Bu haftayla ilgili olası senaryolar
İKİ OLASILIK BİRDEN FİYATLANDI
Birinci senaryo yani kötü senaryo şu; FED duruşunda bir değişiklik yapmaz ve güvercin tonda mesajlarına devam edebilir. Ama diğer taraftan Merkez Bankası iklimi uygun bulup 50 baz puan politika faiz oranında indirim yapabilir. Biraz dozajı artıralım. FED tahvil alım miktarının azaltılmasına (tapering) yönelik sinyaller verip biraz şahinleşmesine rağmen 50 baz puan faiz indirimi gelebilir Merkez Bankası'ndan. Bu iki olasılık büyük oranda fiyatlanmış gibi. Dolayısıyla sadece bir miktar olumsuz tepkilere tanık oluruz. En kötü senaryo ise Merkez Bankası'nın 50 baz puandan fazla, 100 baz puan gibi, politika faiz oranını artırmasıdır. O zaman borsa, döviz ve risk primi CDS'e bağlı olarak eurobond faiz oranlarında daha fazla bozulma olur. Diğer senaryoya geçmeden not düşelim; Umarız bu senaryo gerçekleşmez. İkinci senaryo ise iyi senaryo... FED Federal Fonlama Oranını değiştirmez ve yüzde 0-0,25 aralığında tutarsa ve tahvil alım miktarını ancak yılsonuna doğru 120 milyar doların altına çekme olasılığının yüksek olduğunu duyurur ise ve aynı zamanda Merkez Bankası Politika Faiz Oranını yüzde 19'da tutup sıkı duruşun enflasyon düşene kadar korunacağı mesajı verirse bu iyi senaryodur. Bu durumda kurlar yeniden gevşer ve yabancı sermaye girişlerine bağlı olarak borsa yönünü yukarı çevirir.
RASYONEL POLİTİKA GEREKLİDİR
Yabancı yatırım bankalarının tahmini Merkez Bankası'nın faiz indireceği yönünde. Hem Başkanın çekirdek enflasyonun gösterge olarak alınmasının daha doğru olacağını açıklaması ve hemen ardından zorunlu karşılıklarda TL'yi güçlendirici yönde aksiyon alması doğal olarak böyle bir beklentiyi güçlendirdi hem yerli hem de yabancı piyasa aktörleri nezdinde. Fazla uzatmayayım. Sorun açık; Merkez Bankası eğer faiz indirirse ekonominin gerçeklerini göz ardı etmiş olacak. Çünkü halen enflasyon yüksek ve dolarizasyon süreci momentum kaybetmemiş durumda. Yani fırsatını bulan TL sahibi dövize dönüş yapıyor. Bu gerçeği Merkez Bankası'nın açıkladığı haftalık para ve banka istatistiklerinden rahatlıkla izleyebiliyoruz. Büyümeyi önceliklendirdiği için faiz indirimi yaptığında ki bu resmi geçen yıldan hatırlıyoruz, ne yazık ki amacına ulaşması da pek mümkün olmuyor. Daha açık bir ifadeyle faizler düştüğü için yatırımlar yeterli düzeyde artmıyor. Bir sonraki yazımda umarım iyi senaryonun analizini yapma şansı bulurum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.