büyümenin öncü göstergelerinden olan PMI verisi FED için önemli olacak çünkü önümüzdeki hafta ortasında da onların olağan toplantıları var. FED cephesinden de büyük olasılıkla bir faiz değişikliği gelmeyecek gibi. Birkaç aydır olduğu gibi piyasa aktörleri vereceği mesajlara konsantre olacak.
Merkez Bankası haftaya iki karar ile başladı. Zorunlu karşılık uygulamalarında şu değişiklikleri yaptı. Birincisi rezerv opsiyon mekanizması kapsamında TL yükümlülüklerinde altın kullanma oranını yüzde 30'dan yüzde 20'ye çekti. Böylece piyasaya 1,7 milyar dolar tutarında altın cinsinden likidite verecek buna karşın piyasadan 4,5 milyar TL likidite çekecek.
Yani TL likiditesini biraz azaltma eğilimini benimsiyor Merkez Bankası. Bir detayı ekleyelim yeri gelmişken. Merkez Bankası'nın bu ay genel kurul toplantısı var.
Geçen sene olduğu gibi karını Hazine'ye devrini erkene alabilir. Bu durumda Hazine'nin piyasadan borçlanma yoluyla alacağı likidite sınırlanacağı için Merkez Bankası rezerv opsiyon mekanizması ile belli oranda likiditeyi almış oldu. İkincisi ise altın dışı brüt rezervini de likiditeyi almak kaydıyla yükseltebiliyor.
KAR REALİZASYONU GELEBİLİR
Diğer adım da yurt içi yerleşiklerin işlenmiş ve hurda altınlarını standart altın cinsinden tesis edilebilmesi imkânı azami oranını yüzde 10'dan yüzde 15'e yükseltti.
Bu aksiyon ile piyasadan 0,3 milyar ABD doları tutarında altın cinsinden likidite çekecek ve piyasaya 2,0 milyar TL likidite verecek. Sakin haftada piyasalar rahat nefes aldığı için BIST 100 endeksinin 122.500 ve 123.000 seviyelerinde direnç noktaları bulunuyor. Uzun süredir soluksuz yükselişin bir arası olacaktır. Yani kar realizasyonları ile bir süreliğine dinlenmeye geçebilir.
120.250 ve 120.500 seviyelerinde ise destekler görünüyor. Kurların da yatay sey ir izleme olasılığı yüksek görünüyor.