2019 yılının son çeyrek büyüme rakamı Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklandı. Yüzde 6 büyümüş Türkiye ekonomisi... Bu rakam sayesinde geçen yılın büyüme performansı pozitife dönmüş oldu. Özellikle inşaat kesimi diğer sektörlere nazaran daha belirgin bir şekilde daralmış. Buna karşın finans sektörü ortalamanın oldukça üzerinde büyüme sağlamış. Geçen yılın ilk iki çeyreğinde küçülme gelmişti. Sonraki çeyreklerde gelen büyüme verileri sonrası yıl ortalaması yüzde 0,9'a kadar yükselebildi.
Son verilerin analizinden önce büyümenin metodolojisi ile ilgili bazı bilgilere kısaca değinelim...
Çeyrekler itibarıyla büyüme rakamları bir önceki çeyreğe göre değil bir önceki yılın aynı çeyreğine göre belirleniyor.
Çünkü üretimde mevsimsel faktör hayati önem taşıyor. Üretim ve tüketim yöntemleriyle beraber hesaplanıyor Gayrisafi Yurtiçi Hasıla... Dolayısıyla büyüme üzerinde hangi sektörlerin itici güç olduğunu, iç ve dış taleplerin büyümeye ne oranda katkı yaptığını rahatlıkla izleyebiliyoruz.
Metodoloji ile ilgili son bir not; sabit fiyatlarla ölçülen GSYH'daki değişim miktarı büyüme oranını veriyor.
İÇ TALEP OLUMLU YANSIMIŞ
Gelelim büyüme verilerinin ne anlama geldiğine... Bir süredir iç talepten öte dış talebin büyük katkısı ile büyüyebilen ekonomi faiz oranlarının gerilemesi sonucu iç talep kaynaklı momentum kazandı.
2019'un ilk iki çeyreğinde hane halkı harcamaları negatif olmasına rağmen devlet kesimi harcamaları birinci çeyrekte yüzde 6,6 ve ikinci çeyrekte 3,4 büyümenin daha da düşmesini engellemişler.
Ancak Merkez Bankasının faiz indirimleri ile başlayan konut ve tüketici kredi faiz oranlarındaki düşüşler özel tüketimleri tetiklemiş, üçüncü çeyrekte yüzde 1,9 ve dördüncü çeyrekte 6,8 düzeylerinde büyümeye katkı yapmış.
Ekonominin durumuyla ilgili en belirgin sinyal yatırım harcamaları kaleminden geliyor. Ekonominin son iki çeyrekte ivmelenmesine rağmen gayrisafi sabit sermaye oluşumu hep negatif seviyelerde seyretmiş. Birinci çeyrekte özel yatırımlar yüzde 12,4, ikinci çeyrekte yüzde 22,8 ve üçüncü çeyrekte yüzde 12,8 azalmış. Yüzde 6'lık büyümenin gerçekleştiği son çeyrekte bile özel kesim yatırımları yüzde -0,6'da kalmış.
BENZER RESİM KARŞIMIZDA
Genellikle sadece iç taleple büyüdüğümüzden, borçlanmalar artıyordu ve aynı zamanda iç talebin bir kısmı ithalatla sağlandığından cari açık yükseliyordu.
Ne yazık ki benzer resim yine karşımıza çıkıyor. Kredi kaynaklı tüketimler yükseldiğinde ki Merkez Bankası son toplantısı sonrası yayımladığı raporda faiz indirim gerekçesini "ekonomideki toparlanmanın güç kazanması" faktörüne dayandırmıştı.
2019 yılının ilk çeyrek büyüme verisinin açılımlarından ithalatın belirgin bir düşüş göstermesi ile yüzde 29,3 olumlu yansıma yapmış. Ama son çeyrekte özel ve kamu harcamalarının yani iç talebin canlanması ile ithalat tam tersi hareket yaparak net ihracatın büyüme üzerindeki olumlu katkısını silip yüzde 29,3 artarak bu sefer olumsuz etkiye dönüşmüş.
Umarız dış talep de devreye girer ve büyüme her iki kaynaktan beslenerek potansiyel hızına erişebilir.